Sibel ÖZBUDUN
  23-04-2023 09:18:00

TÜRKİYE'DE KADIN MÜCADELESİNİN "GAYRIRESMÎ TARİH"İ- OSMAN TİFTİKÇİ'NİN KİTABI ÜZERİNE[*]

"Kim dayanabilir zamanın kırbacına?

Zorbanın kahrına, gurunun çiğnenmesine,

Sevginin kepaze edilmesine,

Kanunların bu kadar yavaş

Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.

Kötülere kul olmasına iyi insanın?"[1]

 

Bu coğrafyanın Marksist söyleminde "Kadın sorunu" olarak kodlanan görüngüye ilgim, Friedrich Engels'in Ailenin, Özel Mülkiyetin, Devletin Kökeni'yle tanıştığım lise yıllarıma denk düşer; demek ki 1970'lerin başları... Hatta lise son sınıfta, okul yöneticilerini fazlaca ürküten bir piyes yazıp sahnelemiştik, 12 Mart bakıcı rejiminin çatlakları arasından sızan isyancı, özgürlükçü havanın etkisi altındaki bir grup kafadarla birlikte, ismi "Adım Kadın" gibi bir şeydi...

Bu ilgi lise yıllarıyla sınırlı kalmadı. Ve eninde sonunda, "Türkiye'de kadın" mevzuuna ulaştı. Bu coğrafyada kadın olmak ne anlama geliyordu? Kadınlığın serüveni neydi? Aytunç Altındal'ın kitabı iyi bir kaynak, sağlam bir başlangıç noktasıydı. Ama o kadar... Gerisi yoktu... 1970'lerin başlarında, bu coğrafyada kadınlık durumu üzerine çalışma yapmak isteyenlerin başvurabileceği kaynaklar son derece sınırlıydı:

B. Akarsu'nun Modern Toplumda Kadın'ı; Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan'ın Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması, Tezer Taşkıran'ın Cumhuriyet'in 50. Yılında Türk Kadın Hakları, Zehra Celasin'in Tarih Boyunca Kadın, Beria Onger'in Atatürk Devrimi ve Kadınlarımız, Kemal Savcı'nın Cumhuriyet'in Ellinci Yılında Türk Kadını, vb...[2]

Bu bir avuç yayının çoğunun anlatısı ise, standarttı: Türk kadını İslâm öncesinde özgür ve erkekle eşit statüdeydi. Eski Türklerde Hakan ile hatun birlikte yönetirlerdi. İslâm'ın benimsenmesiyle birlikte bu eşitlik bozulmuş ve kadın Osmanlı'da "kafes ardına / harem dairesine mahkûm olmuştu. II. Meşrutiyet'le birlikte kadınlar bu konumlarına itirazlarını yükseltmeye başlayacak, dernekler kurup dergiler çıkartacaktır. Türk kadınının Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği fedakârlıklar, "muasır medeniyet seviyesi"ne ulaşmayı hedefleyen Cumhuriyet rejiminde onun İslâm'la birlikte yitirdiği eşitliği yeniden kazanmaya layık olduğunu kanıtlayacak, Atatürk'ün iradesiyle girişilen bir dizi "devrim" (Tevhid-i tedrisat, Medeni Kanun ve nihayet önce belediye, ardından da genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkının tanınması...) ile birlikte Türk kadını tam eşitliğe kavuşacaktır. Türk kadını seçme ve seçilme hakkına "birçok medeni Avrupa ülkesinden bile önce kavuşmuş, böylece eşitlik süreci tamamlanmıştı... Bundan böyle yapılması gereken, Cumhuriyet'in "Kadın devrimi"nin eğitim yoluyla köylere yayılması ve "irtica"ya karşı savunulmasıydı...

1970'lerin devrimci/sosyalist hareketliliği "kadın sorunu"nu da kapsadığı ölçüde, bu anlatıya sınıfsal temelli itirazlar yükselecekti: Kemalizm bir burjuva hareketi olarak üst sınıf kadınlarına belli ölçülerde serbestiyet sağlarken, getirdiği haklar manzumesinden işçi-köylü kadınların yararlanmasına olanak verecek araçları baskılamıştı. Bu coğrafyada işçi-emekçi kadınlar "eğitimsiz oldukları" için değil, feodal ve/veya kapitalist sömürüye maruz kaldıkları için baskı altındaydı. Kadının kurtuluşu ise ancak özel mülkiyetin ilgası, sınıfsal sömürü ve tahakkümün sonlandırılması ile gerçekleşebilecekti.

1980'li yıllarda bu coğrafyada başgösteren feminizm, akademiye sirayet ettikçe, bu anlatı 1990'lı yıllardan itibaren feminist bir sorgulamaya tabi tutulacaktı: Şirin Tekeli, Deniz Kandiyoti, Yeşim Arat, Fatmagül Berktay, Serpil Çakır, Ayşe Durakbaşa, Yaprak Zihnioğlu... Bu sorgulama, kadınların II. Meşrutiyet'le birlikte yoğunlaşan itiraz ve etkinlikleri üzerinde duracak, bir "Osmanlı feminizmi"ne işaret edecek ve vurguyu bu "feminizm"in Kemalist cumhuriyet tarafından temellük edilip bastırılma tarzına yöneltecektir. 1970'li yılların ortalarına dek süregiden hegemonik Kemalist anlatı, 1990'lardan itibaren böylelikle tersine çevrilmişti. Türkiye'de kadın hakları Mustafa Kemal ve çevresi tarafından Türk kadınına "armağan edilmemiş", tersine Osmanlı'nın son döneminden itibaren toplum içerisinde eşit bir konum edinmek isteyen kadınların uzun ve zorlu mücadelesi sonunda kazanılmış ve/fakat Kemalist rejim tarafından temellük edilerek rejimin denetimine tabi kılınmıştır...

Ancak 1980-90'ların feminist anlatısının öznesi de "Türk kadını"dır... Bu coğrafyanın "öteki kadınları"nın (Kürt, Ermeni, Yahudi, Alevî vb. ...) seslerinin duyulur hâle gelmesi için 90'ların sonları, 2000'li yıllardaki etnik/kültürel canlanmayı beklemek gerekecekti. Önce kendi tarihini anlatan Kürt kadın hareketi, ardından da diğerleri...

Bir başka deyişle, bu coğrafyada kadına değgin Kemalist söylem, kaba bir kronolojik dizin üzerine yerleştirilebilecek üç kırılmayla karşılaşmıştır: sosyalist-komünist hareketlerin kadınlara yönelik önerileri ve işçi-emekçi kadınların durumuna vurgu yapan 1970'lerin Marksist itirazı, 1980-90'lı yılların feminist itirazı ve 1990'ların sonlarına doğru biçimlenen Kemalist monolitizme yönelik, farklı etnik kimliklerin deneyim ve taleplerine kulak veren itiraz...

Osman Tiftikçi'nin 2023 Mart'ında yayınlanan Türkiye'de Kadınların Seçim Hakkı Mücadelesi - Hakk-ı İntihab (1908-1935) başlıklı kitabı[3] ilginç bir biçimde, bu üç kırılma noktasını kaynaştırıyor ve Cumhuriyet'in kadın anlatısının köklü bir eleştirisi niteliğini taşıyor.

Tiftikçi'nin çalışması II. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet rejiminin kadınlara seçme-seçilme hakkını tanıdığı 1935 yılına uzanan dönemi kapsıyor ve kadınların siyasal haklarını kazanma sürecini iki bölümde inceliyor: II. Meşrutiyet ve Mütareke dönemi ile Cumhuriyet yılları.

Kitabın II. Meşrutiyet yıllarına değgin en ilginç katkısı, Türkiye'deki ilişkin çalışmalarda marjinal bir yer verilen, Ulviye Mevlan Hanım'ın Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti ile Kadınlar Dünyası dergisine yaptığı vurgu. Bu dernek ve dergi, kadınların seçme-seçilme talebini sistemli ve istikrarlı biçimde gündeme getirmekle kalmamış, Osmanlı'nın çokulusluluğu çerçevesinde, kapılarını ve sayfalarını Türk ve/veya Müslüman olmayan kadınlara ve bunların oluşturduğu örgütlenmelere açmıştı. Ulviye Mevlan Kürt kadın yazarlara dergide yer veriyor, Ermeni ya da Çerkes kadınlarla ilişki kuruyordu (ss.37-38). Sosyalist işçi şair Yaşar Nezihe'nin de yazarları arasında yer aldığı Kadınlar Dünyası dergisinde, sosyalizm ile feminizm arasındaki ilişkileri ve koşutlukları vurgulayan yazılar da yer almaktaydı (s.16)... Olasılıkla sosyalist fikirlere açıklığı ve yekpare bir ulus tasarımına uzaklığı Cemiyet'in sonunu getiren etkenler olmuştu. Örgüt 1923 sonrasında kapanacak, Ulviye Mevlan ise derin bir suskunluğa gömülecekti.

Tiftikçi kitabının bu bölümünde Kürt, Ermeni ve Çerkes kadınların Cumhuriyet rejimiyle birlikte sönümlenecek olan hak mücadelelerine ve örgütlenmelerine de yer veriyor. Komünist kadınların seçme-seçilme hakkı talepleri, komünistlerin "kadın sorunu"na bakış açıları ve feminizme yönelik tutumlarına bir bölüm ayrılmış (ss.61-80).

Kitabın ikinci bölümü, ağırlıklı olarak CHF'nın genel olarak kadın hakları, özel olarak da kadınlara seçme-seçilme hakkının verilmesi karşısında nasıl "ayak dirediği" üzerine... Örneğin, Fırka'nın ilk biçimi olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu'nun tüzüğünde, Halk Fırkası'nın Nisan 1923'te ilan edile 9 ilkesi içinde, Fırka'nın 1923 tüzük ve programlarında, 1927 tüzüğünde ya da M. Kemal'in 2. Kurultay'da okuduğu Nutuk'da kadınlara değgin tek bir söz edilmediği, kadınların seçme ve seçilme haklarının ancak 1931 programında gündeme gelebildiği ("fırkamız kadınlarımızın, belediye intihabında olduğu gibi, mebus intihabında da siyasi haklarını kullanmaları için lazım gelen müsait zemini hazırlamayı bir vazife bilecektir") vurgulanır. (ss.83-84) Oysa kadınlar, üstelik de çoğu (kadınların seçme seçilme hakkı konusunda 1922'den bu yana ısrarlı bir mücadele yürüten Nezihe Muhiddin ve onun Türk Kadın Birliği gibi) yeni rejime yürekten bağlı kadınlar, oy hakkı için çok uzun süredir uğraşmaktadırlar...

Yeni rejimin, ateşli savunuculuğunu da yapsa, kendisinden bağımsız hareket eden herhangi bir inisiyatife tahammülü yoktur, hele ki kadınlara. Sıkı bir rejim yandaşı olan Nezihe Muhittin'in öncülüğünde tüm ülkeden kadın örgütlerinin temsilcilerinin oluşturduğu Kadınlar Halk Fırkası (KHF)'nın kuruluşu, Ankara hükümeti tarafından engellenir. Bunun yerine kurulan Türk Kadın Birliği ise, tüm çabalarına karşın kadınlarla ilgili hiçbir karar sürecine dâhil edilmez. Birlik varolduğu sürece Kemalist rejimden "olağan şüpheli" muamelesi görecek, çelmelenecek, alay edilecek, zaman zaman da inzibatî uygulamalara maruz kalacaktır. TKB'nin "makbul" sayıldığı tek dönem, Nezihe Muhiddin'in ayak oyunlarıyla dernek başkanlığından tasfiye ve unutuluşa terk edilip yerine bir "kayyım" gayretkeşliğiyle kendisine söylenenlerin dışına çıkmayacak bir yönetimin getirilmesinin ardından olur. TKB böylelikle bir yardım derneğine dönüştürülecektir. Ancak bu hâliyle bile fazla dayanamaz. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği 1934'den sonra, birlikten kendisini feshetmesi istenir. Çünkü artık kadınların talep edebileceği hiçbir şey kalmamıştır! Osman Tiftikçi bu ibretlik olayı şöyle aktarıyor:

"1934'ün Aralık ayında İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ'ın Latife Bekir'i vilayete çağırarak Atatürk'ün "Söyleyin Latife Hanım'a Türk Kadın Birliği'ni kapatsın. Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkını veren yasa çıktı ve artık bu derneğe gerek kalmadı" dediği söylenir. Latife Hanım ise TKB'nin çok emek verdiği İstanbul Kongresi'nin yakında toplanacak olması dolayısıyla kararın kongre sonrasına ertelenmesini talep etmiştir...

CHP, 'hakkınızı verdik hadi derneği kapatın' biçimindeki isteğinde o kadar aceleciydi ki, TKB'ye, 'siz derneği kapatın, kadın kongresini biz yaparız' şeklinde bir teklif bile götürmüştü. Memleket için ne lazımsa biz yaparız mantığının bir tezahürüydü bu.

"Latife Bekir, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 'Türk Kadın Birliği lağvedilince konferansı biz tertip ederiz' söylemine karşılık olarak, düzenlenecek olan uluslararası konferansın Alliance'a (Birliğe O.T) kaydedilmiş birlikler tarafından gerçekleştirileceğini, eğer Türk Kadın Birliği ortadan kalkarsa, konferansın yapılmasına imkân olmayacağını söylediğini, dolayısıyla Hükümetin Türk Kadın Birliği'ni lağvetmek için konferansın sonunu beklemeye razı olduğunu belirtiyordu.

Emir yüksek yerden gelmişti, CHP, Türk Kadınlar Birliği'nin kendini fesh etmesini istiyordu." (ss.174-175)

Kaldı ki, seçilen (??? - aslında kadınların oy kullandığı ilk seçimlerde -ki seçimler iki dereceliydi; seçmenler yalnızca CHF tarafından belirlenmiş, hemen tümü parti üyesi ikinci seçmenleri seçiyorlardı. Onlar ise her biri M. Kemal tarafından münasip görülmüş, çoğu kendi haberi olmadan aday gösterilmiş kadınları "seçmişlerdi". Bir başka deyişle, Meclis'e kaç kadın gireceği ve bunların kimler olduğu, seçimlerden çok önce belliydi!) kadın "saylavlar" dahi "artık kazanılacak bir hak kalmadı" diye TKB'nin kapatılmasını talep ediyorlardı!

Böylelikle TKB Mayıs 1935'de olağanüstü kongresini toplayacak, 500 üyeden 17'sinin katılımıyla gerçekleşen kongrede oybirliğiyle "fesih" kararı alınacaktı... (s.175)

Türkiye'de feminizm, "resmen" sonlanmıştı...

Osman Tiftikçi'nin yapıtı bu "ibretlik" tarihi çarpıcı bir anlatımla gözler önüne sererken, "Cumhuriyet efsaneleri"nden birini, Türkiye'de kadınların haklarına ileri Avrupa ülkelerinden bile önce kavuştuğu söylencesini yapıbozumuna uğratıyor... 100. yılını eda ettiğimiz Cumhuriyet'in kendine dair anlattıklarına kulak verirken, daha temkinli, daha eleştirel olmamız gerektiği hususunda uyarıyor bizleri. "Resmi tarih"in duymamız, bilmemiz istenmeyen, bastırılmış bir "gayrıresmî tarih"in üzerine inşa edildiğini bir kez daha gösteriyor.

Velhasıl, altı çizile çizile, döne döne okunması gereken bir kitap, Türkiye'de Kadınların Seçim Hakkı Mücadelesi - Hakk-ı İntihab (1908-1935)...

 

25 Mart 2023 13:12:41, İstanbul.

 

N O T L A R

[*] Newroz, Nisan 2023...

[1] William Shakespeare.

[2] Daha kapsamlı bir döküm için bkz. Şefika Kurnaz, "Türk Kadın Hakları, Bir Bibliyografya Denemesi",  https://www.atam.gov.tr/wp-content/uploads/%C5%9Eefika-KURNAZ-T%C3%BCrk-Kad%C4%B1n-Haklar%C4%B1-Bir-Bibliyografya-Denemesi-.pdf

[3] Osman Tiftikçi, Türkiye'de Kadınların Seçim Hakkı Mücadelesi-Hakk-ı İntihab (1908-1935), Nota Bene Yayınları, 2023, 206 sahife.

 

  Bu yazı 2751 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 32 28 1 3 73 20 87 +53
2 Fenerbahçe 32 27 1 4 85 28 85 +57
3 Trabzonspor 32 16 12 4 54 42 52 +12
4 Beşiktaş 33 15 12 6 44 38 51 +6
5 Çaykur Rizespor 32 14 12 6 43 47 48 -4
6 Başakşehir FK 32 13 12 7 42 38 46 +4
7 Kasımpaşa 32 13 12 7 55 57 46 -2
8 Sivasspor 32 11 10 11 38 43 44 -5
9 Antalyaspor 32 10 10 12 36 37 42 -1
10 Alanyaspor 32 10 10 12 41 46 42 -5
11 Adana Demirspor 32 9 10 13 48 43 40 +5
12 Samsunspor 32 10 14 8 36 42 38 -6
13 MKE Ankaragücü 33 8 12 13 40 43 37 -3
14 Kayserispor 32 10 12 10 36 45 37 -9
15 Konyaspor 32 8 12 12 34 45 36 -11
16 Hatayspor 32 7 13 12 36 44 33 -8
17 Gaziantep FK 32 8 17 7 35 50 31 -15
18 Fatih Karagümrük 32 7 16 9 35 41 30 -6
19 Pendikspor 32 7 16 9 36 64 30 -28
20 İstanbulspor 32 4 21 7 25 59 16 -34
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 30 22 6 2 70 27 68 +43
2 Göztepe 30 18 6 6 51 19 60 +32
3 Çorum FK 30 15 8 7 50 31 52 +19
4 Kocaelispor 30 15 8 7 45 34 52 +11
5 Sakaryaspor 30 14 7 9 43 30 51 +13
6 Bodrumspor 30 13 7 10 37 20 49 +17
7 Bandırmaspor 30 12 8 10 45 26 46 +19
8 Boluspor 30 13 10 7 28 32 46 -4
9 Gençlerbirliği 30 11 8 11 35 30 44 +5
10 Erzurumspor FK 30 11 8 11 28 25 41 +3
11 Manisa FK 31 8 11 12 38 37 36 +1
12 Keçiörengücü 30 9 12 9 27 36 36 -9
13 Şanlıurfaspor 30 8 12 10 27 31 34 -4
14 Ümraniyespor 30 9 14 7 33 42 34 -9
15 Tuzlaspor 30 8 14 8 31 45 32 -14
16 Adanaspor 30 9 16 5 24 42 32 -18
17 Altay 31 5 23 3 14 70 15 -56
18 Giresunspor 30 2 24 4 13 62 7 -49
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 33 23 5 5 74 28 74 +46
2 Van Spor FK 33 22 5 6 55 33 72 +22
3 Bucaspor 1928 33 20 4 9 50 22 69 +28
4 1461 Trabzon FK 33 19 6 8 62 33 65 +29
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 33 16 7 10 47 27 58 +20
6 Ankaraspor 34 15 8 11 42 32 56 +10
7 Karacabey Belediye Spor 33 12 10 11 37 31 47 +6
8 Beyoğlu Yeniçarşıspor 33 13 13 7 42 34 46 +8
9 Ankara Demirspor 33 13 15 5 35 37 44 -2
10 Kırklarelispor 34 11 13 10 29 35 43 -6
11 Diyarbekir Spor 33 11 13 9 35 35 42 0
12 Altınordu 33 9 13 11 38 34 38 +4
13 Hes İlaç Afyonspor 33 9 13 11 21 34 38 -13
14 Nazilli Belediyespor 34 11 15 8 37 54 38 -17
15 Serik Belediyespor 33 9 14 10 28 37 37 -9
16 Zonguldak Kömürspor 33 9 16 8 35 53 32 -18
17 Kırşehir Futbol SK 33 5 21 7 29 65 22 -36
18 Bursaspor 33 5 20 8 24 59 20 -35
19 Adıyaman FK 33 3 24 6 22 59 15 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 26 21 1 4 61 13 67 +48
2 Aliağa Futbol A.Ş. 27 18 0 9 54 15 63 +39
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 26 13 6 7 36 23 46 +13
4 52 Orduspor FK 26 13 7 6 36 25 45 +11
5 İnegöl Kafkas GK 26 12 6 8 32 25 44 +7
6 Edirnespor 26 13 9 4 44 26 43 +18
7 K.Çekmece Sinopspor 27 10 10 7 38 28 37 +10
8 Mardin 1969 Spor 26 11 11 4 35 31 37 +4
9 Artvin Hopaspor 26 9 10 7 32 26 34 +6
10 Karabük İdmanyurdu Spor 26 10 12 4 24 38 34 -14
11 Talasgücü Belediyespor 26 8 14 4 28 41 28 -13
12 Kırıkkalegücü FK 26 7 14 5 25 35 26 -10
13 Gümüşhanespor 26 4 12 10 22 42 22 -20
14 Malatya Arguvanspor 26 2 20 4 13 51 10 -38
15 Tarsus İdman Yurdu 26 2 21 3 18 79 9 -61
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 20/04/2024 İstanbulspor vs Fatih Karagümrük
 20/04/2024 Konyaspor vs Alanyaspor
 20/04/2024 Kayserispor vs Trabzonspor
 20/04/2024 Samsunspor vs Adana Demirspor
 21/04/2024 Başakşehir FK vs Çaykur Rizespor
 21/04/2024 Antalyaspor vs Hatayspor
 21/04/2024 Galatasaray vs Pendikspor
 21/04/2024 Gaziantep FK vs Kasımpaşa
 22/04/2024 Sivasspor vs Fenerbahçe
 26/04/2024 Adana Demirspor vs Galatasaray
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 20/04/2024 Bandırmaspor vs Tuzlaspor
 20/04/2024 Giresunspor vs Göztepe
 20/04/2024 Eyüpspor vs Boluspor
 21/04/2024 Bodrum FK vs Şanlıurfaspor
 21/04/2024 Çorum FK vs Adanaspor
 21/04/2024 Gençlerbirliği vs Erzurumspor FK
 21/04/2024 Sakaryaspor vs Keçiörengücü
 22/04/2024 Ümraniyespor vs Kocaelispor
 28/04/2024 Adanaspor vs Manisa FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/04/2024 Adıyaman FK vs 1461 Trabzon FK
 21/04/2024 Altınordu vs Yeni Mersin İdman Yurdu
 21/04/2024 Ankara Demirspor vs Diyarbekir Spor
 21/04/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs Van Spor FK
 21/04/2024 Bucaspor 1928 vs Esenler Erokspor
 21/04/2024 Bursaspor vs Hes İlaç Afyonspor
 21/04/2024 Kırşehir Futbol SK vs Kırklarelispor
 21/04/2024 Nazilli Belediyespor vs Karacabey Belediye Spor
 21/04/2024 Serik Belediyespor vs Zonguldak Kömürspor
 21/04/2024 Altınordu - Yeni Mersin İdman Yurdu Altınordu ligde evindeki son 6 maçında hiç kaybetmedi  Altınordu yenilmez
 21/04/2024 Ankara Demirspor - Diyarbekir Spor Ankara Demirspor ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Diyarbekir Spor yenilmez
 21/04/2024 Kırşehir Futbol SK - Kırklarelispor Kırşehir Futbol SK ligdeki son 7 maçında hiç kazanamadı  Kırklarelispor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/04/2024 Edirnespor vs Mardin 1969 Spor
 21/04/2024 İnegöl Kafkas GK vs Tarsus İdman Yurdu
 21/04/2024 Karabük İdmanyurdu Spor vs Malatya Arguvanspor
 21/04/2024 Kepezspor FAŞ vs Ayvalıkgücü Belediyespor
 21/04/2024 Kırıkkalegücü FK vs Gümüşhanespor
 21/04/2024 Talasgücü Belediyespor vs Artvin Hopaspor
 21/04/2024 52 Orduspor FK vs K.Çekmece Sinopspor
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI