Kazım BALABAN

AVUSTURYA’DA ÜZÜCÜ BİR OLAY!

Kazım BALABAN
  29-06-2020 16:15:00

Gazetedeki odama hışımla giren bayan iş arkadaşım gazeteci selam bile vermeden bağırdı.

‘’Bay Balaban, hani Alevilerde şiddet yoktu. İnsan öldürmezlerdi. St. Pölten de bir Alevi kendi çocuğunu öldürmüş. Bu ne korkunç barbarlık?’’

- Evet maalesef duydum. Ardından da intihar etmiş.

- O zaman neden sürekli Alevilik çağdaş, hümanist, sevgi dolu bir inanç diyorsun? Demek onlarda da suç işleyen çıkıyor.

- Maalesef öyle. Kentleşme ile birlikte Aleviler de değişiyor.

Aslında Aleviler insan öldürmez dememiştim. Alevi inancında insan öldürmek yasak demiştim ama demek böyle bir algı oluşmuştu.

Ayrıca geldiğim bölge dahil her yerde Alevilerin de zaman zaman adam öldürdüğünü bilmeyen yok.

Bu dram 2012’de yaşanmıştı. St. Pölten’de yaşayan Erzincan’lı bir genç kız, izinli gittiği memleketi Erzincan’da bir delikanlı ile tanışıyor ve evlenerek onu Avusturya’ya getiriyor. Ancak tabii delikanlı buraya yabancı.

Dil bilmiyor, akrabası, çevresi yok.

İlk yıllarda her şeyi ile eşine bağımlı.

Ancak işin bir de sosyolojik boyutu var.

İnsanoğlu ataerkil bir gelenekten geliyor. Feodal toplumda aile içi sözü geçen hep erkek olur. Böyle bir evlilikte erkeğin her konuda eşinden talimat alması onu bilinç altında rahatsız ediyor. Demokrasi ve insan hakları konusunda fazla gelişmemiş bir erkek için bunu içine sindirmek kolay olmuyor.

Derken evde ki tartışmalar, giderek şiddete yöneliyor.

Ekonomik bağımsızlığını elde eden kadın ise şiddete karşı çıkar. İlk destek kendileri de feodal gelenekten gelen kadının kardeşleri ve ailesinden geliyor. Aile düzeni giderek bozuluyor. Bu arada ailenin biri kız, iki çocuğu oluyor. Çocuklar okula başlıyorlar.

Erkeğin huzuru dışarda araması, evi ihmal, kumar ve şiddetin artan dozu, erkeği mahkeme kararı ile 6 ay evden uzak tutmaya götürüyor. Bunu içine sindiremeyen erkek, eşine unutamayacağı bir ders vereceğini söyleyerek gidip okuldan çocuğunu alıp kafasına sıkarak öldürüyor ve intihar ediyor. Bu drama şahit olan kızı ise kaçarak kurtuluyor. Bu kızın ömür boyu ne kadar ağır travma yaşayacağını tahmin etmek zor değil. Aynı durum anne için de geçerli.

İşte gazeteci arkadaşımın içine sindiremediği olay bu idi. Erzincan’lı Alevi bir ailenin dramı.

...

Bu tür şiddet ve dramlar elbette sadece Alevilerde olmuyor. Türkiye’den gelen Türk vatandaşlarında yaşanan bir durum. Avusturya’nın her yerinde bu tür olaylara rastlıyoruz. Daha bir sene kadar önce muhafazakâr bir baba, eşi ve 2 çocuğunu öldürüp intihar etmişti.

Şiddet sadece Türklerde yaşanmıyor elbette.

Balkanlardan gelen göçmen ailelerde ve Avusturya’lılarda da oluyor. Birkaç ay önce bir Avusturya’lı genç, kendisini terk eden eski kız arkadaşının evini basmış, kızı, anne ve babasını ve kızın yeni erkek arkadaşını öldürüp intihar etmişti.

Elbet böyle ve benzeri kriminel olaylar din, dil, ırk, inanç ayırımı olmaksızın her yerde yaşanıyor.

..

Birkaç gün önce ise yeni bir olay yaşandı.

Tirol / İmst bölgesinde yaşayan Alevi bir kişi, 2 yaşında bebeğinin önünde karısını bıçaklayıp öldürdükten sonra cesedini İnn nehrine attığı ortaya çıktı.

Karsının not bırakıp kayıplara karıştığı plan, polis tarafından 3 gün içinde deşifre edildi.

Ve tabii karşı hamle haberleri de gelmiyor değil.

Aileye, yakınlarına, sevenlerine baş sağlığı ve sükünet diliyorum.

Allah beterinden korusun.

.....

Bu tür acı aile içi olaylar yaşanıyor ve yaşanacak. Ancak bu tür dramları azaltmak, mutsuzluklara kısmen de olsa çözümler bulmak, aileyi sevdirmek ve huzurlu kılmak, sadece aileye bırakılacak konu değildir.

Nasıl ki böyle bir olay çevrede herkesi üzüyor ise, toplumsal olarak hepimize büyük sorumluluklar düşüyor.

Sınırımızı bilmek kaydı ile ve o sınırın müsaade ettiği kadar, herkes çevresinde olan eş, dost, akraba ve komşuları ile ilgilene bilmeli.

Ve tabii bir de sivil toplum örgütleri var.

Dernekler, Kurumlar var.

Alevilerin iyiliği için mücadele ettiğini söyleyen Alevi Kurumları bu tür dramları önlemek için ne yapıyorlar?

Gençleri kriminel olaylardan, kavgadan, uyuşturucudan kurtarmak için ne kadar uğraşıyorlar?

Bu konuda hangi projeleri var?

Alevi Kurum Dedeleri, mutsuz, sorunlu aileleri ziyaret edip onların elinden tutuyorlar mı?

Hastanelerde yatan ağır hastaları (Yasa buna olanak veriyor) ziyaret edip onlara sevgi ve moral taşıyorlar mı?

...

Kurum temsilcileri bir birlerinin adeta gırtlağına yapışıp çekişirken yanı başında hayat iyisi ve kötüsü ile bir türlü devam edip gidiyor.

Bir birlerinden habersiz.

Bir birlerinden duyarsız,

Bir birlerinden ilgisiz,

...

Hani Aleviliğin AMAÇ’ı, Ham ervah olan insanı insani Kamil yapmak idi.

Ona bu konuda yardımcı olmak idi.

İnsanı huzurlu, mutlu, sevecen, barışcıl kişi yapmak idi.

Unutulmamalıdır ki ciddiye alınmanın temel kriteri, bu konularda elde edilen başarı ile ilintilidir.

Halkına faydalı olduğu oranda sevilir, sayılır, gönülde yer edinilir.

Alevi Kurumlar bir birleri ile uğraşmaya mola verip biraz da bu konulara odaklansalar nasıl olur?

 -Kazim Balaban / Viyana -

Hal ehline Muhabbetlerimle

 

  Bu yazı 7791 defa okunmuştur.

  YORUMLAR 0 Yorum YORUM YAP

Bu Yazı'ya ilk yorum yapan siz olun.

  FACEBOOK YORUM

Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNANLAR

  SON YORUMLAR

  BİZİ TAKİP EDİN