Erdoğan YALGIN
  Güncelleme: 06-10-2021 08:40:00   06-10-2021 08:37:00

İskender’in Ölüm Merasimi ve Alevilerin Hakka Uğurlama Erkânı!

Farklı neden-sonuç ilişkilerine haiz konuları bir kenara bırakarak, Alevilerin son yıllardaki içsel tartışmalarından biri de “Hakka Uğurlama Erkânları” na ilişkin yapılan tartışmalardır. Bu tartışmalar daha çok iki ana eksen üzerinden yürütülmektedir. Bunlardan birisi açıktan yada utangaç bir mahcubiyetle Hakka yürüyen Can’ın cenaze töreninin İslami usullere göre yapılması; Bir diğeri de tam da bunun aksine ve olması gerektiği gibi Alevi felsefe ve düşün dünyasına uygun bir tarzda hareket edilmesi gerektiğine dair görüşlerdir. Bu mühim konunun açmazlarını farklı bir açıdan ortaya koymak maksadıyla; MÖ. 323 yıllarında, dünyayı fethetmek için savaş meydanlarında cenk yapan ve en sonunda 33 yaşındayken Babil’de (-Irak’ın Hilla kenti) hastalanarak vefat eden Büyük İskender’in cenaze törenine kadar gitmeye ne dersiniz? Gelin hep beraber bir tarihi yolculuk yapalım! Ve çağdaş dünyanın, evrensel değerlerine bağlı olduğu iddiasıyla hareket eden Alevilerin, günümüzdeki Cenaze merasimlerine ilişkin içsel tartışmalarını bir de bu okumalar üzerinden ele alalım. Ve uzatmadan başlayalım! Önce Mes’udi?

Mesudi ve “Muruc Ez-Zeheb” (Altın Bozkırlar) Eseri

Gerçek adı Ebu el-Hasan Ali bin el-Hüsein bin Ali olan el-Mesûdî (896-965) Bağdat'ta doğmuş, Mısır/Kahire’de vefat etmiştir. “Arapların Herodot’u” olarak ün salan coğrafyacı bir tarihçidir. Mesudi’nin aynı zamanda İmraniye’ye mensup Şii eğilimli bir Mutezile olduğu da düşünülmektedir. Fakat burası, şimdilik bizi ilgilendirmez!

Farklı kaynaklarda Mesudi’nin,  yaklaşık 34 tane eseri olduğu bilinmektedir. Söz konusu 943 yılında kaleme aldığı “Muruc Ez-Zeheb” (Altın Bozkırlar) adlı eserinde coğrafya ve Ortadoğu halkları hakkında bilgiler vererek değerlendirmelerde bulunur. Bu eserinde Kürtlerden ve Kürt aşiretlerinden de söz eder (Batur, 2004: 191-193). Mesu’di’nin bu eseri, 2004 yılında A. Ahsen Batur tarafından Arapçadan, Türkçeye çevrilmiştir.

Her Canlı Gibi Ölürken Küçülen Büyük İskender!

Mesudi’nin eserinde bizim ele alacağımız konu, sadece İskender’le alakalı olan bir bölümdür. Mesu’di ilgili bu bölüme “İskender’in Ölümü ve Hakkında Söylenenler“ (Batur: 2004: 178, 179) ara başlığını vermiştir. Dünya tarihine Gross Aleksandıros olarak adını yazdıran Makedonyalı Büyük İskender (MÖ. 356-323), bir suikaste kurban giden babası kral II. Filip’in yerine geçtiğinde 20 yaşındaydı. 16 yaşına kadar Felsefeci Aristo’dan (MÖ. 384-322) özel dersler aldı. Krallığı döneminde, yani 13 yılda Dünyanın yarısını fethettikten sonra, 33 yaşında Babil’de vefat etti. İskender’in vefatıyla ilgili, tarih kitaplarında mittik aktarımlarla  iç içe geçmiş bir çok ilginç anlatımlar bulunmaktadır. İşte Mes’udi’nin bu anlatımı, İskender’in na’şının mumyalanarak konulan tabutunun üzerindeki konuşmaları içermektedir. Kendisi de aynı zamanda bir felsefeci olan İskender, bilmeliyiz ki; savaş meydanlarında dahi hep felsefecilerle birlikteydi. İlginç bir kişilik! Şimdi Mesu’di’ye kulak verelim! Bakalım günümüzden tam 2344 yıl önce, Makedonyalı/Yunanlı bir Kral’ın, Mezopotamya’da/Babil’deki na’aş’ı nasıl bir merasimle uğurlanıyor? Söz Mesudi’de:

İskender’in Ölümü ve Hakkında Söylenenler

“İskender, seferden batıya dönerken Şehrizür’da hastalığı şiddetlendi. Rebia topraklarından Nısıbeyn’de diyenler de vardır. Kimisi hastalığının Irak’da şiddetlendiğini söyler. Bunun üzerine ordusunun kumandasını dostu ve halifesi Batlamyus’a bıraktı. İskender öldüğünde beraberinde bulunan Yunan, Fars, Hint ve diğer halklara mensup filozoflar (cesedinin) çevresinde toplandılar. O daha önce Onlarla toplantı yapar, sözlerini zevkle dinler ve işleri sadece onların görüşlerine uygun olarak icra ederdi. Cesedi mücevherlerle süslü altın bir tabuta konulmuş ve organlarını bir arada tutacak cilalarla cilalanmıştı. [Mumyalanmıştı].

Filozofların en yaşlısı ve önde geleni diğerlerine şöyle dedi: “Her biriniz halkın önde gelen kişileri için taziye, avam tabakası için ise öğüt nitelinde bir söz söylesin.” Sonra ayağa kalkıp, elini tabuta koyarak, “İnsanları esir alan kişi esir oldu” dedi.  Sonra ikinci filozof ayağa kalktı ve şöyle dedi: “Bu İskender, altını gizlerdi, şimdiyse altın onu gizliyor.” Üçüncü filozof: “Bu cesette en zahit kişi, bu tabutta ise en imrenilen kişi yatmaktadır.” Dördüncü filozof: “Ne tuhaf, güçlü insan yenildi. Zayıflar gururla eğlensinler!” (5. Filozof tercüme edilmemiş!) Altıncı filozof:   “Ölümünle bize güzel bir vaaz verdin. Aklı olan bunu düşünsün, ibret almak isteyen bundan ibret alsın.” Yedinci filozof: “Pek çok insan senden korkar, arkandan bile konuşamazdı. Şimdi ise huzurundalar ve senden korkmuyorlar.” Sekizinci filozof: “Bu nefis ölmemek için ne çok didindi, ama öldü.” (9.10.11.12. Filozof tercüme edilmemiş!) On Üçüncü filozof: “Ey büyük Sultan! Saltanatın bulutun gölgesi gibi kayboldu, hakimiyet izlerin ise sineklerin izleri gibi yok oldu gitti!” On dördüncü filozof: “Yeryüzü eniyle, boyuyla sana dar gelmişti, bilmiyorum şimdi sana verilen bu kadarcık toprak parçasında ahvalin nice!” (15.16.17. filozoflar tercüme edilmemiş!) On sekizinci filozof: “Ey öfkesi ölüm olan kişi, ölüme kızmadın mı?” On dokuzuncu filozof: “Kulaklarına nasihat okunan kişi sustu, şimdi susanlar konuşsun.” Yirminci filozof: “Çok dolaşmıştın, şimdi bolca dinlen…” Yirmi İkinci filozof: “Sen nasıl ölümüne sevindiklerine kavuştunsa, senin ölümüne sevinenler de sana kavuşacaklar…” (22. Filozof tercüme edilmemiş!). Nokta!

Unutmayalım ki; Yaşam: İki Nefes Arasıdır!

Evet, bu filozofik akılcı sözler; deyim yerindeyse gerçekten de ibret verici-alıcı, insanı derinden sarsıcı sözlerdir! Alevi felsefesinde “Eskiyi terk cahile ölüm; arife ise doğumdur.” Hakka yürüyen Can; bir bakıma aslında eskiyi terk ederken, Arifliğe doğru bir yol alır. “Ölmeden ölün!” sözü, kişisel benlikten/egodan uzak, toplumsal yaşamla alakalıdır. Mütevazi, hoş görülü olmak, anlamak ve sevgiyle yaklaşmak insanın özünde var olan çocuk masumiyetinin ilk nüvelerindendir. Nitekim boylu boyuna uzanmış, hakka uğurlanan Can’ın, o anki tanıklığını, dimdik ayakta durarak yapan Canlar; önlerinde sonsuzluğa yatanla kendilerini kıyaslamalıdırlar. Zira iki nefes arasına sığdırılan yaşamın her an duracağı asla ve kata unutulmamalıdır. Evet! Yaşam iki nefes arasındadır. Bedeni ayakta tutan nefesi alırız ve geri veremeyiz! Yada verirken nefesimizi, bir daha geri alamayız! İşte bu iki zıt çizginin arasında sallanan yada kendinden  habersizce duran bizim yaşamımızdır!

Sonuç Yerine

Tekrar başa dönerek, sonuca gelelim: Büyük İskender’in cenaze merasiminde tabutunun başında saf tutan filozofların söyledikleri o sözlerden, bizim inancımıza ait daha da sarsıcı sözler yok mu dur? Elbette vardır! Şöyle bir toplumsal seremoni tasarlayarak konuya yaklaşmaz mıyız? Meselâ Hakka uğurlanan Canın tabutunun başında toplanan Canlar arasında, Canın Musahibi, Kirvesi, Anası-Babası (Ailesi) başta olmak üzere Ocak Réberi, Piri, Mürşidi, kanaat önderleri, yakın arkadaşları saf tutarak dinleyenlere ibret, hakka yürüyen Can’ı anlatacak filozofik sözler dile getirilemez mi?

İlk sözü, tarihin kuytularında Işık gibi gizlenen bizim Yunus (13.yy) alsa; “Tevrat ile İncil’i, Furkan ile Zebur’u, Kur’an’daki Ayeti nuru, cümle vücutta bulduk!” diyerek aniden sırrı faş etse bu, hak kelamı olmaz mı? Ve hemen ardından oracıkta bir Canımız dile gelse; “Tufan diyordunuz? İşte görün, budur tufan!” dese, sel olan gözyaşlarını dindirmek için Suluca Karahöyük’ te Hacı Bektaş Veli’miz (1209-1271) “Hararet nardadır, sacda değildir. Keramet baştadır taçta değildir. Her ne arar isen kendinde ara. Kudüs’te Mekke’de hac’ da değildir!" diye sırr-ı hakikati dillendirse, sabırsızca bekleyen Kul Himmet (16.yy), “Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün,  Dünya kadar malın olsa ne fayda, Söyleyen dillerin söylemez olur, Bülbül gibi dilin olsa ne fayda”  nasihatiyle, söz sırasını Kâtibi’ye (17.yy) bırakır ki, “Kuş misali her çeşmeye konarsın, Acı tatlı demez içer kanarsın, Ene' l Hakk'ı yakın görmek dilersin, O kafadan bakan göz ile değil! Nice haller vardır haller içinde, Nice sırlar vardır sırlar içinde, Hakk'ı bulan bulur az yaş içinde, Yetmiş, seksen, yüz ile değil ?” dediği noktada, şuurumuz örselenmez mi?

Peki, bu defa da sözü Malatya’lı (Mehmed) Niyazi Misri (1618-1694) alsa; “Bakıp cemali yare çağırırım dost dost, Dil oldu pare pare çağırırım dost dost, Mescitte meyhanede, hanede viranede, Kabede Puthanede çağırırım dost dost” derse, tam da kitabın ortasını açarken insanlığa; Erzurum dağlarında bir nida ile Nakşibendi iken Yol’a gelen Erzurumlu Emrah’ımız (1775-1854) “Bugün pazarı aşktır muhtaç olan candan geçer, Aşığı sadık olanlar lebbi gülabdan geçer, Düşmüşüm Cem hanesine ben ağlarım zarı zar, Aşka düşen merdaneler hırkayla taç’dan geçer” nefesiyle, bütün Canlar bir ağızda; “Allah-Eyvallah! Hüü İmanım!” demezler mi?

Meselâ “Ne Namaz bilirdi ne Kâbe, ne Ramazan bilirdi, ne Cami, ne Tespih bilirdi ne Seccade, Hakkı gözetirdi sadece!” diye günümüzün gerçeğini dillendirse bir Kadın Anamız, kim buna itiraz edebilir?

Hele bir de Hübyar Sultan’ın diyarı, Tokat’ta Aşık Gedâyi (1826)  dile gelse ve Vahdeti Mevcut olsa; “Yarab Seni Nerde Bulsam, Daim Ben Seninle Olsam, Şayet Sen Hak Ben Kul Olsam, İkilik Girer Araya! Sen Vücutsun, Biz Gölgeyiz, Biz Senin İle Zindeyiz, Olur İse Dinsiz Bir, İkilik Girer Araya” sözleriyle, perdeyi kaldırsa aradan ve Üryana dönse kainat, kim buna mâni olabilir ki?

Bu esnada İstanbul Surlarında gök yüzüne haykırsa Edip Harabi (1853-1917) “Daha Allah ile cihan yok iken, biz anı var edip ilân eyledik! Hakk'a hiçbir lâyık mekân yok iken, hanemize aldık mihman eyledik!” dediğinde, Vahdeti Vücut ’da o anda tewt’e düşse bir Canımız, elini tabuta değdirse ve içli içli bir sesle; “Bu Canımız var ya bu Canımız; buradaki her birimiz için düne kadar bekli de bir el-alem idi! Ama bilesiniz ki; artık sadece “Alem” oldu!” diye, inancımızın felsefesini hatırlatsa yerinde olmaz mı?

Eh! Karanlık dünyasını sözle aydınlatan Aşık Veysel’imiz (1894-1973), taa Sivas’da bir name ile; “Dost dost diye nicelerine sarıldım, Benim sadık yârim kara topraktır, Beyhude dolandım boşa yoruldum, Benim sadık yârim kara topraktır” dese, Canımızı toprak incitebilir mi? Yine bir Canımız, meydana gelse ve Semah’a dursa huzurda; “Alevi Ana-babadan var oldu! Hak’ta yok oldu! derken, Sözünü balla kesse Daimi Baba (1932-1983) “Nice kaptan kaba, boşaldım, doldum, Karıştım denize, deniz ben oldum, Damlanın içinde evreni buldum, Yine benden bana getirdi beni” diye Semahı harlasa; Bu defa da devreye Bozkırın tezenesi Neşet Ertaş’ımız (1938-2012) “Cahildim dünyanın rengine kandım, Hayale aldandım boşuna yandım, Seni ilelebet benimsin sandım, Ölürüm sevdiğim zehirim sensin, Evvelim sen oldun ahirim sensin”  Sözüyle, dünya malına tapanlara bir serzenişte bulunsa iyi bir ders çıkarılmaz mı?

Bu Bezm-i Cem’in muhabbetine katılan Dersim’li Ali Cemali (1941) “Musevi, İsevi, Muhammediler, Doğu, batı, kuzey, hem güneyliler, İnsanlık öncüsü cümle veliler, Barış yolu buzlu, kar demesinler!” diyerek, diğer dinlere dostluğun mesajını verse, sizce yine de  hakkında fetva verilir mi?

Unutur muyuz hiç!

Elbette unutmadık! Bu hüminal harmoni karşısında  sanmayın ki Fransa’da ki “Sefilleri” oynayan “Notre Dame'ın Kamburu” Victor Hugo (1802-1885) sessiz kalır! İnanın O da Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız; ya okumaya değer şeyler yazın ya da yazılmaya değer şeyler yaşayın!’ der ki; tam da bam telimize basarken sırası geldiği için? Erkânın bu sonuç bölümünde, İskender’in de hocası olan Aristoteles/Aristo (MÖ. 384-322); Antik Yunanda “Yanlış yoldan gitmenin birden çok yolu vardır. Ama doğruyu yapmanın tek bir yolu bulunur!” diyerek; Cem olan Canlara kıssadan bir hisse yollasa, “Allah eyvallah!” deyip kıldan ince,  kılıçdan keskin yolumuza koyulmaz mıyız? Hak ile kalın!

Erdoğan Yalgın

  Bu yazı 4813 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 30 26 1 3 68 20 81 +48
2 Fenerbahçe 30 25 1 4 79 25 79 +54
3 Trabzonspor 30 15 11 4 51 40 49 +11
4 Beşiktaş 30 14 12 4 40 36 46 +4
5 Kasımpaşa 30 12 11 7 53 55 43 -2
6 Başakşehir FK 30 12 12 6 38 35 42 +3
7 Çaykur Rizespor 30 12 12 6 36 47 42 -11
8 Antalyaspor 30 10 9 11 35 33 41 +2
9 Adana Demirspor 30 9 9 12 46 39 39 +7
10 Alanyaspor 30 9 9 12 38 42 39 -4
11 Sivasspor 30 9 10 11 36 43 38 -7
12 Samsunspor 30 10 14 6 35 41 36 -6
13 Kayserispor 30 10 11 9 36 43 36 -7
14 MKE Ankaragücü 30 7 11 12 36 39 33 -3
15 Hatayspor 30 7 11 12 36 40 33 -4
16 Konyaspor 30 7 11 12 31 42 33 -11
17 Gaziantep FK 30 8 15 7 34 44 31 -10
18 Fatih Karagümrük 30 7 14 9 34 38 30 -4
19 Pendikspor 30 7 15 8 34 61 29 -27
20 İstanbulspor 30 3 20 7 22 55 13 -33
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 27 21 5 1 64 23 64 +41
2 Göztepe 27 17 5 5 45 15 56 +30
3 Sakaryaspor 27 13 6 8 41 28 47 +13
4 Çorum FK 27 13 8 6 44 28 45 +16
5 Kocaelispor 27 13 8 6 39 31 45 +8
6 Bodrumspor 27 12 7 8 35 19 44 +16
7 Boluspor 27 12 8 7 26 28 43 -2
8 Bandırmaspor 27 11 8 8 37 24 41 +13
9 Gençlerbirliği 27 10 7 10 31 26 40 +5
10 Erzurumspor FK 27 10 7 10 26 21 37 +5
11 Ümraniyespor 27 9 12 6 32 39 33 -7
12 Keçiörengücü 27 8 11 8 24 33 32 -9
13 Manisa FK 27 7 10 10 33 33 31 0
14 Şanlıurfaspor 27 6 12 9 23 30 27 -7
15 Tuzlaspor 27 7 14 6 26 43 27 -17
16 Adanaspor 27 8 16 3 21 40 27 -19
17 Altay 27 5 19 3 12 55 15 -43
18 Giresunspor 27 2 21 4 12 55 7 -43
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 30 21 5 4 67 26 67 +41
2 Bucaspor 1928 30 18 3 9 46 19 63 +27
3 Van Spor FK 30 19 5 6 50 31 63 +19
4 1461 Trabzon FK 30 16 6 8 56 32 56 +24
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 30 15 6 9 42 25 54 +17
6 Ankaraspor 31 14 6 11 39 26 53 +13
7 Ankara Demirspor 30 13 12 5 35 32 44 +3
8 Karacabey Belediye Spor 31 11 10 10 32 29 43 +3
9 Beyoğlu Yeniçarşıspor 30 12 13 5 35 31 41 +4
10 Diyarbekir Spor 30 11 12 7 32 30 40 +2
11 Kırklarelispor 31 9 12 10 24 34 37 -10
12 Hes İlaç Afyonspor 30 8 11 11 18 28 35 -10
13 Nazilli Belediyespor 31 10 13 8 35 49 35 -14
14 Altınordu 30 8 12 10 34 31 34 +3
15 Serik Belediyespor 31 8 13 10 25 34 34 -9
16 Zonguldak Kömürspor 30 7 15 8 29 49 26 -20
17 Kırşehir Futbol SK 31 5 20 6 28 61 21 -33
18 Bursaspor 30 5 17 8 22 50 20 -28
19 Adıyaman FK 30 3 22 5 20 52 14 -32
Takım O G M B A Y P AV
1 Aliağa Futbol A.Ş. 24 17 0 7 50 12 58 +38
2 Kepezspor FAŞ 23 18 1 4 47 11 58 +36
3 52 Orduspor FK 24 12 7 5 30 22 41 +8
4 Ayvalıkgücü Belediyespor 23 11 6 6 28 19 39 +9
5 Edirnespor 23 11 8 4 37 22 37 +15
6 İnegöl Kafkas GK 23 9 6 8 24 23 35 +1
7 Mardin 1969 Spor 23 10 9 4 31 26 34 +5
8 K.Çekmece Sinopspor 24 9 9 6 33 25 33 +8
9 Artvin Hopaspor 23 8 8 7 30 22 31 +8
10 Karabük İdmanyurdu Spor 23 9 10 4 21 31 31 -10
11 Talasgücü Belediyespor 24 8 14 2 24 37 26 -13
12 Kırıkkalegücü FK 23 6 12 5 18 29 23 -11
13 Gümüşhanespor 24 4 11 9 18 37 21 -19
14 Malatya Arguvanspor 23 2 17 4 9 40 10 -31
15 Tarsus İdman Yurdu 23 2 18 3 16 60 9 -44
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2024 İstanbulspor vs Çaykur Rizespor
 02/04/2024 Antalyaspor vs MKE Ankaragücü
 02/04/2024 Galatasaray vs Hatayspor
 02/04/2024 Gaziantep FK vs Alanyaspor
 03/04/2024 Sivasspor vs Fatih Karagümrük
 03/04/2024 Fenerbahçe vs Adana Demirspor
 03/04/2024 Kayserispor vs Kasımpaşa
 03/04/2024 Konyaspor vs Trabzonspor
 04/04/2024 Başakşehir FK vs Beşiktaş
 04/04/2024 Samsunspor vs Pendikspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2024 Keçiörengücü vs Çorum FK
 02/04/2024 Şanlıurfaspor vs Sakaryaspor
 02/04/2024 Boluspor vs Gençlerbirliği
 02/04/2024 Manisa FK vs Bodrum FK
 03/04/2024 Tuzlaspor vs Ümraniyespor
 03/04/2024 Adanaspor vs Eyüpspor
 03/04/2024 Altay vs Bandırmaspor
 03/04/2024 Kocaelispor vs Göztepe
 04/04/2024 Erzurumspor FK vs Giresunspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/04/2024 Diyarbekir Spor vs Nazilli Belediyespor
 03/04/2024 Esenler Erokspor vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
 03/04/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Altınordu
 03/04/2024 Kırklarelispor vs Bucaspor 1928
 03/04/2024 Kırşehir Futbol SK vs Adıyaman FK
 03/04/2024 Van Spor FK vs Ankaraspor
 03/04/2024 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Karacabey Belediye Spor
 03/04/2024 Zonguldak Kömürspor vs Bursaspor
 03/04/2024 1461 Trabzon FK vs Ankara Demirspor
 03/04/2024 Kırklarelispor - Bucaspor 1928 Kırklarelispor ligde evindeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Kırklarelispor yenilmez
 03/04/2024 Diyarbekir Spor - Nazilli Belediyespor Diyarbekir Spor ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Nazilli Belediyespor yenilmez
 03/04/2024 Van Spor FK - Ankaraspor Van Spor FK ligde evindeki son 7 maçını kazandı  Van Spor FK kazanır
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/04/2024 Artvin Hopaspor vs Edirnespor
 03/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor vs Gümüşhanespor
 03/04/2024 K.Çekmece Sinopspor vs İnegöl Kafkas GK
 03/04/2024 Malatya Arguvanspor vs Kepezspor FAŞ
 03/04/2024 Mardin 1969 Spor vs Aliağa Futbol A.Ş.
 03/04/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Kırıkkalegücü FK
 03/04/2024 52 Orduspor FK vs Karabük İdmanyurdu Spor
 03/04/2024 52 Orduspor FK - Karabük İdmanyurdu Spor 52 Orduspor FK ligde evindeki son 5 maçını kazandı  52 Orduspor FK kazanır
 03/04/2024 Tarsus İdman Yurdu - Kırıkkalegücü FK Kırıkkalegücü FK ligde deplasmandaki son 8 maçında hiç kazanamadı  Tarsus İdman Yurdu yenilmez
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI