Beyhan İPEK

ŞİDDET ve KADINLAR

Beyhan İPEK
  15-11-2020 12:02:00

Kadına şiddet ilkel dönemlerden günümüze süre gelen zulümdür.

Şiddet olgusunun ortaya çıkışı, insanlık tarihi ile paraleldir. Yapılan arkiolojik araştırmalara göre arkeologlar kadınların fiziksel şiddet yaşamalarının kökenini 3000 yıl öncesine götürmektedir. ... Kadına yönelik şiddeti suç sayan ilk yasa Maryland'de 1883'de yapılmıştır.

Kadınların mücadelesinin gelişmesi ile toplumlarda kapitalis modernist yaklaşımların zamana uyarlı şiddeti geliştirerek uygulaması parlel seyretmektedir.

Kadına yönelik şiddet, 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi'nin birinci maddesine göre; Kamusal ve özel alanda gerçekleşen, kadınların fiziksel, cinsel, duygusal ,psikolojik zarar görmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanması olası, her türlü cinsiyet temelli şiddet eylemi veya bu eylemin yapılacağına ilişkin tehdit ya da zorlama ve keyfi olarak özgürlüğün kısıtlanmasıdır. Aynı bildirgenin ikinci maddesinde, bu tanımın ailede ve yakın çevrede olagelen fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddeti de kapsayacak fakat bununla kısıtlanmayacak şekilde yorumlanması gerektiğini belirtmektedir.

1999 yılında BM Genel Kurulu tarafından 25 Kasım günü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak belirlenmiştir. İstanbul Sözleşmesi de kadına yönelik şiddeti insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir.

Buna rağmen Birleşmiş milletler şiddeti önlemede, kapitalist dünya normları, yaşanan şiddeti önlemede etkin rolü olamakla samimiyetsizliğini tarif etmektedir.

Ülkemizde imzacı ülkeler arasında bulunmasının rağmen bunun pişmanlığını yaşamakta,kadınların haklarının lkel Islami kültürel algı ve yaklaşımların daha doğru olacağını iktidarca dayatılmaktadır.

Haklarına sahip çıkmak için alanlara çıkan KADIN örgütlerine Kadına yönelik şiddeti artırarak sürdürmektedir.

Uygulanan özel af, iyi hal vb. hukuksal adaletsizlik ile KADIN Katillerinin, Ülkemizde cinayetlerinin artmasına ciddi katkılarda bulunmaktadır.

Keza inançsal aidiyetini taşıdığımız ALEVİ TOPLUMU Kadın cinayetleri ve şiddet içinde benzer gelişmeler, ürkütücü derecede yol almıştır.

Alevilerin bu durumlarla yüzleşmesi gerekmektedir.! KADIN, ın ALEVİ inancında Tanrısal kutsallığı, insan merkezli yapısal özeliğinden, git gide uzaklaşmış olduğuda gerçekliğimizdir.

Bildiğiniz üzere, İZMİR'DE acı bir DEPREM olayı yaşadık, 1000 üzerinden yaralı,100 aşkın Can kaybı oldu.

Maksadım böyle bir acının karşılaştırılması değildir elbette .

Ama her yıl KADINLAR İzmir depremininin 4 katı şiddet ve ölümü yaşamaktadır.

Kanıksanmış,sıradan gazete ve TV haberleri arasına sıkıştırılmış magazinel algı ile KADIN ölümleri şiddeti haberlerinin yapılması son derece üzerinden düşünülmesi gereken konudur.!

KADINLAR YÖNELIK ŞİDDETİN önleyicisi yine KADIN mücadelesi olacaktır.

Alevi KADINLAR bu mücadelede hak ettiği yerde, TÜM kesimlerden KADIN yoldaşlarla birlikte yan yana,omuz omuza dayanışma içinde olmalıdır..!

Muhabetle gönüllerin birliğine

Aşk ile.

Beyhan İpek

14.11.2020

  Bu yazı 7339 defa okunmuştur.

  YORUMLAR 0 Yorum YORUM YAP

Bu Yazı'ya ilk yorum yapan siz olun.

  FACEBOOK YORUM

Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNANLAR

  SON YORUMLAR

  BİZİ TAKİP EDİN