Sibel ÖZBUDUN
  03-07-2020 22:34:00

PANDEMİYLE GELEN(LER): DİSTOPYA MI, ÜTOPYA MI?[*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

"Sakın unutma,

sıra öfkenin"[1]

 

Bugün(ümüz)de geleceğ(imiz)i biçimlendirmek için Covid-19 pandemisi kadar, -hatta onun da ötesinde!- birlikte getirdikleri, kilit önemi haiz.

Çünkü coronavirüsün iyice açığa çıkardığı geçiş dönemi, "fetret devri" olarak nitelenebilecek bir "Yaklaşan Felaket" (tehdit + imkân) sanki.

Sürdürülemez kapitalizmin insan(lık)a dayattığı "amok koşusu"nu[2] daha da ağırlaştıran çılgın gidişata dair, Albert Caraco'nun, "Komedi sona erdi, trajedi başlıyor. Dünya giderek daha sert, daha soğuk, daha kasvetli ve daha adaletsiz olacak," saptamasının altı çizilerek; Ken Livingston'un, "Çılgın büyük dünya kapitalizmi, her gün Hitler'in öldürdüğü insandan daha fazla insan öldürüyor," uyarısı eklenmeli...

Her seçişin, bir vazgeçiş olduğu bilincinde ve Theodor W. Adorno'nun, "Hiçbir kötülük kötülükten söz etmekle son bulamamıştır," sözü ışığında sormalı: "İyi de umut nerede?"

Bu noktada Eduardo Galeano'ya müracaat edersek: "Barış ve adalet haykırarak doğan XX. yüzyıl, kanın içinde boğularak öldü ve bulduğundan çok daha adaletsiz bir dünya bıraktı arkasında. Yine barış ve adalet haykırarak doğan XXI. yüzyıl da, önceki yüzyılın izinden gitmekte.

Ben çocukken, dünyada kaybolan her şeyin Ay'a gittiğine inanıyordum.

Ne var ki, Ay'a giden astronotlar orada ne tehlikeli rüyaları, ne tutulmayan vaatleri ne de kırık umutları buldular. Eğer bunlar Ay'da değilseler, neredeler o zaman?

Yoksa dünyada kaybolmadılar mı? Yoksa dünyada saklanıyorlar mı?"[3]

Evet, aslında her şey yerli yerinde, kaybolmadı, belki de biz onu pandemi imkânıyla bulana dek saklanıyorlar.

Pandemi ile dünyanın nasıl biçimlen(diril)ip, değiştirileceğine ilişkin "akıl yürütmeler", hemen herkesi meşgul ederken; çok mu umutvar şeyler söylüyoruz; bu bir değerlendirme, takdir meselesi... Ancak kesin olan umutsuz kötümserlerden olmamamız yanında şu "görüşler"e itibar etmeyişimiz!

"Yüzyılların yalanıdır, kapitalizm çökemez"...

"Boşa hayal kurmayın. Sadece kabuk değiştirecek"...

"O creative destruction/ yaratıcı yıkımdır"...

"Kapitalizm çökmez sadece şekil değiştirir"...

"Kapitalizm her krizden, daha da güçlenerek çıkar"...

"Kapitalizm daha büyük sömürü ağı kuracak şekilde toparlanacaktır"...

"Kapitalizm enerji gibidir. Asla yok olmaz, sadece dönüşür"...

"Tüm yaralar sarılacak, kapitalizmin elini güçlendirecek"...

"Çökecek ama yine emekçilerin başına çökecek"...

"Orta sınıf zayıflayacak, zengin ve fakir arası uçurum daha fazla açılacak"...

"Corona'dan sonra -her zamanki gibi- zengin daha zengin; fakir daha da fakir olacaktır"...

"Corona en çok kapitalizme iyi gelecek. Kapitalizm ne zaman sıkışsa savaş çıkarmış tarihte ve her savaşın sonunda daha güçlü bir kapitalizm olmuş"...

"Ne çökmesi? Daha da güçlenecek. Çip takacaklar insanlara!"...

"Kapitalizm bu tip krizlerin hepsinden güçlenerek ve kendi içinde evrim geçirerek çıktı. Kapitalizm farklı bir kimlik bulacak, değişecek, birçok üretim, tüketim ve dağıtım yöntemi gelişecek. Yeni meslekler, yeni üretim tipleri, yeni yaşam tarzları doğacak. İnsan ilişkileri ve hizmetler sektörü önem kazanacak, evrensel sağlık sistemi gibi bir oluşum on plana çıkacak. Ve bunların hepsi kapitalist ortamda gerçekleşecek"...

"Evet kapitalizm çökecek. Sonra ultra kapitalizm gelecek"...

"Salgın nedeniyle dijital dönüşümün önemi daha fazla insan tarafından anlaşıldı. Dijital dönüşüm süreci hızlanacak"...

"Robot işçilere ve yapay zekâya daha çok yer açılacak"...

"Kripto paralar, yapay zekâya dayalı programlar, uzaktan eğitim, acil durum planları, teknoloji daha öne çıkacak"...

"Kapitalizm hayatın önemli bir parçası oldu artık. Kapitalizmi hâlâ virüs gibi görmek geçmişte yaşamak gibi!"

Ya da vb.'leri!

Tüm bunların insan(lar)a, "Her küçük burjuvanın temel özelliği kendisinin 'bir tek', 'eşşiz' olduğuna inanmasıdır,"[4] kestiriminin veya Edip Cansever'in, "Ne çıkar siz bizi anlamasanız da," dizesini anımsatmaması mümkün mü?

Önümüzdeki kesitte sürdürülemez kapitalizm çöker(tilir) mi, çök(tile)mez mi bunu sınıflar mücadelesinin seyri belirleyecek.

Elbette hiçbir üretim sistemi kendi kendine çökmez. Ayrıca kuşku yoktur ki, kapitalizmin çökertecek örgütlü işçi sınıfı "olmazsa olmaz"dır. Yani çöküşünü hazırlayan maddi ön koşullar yetmez; onu yok edecek alternatifsiz bir adım dahi atılamaz. Adım atma çabaları da yarım kalır, akîm kalır.

Ancak altını çizmeden geçmeyelim: Bitmez sanılanlar bitti, yıkılmaz sanılanlar yıkıldı. Sürdürülemez kapitalizm de yıkılacaktır elbet.

Lakin çökertilip çökertilememenin ötesinde, sürdürülemez kapitalizmin pandemin yol açtığı koşullarla ağır yaralar aldığı, daha alacağı aşikârdır. Bu hâl "Yaklaşan Felaket" (tehdit + imkân) ile karakterize olmaktadır. Ve böylesi koordinatlarda insan(lar) için şartlar kadar, belirsizlik de tetikleyicidir.

Değişmeyen tek şey değişimin kendisi olduğu bir an dahi göz ardı edilmeden; hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı unutulmamalı!

"İyi de neler olacak" mı? Öncelikle sancılı bir beşeri kriz...

"Kapitalizm zora düştüğünde faşizm(ler) öne çıkar(tılır)" mı? Doğrudur; hatta "Sürdürülemez kapitalizmin 'dijital faşizm' evresi"nden bile söz edilebilir.

Hani Michel Foucault'nun, "biyopolitika"nın bedeni, siyasal hedeflerin aracı hâline getirdiğine dikkati çekip; kapitalizmin beden üzerinde yürüttüğü kullanım, tahakküm, denetim stratejisine dönüştürerek, "Hayat (beden) artık iktidarın nesnesi oldu," saptamasındaki üzere[5] ve en önemlisi de corona yıkımıyla ABD'de 50 milyon işsiz ile yüzde 30 ekonomik daralma öngörülüyorken...

 

YIKIMIN BOYUTLARI

 

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Nisan 2020'de yayınladığı rapora göre, "Başta üst-orta gelirli ülkeler (yüzde 7 veya 100 milyon tam zamanlı çalışan) olmak üzere, farklı gelir gruplarında büyük kayıplar bekleniyor... Covid-19 krizinin, 2020'nin ikinci çeyreğinde dünya genelinde toplam çalışma süresinin yüzde 6.7 düzeyinde bir iş kaybı olacak, yani 195 milyon işçinin işlerini kaybedecek."

Tüm dünya ekonomisi şiddetli bir depremle yüz yüze yani.[6]

Covid-19 salgını, dünya genelinde 1870'lerden bu yana görülmemiş küresel ekonomik çöküşe yol açtı.

Dünya Bankası'nın 'Küresel Ekonomik Görünüm' raporu, küresel ekonominin 2020'de yüzde 5.2 küçülerek önceki 80 yılın en kötü resesyonunun yaşanacağını öngörüyor. Krizin boyutu, etkileri ve sıkıntıdaki ülke sayısı göz önüne alındığında bu gidişatın önceki 150 yılın en kötü resesyonu olması da bekleniyor.

Dünya Bankası Grubu Adil Büyüme, Finans ve Kurumlar Başkan Yardımcısı Ceyla Pazarbaşıoğlu, pandeminin iş gücüne yansımalarına işaret ederek, 70 ila 100 milyon kişinin aşırı yoksulluğa sürüklenebileceği uyarısında bulunup; genel tablonun endişe verici olduğunu ve krizin kalıcı izler bırakıp, belirsizliklerin aşağı yönlü tahminlere kapı araladığını ifade etti.[7]

Denilebilir ki egemen sınıflar panik içinde. Çok sert bir durgunluk yaşanıyor ve daha sert olanı hemen kapıda sırasını bekliyor. ILO dünya çapında 430 milyon işletmenin "faaliyetlerinde ciddi kesinti riski" olabileceğini öngörüyorken;[8] Uluslararası Para Fonu (IMF) 2020 Nisan'ındaki değerlendirmesinde, dünya ekonomisinin bu sene yüzde 3 küçüleceği tahmininde bulundu.

BM, 2020 Mayıs'ındaki raporda, küresel ekonominin yüzde 3.2 oranında küçülmesini, dünya ticaretinin ise yüzde 15 daralmasını bekliyordu ve IMF Direktörü Kristalina Georgiev da, "Birçok ülkeden gelen veriler, bizim 2020 için yaptığımız kötümser tahminlerin altında" diyerek sert küresel durgunluğun derinleşeceğini ifade etti.[9]

İş bu kadar değil!

BM Gıda ve Tarım Örgütü Tarımsal Kalkınma Ekonomisi Bölümü Genel Müdür Yardımcısı Marco V. Sánchez Cantillo, "Dünya, Covid-19 yüzünden birçok belirsizlikle karşı karşıya. Ancak bir konuda ise şüphe yok: Küresel ekonomik faaliyetler büyük yara alacak, insanların gelirlerinde ve refah düzeylerinde derin etkiler bırakacak. Özellikle de gerek ekonomik olarak zayıf gerekse de gıdada dışa bağımlı ülkeler için... Virüsün yol açtığı sorunların çözümüne yönelik gerekli önlemlerin zamanında ve etkili bir şekilde uygulanmaması hâlinde, dünyada sayıları giderek artan açlıkla mücadele eden kişi sayısı kritik noktalara taşınacaktır... Covid-19'un tetiklediği durgunluk nedeniyle milyonlarca insanın daha açlık sınırına gerileyeceği öngörülüyor,"[10] uyarısını ifade ederken; BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Gıda sistemlerimiz çöküyor ve Covid-19 salgını durumu daha da kötüleştiriyor,"[11] uyarısında bulundu. Dünya genelinde 820 milyondan fazla kişinin açlık çektiğini ve her beş çocuktan birinin yetersiz beslenme yüzünden büyüme geriliği yaşadığını belirtip, "49 milyon kişi daha pandemi nedeniyle aşırı yoksulluğa düşebilir. Gıda güvenliği olmayan insanların sayısı hızla artacak,"[12] diye ekledi.

Yine BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, salgının "en yıkıcı" sonuçlarının, dünyanın en yoksul ülkelerinde görüleceğine dikkat çekip, "Milyonlarca yaşamı kurtarmak ve kırılgan ülkelerde coronavirüsün yayılışını durdurmak için" 4.7 milyar dolarlık ek kaynak çağrısında bulundu.[13]

Haksız da değil!

Çünkü BM'ye bağlı Dünya Gıda Programı (WFP), coronavirüs salgınının merkez üssü hâline gelen Güney Amerika'da 14 milyon kişinin açlık kriziyle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu. Verilere göre, bölgede 2019'da 3.4 milyon kişi gıda güvensizliği yaşadı. Ancak salgının da etkisiyle bu rakam Latin Amerika'da 2020'de dört kattan daha fazla yükseliş kaydetti.[14]

Özetle Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile WFP'in BM Güvenlik Konseyi'ne verdikleri rapora göre, küresel gıda güvenliği açısından zaten kötü bir yıl olması beklenen 2020'de, Covid-19 salgınıyla, "kutsal kitaplardakileri anımsatacak" bir küresel açlık krizi kapımızda.

Güvenlik Konseyi toplantısında, WFP Başkanı David Beasly, "2020'de, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en büyük insani krizle karşı karşıya kalınabileceğine" ilişkin 2019 yılındaki uyarılarını anımsatmış. Covid-19 salgını bunun üzerine geldi. Beasley, "Daha şimdiden bir mükemmel fırtınaya bakıyoruz," diyor.

Beasley ve FAO Başkanı Qu Dongyu'nun Güvenlik Konseyi'ne sundukları rapor, 2020 yılına girerken, her akşam 850 milyon kişinin yatağa aç gittiğini, 55 ülkede 135 milyon kişinin açlık kriziyle yüz yüze olduğunu gösteriyor.

Bu durumun üzerine gelen Covid-19 salgınının, üç kanaldan küresel gıda krizini derinleştirmesi, açların nüfusuna 130 milyon kişi daha eklemesi bekleniyor.[15]

Tüm bunları dahası da var...[16]

Coronavirüs salgını ABD ekonomisinde büyük kayıplara ve rekor işsizliğe yol açarken patronlar servetlerine servet kattı. ABD'de bir ayda 20 milyonu aşkın kişi işini kaybederken milyarderlerin serveti daha da arttı.

'Americans for Tax Fairness/ Vergi Adaleti için Amerikalılar' ile 'Politika Araştırmaları Enstitüsü Eşitlik Programı'na göre, 18 Mart-19 Mayıs 2020 kesitinde ABD'li 600'ü aşkın milyarderin toplam serveti 434 milyar dolar arttı. Buna göre, e-ticaret ve bulut teknolojisi şirketi Amazon'un başkanı Jeff Bezos'un serveti yüzde 30 artarak 147 milyar 600 milyon dolara, Facebook'un başkanı Mark Zuckerberg'in serveti ise yüzde 45'in üstünde artışla 80 milyar dolara yükseldi.[17]

Eklemeden geçmeyelim: Amerikan nüfusunun beşte birinden fazlası işsiz ve milyonlarcası temel ihtiyaçlardan yoksun hâlde belirsiz bir gelecekle karşı karşıya iken, aşırı zenginlerin servetleri sadece toparlanmakla kalmayarak önemli miktarda artıyor![18]

Ve bir şey(ler) daha: Kapitalizmin işsizlik, yoksulluk ve kriz üreten doğasına eklenen pandemi, kapitalizmin eğilimlerini şiddetlendirerek çalışabilir nüfusun dörtte birinin işsiz kalmasına vesile oldu

ABD'de pandeminin başlangıcından sonra işsizlik maaşı başvurularının dokuzuncu haftasında (11-16 Mayıs 2020 kesitinde) 2.4 milyon Amerikalı yeni başvuruda bulundu. Böylelikle ABD'de 160 milyonluk çalışabilir nüfusun çeyreği olan 40 milyon kişi, pandeminin dokuzuncu haftası itibarıyla işini kaybetmiş oldu. Sadece dokuz haftada çalışabilir nüfusun dörtte birinin işsiz kalmasına neden olurken işsizlik oranı yüzde 14.7 ile İkinci Dünya Savaşı sonrası işsizlik oranlarını da geçmiş oldu.[19]

Ve Erinç Yeldan'ın, "Türkiye ekonomisi iki yıldır şimdiye kadar yaşadığımız kriz deneyimlerinden çok daha farklı mekanizmaların hüküm sürdüğü yepyeni bir kriz süreci içindedir... Reel ekonomi krizinin, Covid-19 salgınının tetiklediği konjonktürde ne yazık ki daha da şiddetlenmesi beklenmelidir,"[20] betimlemesindeki coğrafyamız...

'Moody's, Türkiye'yi değerlendirdiği ikinci raporda, 2008'den beri aralıklarla kur krizleri ile karşı karşıya kaldığını ve TCMB'nin kuru savunmak için bu yılından başından bu yana net döviz rezervlerinin neredeyse yarısını tükettiğine işaret ettiği[21] coğrafyamızda Covid-19 salgınının çalışma hayatına etkileriyle ilgili sonuçlar, her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor. Zaten uzun zamandır önemli bir işsizlik sorunu yaşanan topraklarımızda salgının bu etkileri dikkat çekici şekilde görülüyor.

Kürt illerinde, 100 binden fazla esnaf ve işyerinin corona krizinden etkilendiği ifade edilebilir. Ancak bölgedeki işsizliğin tek artma nedeni sadece bölgedeki işletmelerin faaliyetlerinin olumsuz etkilenmesi değildir. Bölgeden bölge dışına giden yaklaşık 60-80 bin mevsimlik işçinin, 50-80 bin turizm işçisinin, 100 binden fazla inşaat işçisinin de bölgenin işsizlerine dahil olacağı bir dönem yaşanmaktadır.[22]

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) 'Covid-19 İşgücü Piyasasını Nasıl Etkiledi?' araştırmasına göre, salgın nedeniyle çalışma düzeninde değişiklik olmayanların oranı genelde yüzde 32 olurken kadınlarda bu oran yüzde 7.4'e düştü. Tüm çalışanlar ciddi bir gelir kaybı da yaşıyor.[23]

Ayrıca pandeminin sebep olduğu işsizlik en çok 15-24 yaş arasını vurdu; bu yaş aralığının işsiz kalma ihtimali bir önceki kuşağa kıyasla 2.5 kat daha fazla.[24]

Corona günlerinde yaklaşık 17 milyon kişi devlet yardımına muhtaçken, iki aylık salgın döneminde milyoner sayısı 30 bin 470 kişi arttı. Bu sürede milyonerler servetlerine 202.5 milyar TL kattı.[25]

Ekonomik Kalkan Paketi ile koruma altına alınan sermaye sahipleri, salgından daha da güçlenerek çıktı. Milyoner sayısı yüzde 33 yani 30 bin 470 kişi arttı. Buna karşın 16 milyon 831 bin 210 kişi, sosyal yardımlarla ayakta durabiliyor.[26]

Metropoll Araştırma Şirketi'nin coronavirüs salgınının ekonomiye etkisi konulu çalışmasına göre, salgın nedeniyle ekonomik durumu kötüleşen vatandaşların büyük bölümünü geliri düşük kesimler oluştururken; her dört kişiden biri temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını ifade ediyor.[27]

Türk-İş, 2020 Mayıs ayında, dört kişilik bir işçi ailesinin yoksulluk sınırı 8 bine yaklaşırken açlık sınırı asgari ücreti de aşarak 2 bin 438 lira olduğunu açıkladı.[28]

Ve... BM Ticaret ve Kalkınma Örgütü'ne (UNCTAD) göre, Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırımlar (UDY), "2019'a baktığımızda, Türkiye'nin bir önceki seneye göre UDY girişlerinde yüzde 35'lik bir düşüş olduğunu görüyoruz"; yani yüzde 35 azaldı.[29]

Ve... Euler Hermes'in 'Küresel İflas Raporu'na göre, 2018'de Türkiye'de 15 bin 400 şirket kepenkleri indirmek zorunda kalırken;[30] bu oran pandemiyle zirve yaptı. TOBB, coronavirüs salgınının etkilerinin arttığı 2020 Nisan'ına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistikleri verilere göre, 2019'un Nisan ayında 6 bin 789 şirket kurulurken bu sayı 2020 Nisan'ında 2 bin 878'e düştü. Aynı kesitte kapanan şirket sayısı yüzde 51 arttı...[31]

Ve... Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Küresel Haklar Endeksi Raporu'na göre 2020 yılında Türkiye, işçiler için en kötü 10 ülkeden biri oldu ve 144 ülke içinde işçi hakları açısından en alttaki 10 ülke arasında yer aldı.[32]

 

KAPİTALİST "ÇARE"(SİZLİK) Mİ?!

 

Covid-19 karşısındaki kapitalist "çare"(sizlik) Mehmet Barlas'a bile, "Meğer her şey yalanmış... İçine girdiğimiz söylenilen "Bilgi çağı" sadece bir safsataymış. Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar, bir virüs karşısında diz çökmekten başka bir şey yapamazmış. Üstelik daha hiçbir şey görmemişiz... Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar, bir virüs karşısında çaresiz kaldı,"[33] dedirtti... Varın bunun ardından neyin nasıl olduğunu siz tahayyül edin!

Yerküre salgına, neo-liberal dönemin yıkıntıları arasında yakalandı. Covid-19 başladığında küresel hareket üçüncü döngüsünün içindeydi ve dünyada özelleştirmelerin ve savaşların yarattığı yıkıma karşı isyan dalgası her yanı sarmıştı.

1980'ler küreselleşme yalanının üzerinin örtülmeye çalışıldığı sağcı bir kapitalist saldırı dönemiydi. Kapitalizm azalan kâr oranlarının yarattığı yapısal krizinden kurtulamıyordu. Buna neo-liberal politikalarla yanıt üretti. Neo-liberalizm, krizi, tüm kamusal alanları ve kazanımları özel sermayeye açarak kurtulma politikasından başka bir şey değildi. Küreselleşme lafı bu saldırının süslü laflarla gizlendiği moda bir kavramdı.

  Bu yazı 8076 defa okunmuştur.

  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 30 26 1 3 68 20 81 +48
2 Fenerbahçe 30 25 1 4 79 25 79 +54
3 Trabzonspor 30 15 11 4 51 40 49 +11
4 Beşiktaş 30 14 12 4 40 36 46 +4
5 Kasımpaşa 30 12 11 7 53 55 43 -2
6 Başakşehir FK 30 12 12 6 38 35 42 +3
7 Çaykur Rizespor 30 12 12 6 36 47 42 -11
8 Antalyaspor 30 10 9 11 35 33 41 +2
9 Adana Demirspor 30 9 9 12 46 39 39 +7
10 Alanyaspor 30 9 9 12 38 42 39 -4
11 Sivasspor 30 9 10 11 36 43 38 -7
12 Samsunspor 30 10 14 6 35 41 36 -6
13 Kayserispor 30 10 11 9 36 43 36 -7
14 MKE Ankaragücü 30 7 11 12 36 39 33 -3
15 Hatayspor 30 7 11 12 36 40 33 -4
16 Konyaspor 30 7 11 12 31 42 33 -11
17 Gaziantep FK 30 8 15 7 34 44 31 -10
18 Fatih Karagümrük 30 7 14 9 34 38 30 -4
19 Pendikspor 30 7 15 8 34 61 29 -27
20 İstanbulspor 30 3 20 7 22 55 13 -33
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 27 21 5 1 64 23 64 +41
2 Göztepe 27 17 5 5 45 15 56 +30
3 Sakaryaspor 27 13 6 8 41 28 47 +13
4 Çorum FK 27 13 8 6 44 28 45 +16
5 Kocaelispor 27 13 8 6 39 31 45 +8
6 Bodrumspor 27 12 7 8 35 19 44 +16
7 Boluspor 27 12 8 7 26 28 43 -2
8 Bandırmaspor 27 11 8 8 37 24 41 +13
9 Gençlerbirliği 27 10 7 10 31 26 40 +5
10 Erzurumspor FK 27 10 7 10 26 21 37 +5
11 Ümraniyespor 27 9 12 6 32 39 33 -7
12 Keçiörengücü 27 8 11 8 24 33 32 -9
13 Manisa FK 27 7 10 10 33 33 31 0
14 Şanlıurfaspor 27 6 12 9 23 30 27 -7
15 Tuzlaspor 27 7 14 6 26 43 27 -17
16 Adanaspor 27 8 16 3 21 40 27 -19
17 Altay 27 5 19 3 12 55 15 -43
18 Giresunspor 27 2 21 4 12 55 7 -43
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 30 21 5 4 67 26 67 +41
2 Bucaspor 1928 30 18 3 9 46 19 63 +27
3 Van Spor FK 30 19 5 6 50 31 63 +19
4 1461 Trabzon FK 30 16 6 8 56 32 56 +24
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 30 15 6 9 42 25 54 +17
6 Ankaraspor 31 14 6 11 39 26 53 +13
7 Ankara Demirspor 30 13 12 5 35 32 44 +3
8 Karacabey Belediye Spor 31 11 10 10 32 29 43 +3
9 Beyoğlu Yeniçarşıspor 30 12 13 5 35 31 41 +4
10 Diyarbekir Spor 30 11 12 7 32 30 40 +2
11 Kırklarelispor 31 9 12 10 24 34 37 -10
12 Hes İlaç Afyonspor 30 8 11 11 18 28 35 -10
13 Nazilli Belediyespor 31 10 13 8 35 49 35 -14
14 Altınordu 30 8 12 10 34 31 34 +3
15 Serik Belediyespor 31 8 13 10 25 34 34 -9
16 Zonguldak Kömürspor 30 7 15 8 29 49 26 -20
17 Kırşehir Futbol SK 31 5 20 6 28 61 21 -33
18 Bursaspor 30 5 17 8 22 50 20 -28
19 Adıyaman FK 30 3 22 5 20 52 14 -32
Takım O G M B A Y P AV
1 Aliağa Futbol A.Ş. 24 17 0 7 50 12 58 +38
2 Kepezspor FAŞ 23 18 1 4 47 11 58 +36
3 52 Orduspor FK 24 12 7 5 30 22 41 +8
4 Ayvalıkgücü Belediyespor 23 11 6 6 28 19 39 +9
5 Edirnespor 23 11 8 4 37 22 37 +15
6 İnegöl Kafkas GK 23 9 6 8 24 23 35 +1
7 Mardin 1969 Spor 23 10 9 4 31 26 34 +5
8 K.Çekmece Sinopspor 24 9 9 6 33 25 33 +8
9 Artvin Hopaspor 23 8 8 7 30 22 31 +8
10 Karabük İdmanyurdu Spor 23 9 10 4 21 31 31 -10
11 Talasgücü Belediyespor 24 8 14 2 24 37 26 -13
12 Kırıkkalegücü FK 23 6 12 5 18 29 23 -11
13 Gümüşhanespor 24 4 11 9 18 37 21 -19
14 Malatya Arguvanspor 23 2 17 4 9 40 10 -31
15 Tarsus İdman Yurdu 23 2 18 3 16 60 9 -44
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2024 İstanbulspor vs Çaykur Rizespor
 02/04/2024 Antalyaspor vs MKE Ankaragücü
 02/04/2024 Galatasaray vs Hatayspor
 02/04/2024 Gaziantep FK vs Alanyaspor
 03/04/2024 Sivasspor vs Fatih Karagümrük
 03/04/2024 Fenerbahçe vs Adana Demirspor
 03/04/2024 Kayserispor vs Kasımpaşa
 03/04/2024 Konyaspor vs Trabzonspor
 04/04/2024 Başakşehir FK vs Beşiktaş
 04/04/2024 Samsunspor vs Pendikspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2024 Keçiörengücü vs Çorum FK
 02/04/2024 Şanlıurfaspor vs Sakaryaspor
 02/04/2024 Boluspor vs Gençlerbirliği
 02/04/2024 Manisa FK vs Bodrum FK
 03/04/2024 Tuzlaspor vs Ümraniyespor
 03/04/2024 Adanaspor vs Eyüpspor
 03/04/2024 Altay vs Bandırmaspor
 03/04/2024 Kocaelispor vs Göztepe
 04/04/2024 Erzurumspor FK vs Giresunspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/04/2024 Diyarbekir Spor vs Nazilli Belediyespor
 03/04/2024 Esenler Erokspor vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
 03/04/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Altınordu
 03/04/2024 Kırklarelispor vs Bucaspor 1928
 03/04/2024 Kırşehir Futbol SK vs Adıyaman FK
 03/04/2024 Van Spor FK vs Ankaraspor
 03/04/2024 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Karacabey Belediye Spor
 03/04/2024 Zonguldak Kömürspor vs Bursaspor
 03/04/2024 1461 Trabzon FK vs Ankara Demirspor
 03/04/2024 Kırklarelispor - Bucaspor 1928 Kırklarelispor ligde evindeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Kırklarelispor yenilmez
 03/04/2024 Diyarbekir Spor - Nazilli Belediyespor Diyarbekir Spor ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Nazilli Belediyespor yenilmez
 03/04/2024 Van Spor FK - Ankaraspor Van Spor FK ligde evindeki son 7 maçını kazandı  Van Spor FK kazanır
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/04/2024 Artvin Hopaspor vs Edirnespor
 03/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor vs Gümüşhanespor
 03/04/2024 K.Çekmece Sinopspor vs İnegöl Kafkas GK
 03/04/2024 Malatya Arguvanspor vs Kepezspor FAŞ
 03/04/2024 Mardin 1969 Spor vs Aliağa Futbol A.Ş.
 03/04/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Kırıkkalegücü FK
 03/04/2024 52 Orduspor FK vs Karabük İdmanyurdu Spor
 03/04/2024 52 Orduspor FK - Karabük İdmanyurdu Spor 52 Orduspor FK ligde evindeki son 5 maçını kazandı  52 Orduspor FK kazanır
 03/04/2024 Tarsus İdman Yurdu - Kırıkkalegücü FK Kırıkkalegücü FK ligde deplasmandaki son 8 maçında hiç kazanamadı  Tarsus İdman Yurdu yenilmez
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI