Sibel ÖZBUDUN
  21-07-2022 08:00:00

NEOLİBERALİZM VE ETNİK MİLLİYETÇİLİK KISKACINDA SRİ LANKA[*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

"Uygarlık tarafından yok edilmek

tehlikesiyle karşı karşıya olan

bir uygarlık çağını yaşıyoruz."[1]

 

Dünyada neoliberal talan ve çürümeye karşı 2019'da patlak veren ayaklanmalar, pandemi sürecinde verdiği arayı, 2021'den itibaren hızla kapatacaktı: Kolombiya, Şili, Arjantin, Belarus, Lübnan, Arnavutluk, Irak, Kazakistan, İran, Özbekistan, Kuzey Makedonya, Panama... Ateşteki mısır taneleri gibi birbiri ardı sıra patlıyorlar. Sistemin efendileri tedirgin... Artık yönetemediklerini, yönettiklerinin ise artık böyle yönetilmeyi istemediğini hissediyorlar. Gramsci'nin sözleri ile tariflenebilecek bir durum: "Kriz kesin olarak şundan oluşur - eskinin ölmesi ve yeninin doğamaması. Bu ara dönemde çeşitli hastalık arazları ortaya çıkar..."

Patlamaların bir kısmı, gerçekleştikleri coğrafyayı dönüşsüz bir yola soktu. (Şimdilik) sonuncu patlamanın yaşandığı Sri Lanka onlardan biri. Yakından bakılmaya değer.

"Kasım 2019'da döviz rezervlerimiz 7.5 milyar dolardı; bugün 1 milyon dolara zorlukla ulaşabiliyoruz. İki üç günde 75 milyon dolar bulmazsak bugünkü kuyruklar kısalmaz. Bir günlük benzin stokumuz kaldı. Elektriğin dörtte biri de petrolle üretiliyor; kesintileri günde 15 saate çıkarmamız gerekebilir. Dört aydan beri ilaç üreticilerine ödeme yapılamadı. Sri Lanka Havayolları'nı satmak zorundayız. Yurttaşlarımızı çok sancılı aylar bekliyor."

Protestoların şiddetlendiği Mayıs 2022'de göreve getirilen Başbakan Ranil Wickremesinghe Sri Lanka isyanının arkaplanını bu sözlerle açıklıyor. Gerçekten de Hindistan'ın güneyindeki ada ülkesi, bağımsızlığa kavuştuğu 1948'den bu yana tarihinin en kötü ekonomik krizini yaşıyor. Sri Lanka uzun bir aradan sonra, bir kez daha IMF'nin kapısında... Ancak bu kez, devlet başkanı Gotabaya Rajapaksa'nın sarayını basan, onu önce bir askeri jete atlayıp ailesiyle birlikte soluğu Maldiv adalarında almasına, ardından da 13 Temmuz 2022 günü e-posta yoluyla istifasını açıklamasına yol açan halk ayaklanması durulacak gibi gözükmüyor. Başkanlık sarayından sonra başbakanlık konutunu ateşe veren ve ("bizden çaldıklarınızı geri alacağız!" sloganıyla) Merkez Bankası'na yönelen göstericiler, artık şimdiye dek olageldiği hâliyle yönetilmek istemediklerini en açık biçimiyle ifade ediyorlar.

Ekonomik kriz siyasal krize dolandığında işler egemenler açısından iyice içinden çıkılmaz hâle gelir. Sri Lanka'da da böyle oldu. "Demokrasi"si klanların partileştiği, siyasal pozisyonların ağabeyden kardeşe, amcadan yeğene devredildiği bir çürüme sergileyen bir ülkede, bu durum belki kaçınılmaz... Ama Sri Lanka'nın krizinin gerisinde daha derin ve yapısal nedenler yatıyor.

 

Etno-Milliyetçilik, Militarizm ve Kabilecilik

 

Sri Lanka'nın eş-dost demokrasisi"nden başlayarak açımlayalım.

2005 yılında, hâl-i hazırda Maldivler'e kaçan sabık başkan Gotabaya Rajapaksa'nın ağabeyi, milliyetçi Sinhala platforrmu adayı Mahinda Rajapaksa, devlet başkanı seçilmişti. Gotabaya, onun savunma bakanıydı[2] - Tamil soykırımı günleri... Tamillere karşı kazanılan "zafer"in de sarhoşluğuyla iki kardeş adın adım Sri Lanka Anayasası'na rejimi Başkan(cı)lık sistemine doğru evrilten müdahaleleri gerçekleştirdiler: Başkan'a fiili dokunulmazlık sağlayan, süre sınırlandırmalarını ilga eden ve yürütme erkini devlet başkanının elinde yoğunlaştıran düzenlemeler...

Rajapaksa Biradeler'in hükümranlığı, 2015 seçimlerinde "iyi yönetişim" vaadleriyle seçilen, ancak taahhütlerinden (Tamil soykırımı faillerinin yargılanması, bir kayıplar komisyonu oluşturulması, hasar tazmini, bir Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu oluşturulması) hiçbirini yerine getiremeyen (neoliberal Birleşik Ulusal Parti- UDP'den) Maithripala Sirisena'nın başkanlık paranteziyle kısa bir kesintiye uğrayacaktı. Ne ki neoliberal-teknokrat başbakanı Ranil Wickremesinghe'yi ani bir manevrayla azledip yerine eski devlet başkanı Mahinda Rajipaksa'yı ataması Sirisena'yı daha dönemini tamamlayamadan açığa düşürdü. Nitekim partileri Sri Lanka Podujana Peramuna (SLPP)'nın oyların yüzde yetmişini almasıyla 2020 seçimleri bir kez daha Biraderler'i işbaşına getirecek, bu kez Gotabaya devlet başkanı olurken Mahinda başbakanlık koltuğuna oturacaktı.

Ancak rejimi çürüten, bu eş-dost yönetimi değil, Sri Lanka'nın bunu mümkün kılan iç savaşıydı.

Sri Lanka nüfusunun ana gövdesi üç etnik-dinsel gruptan oluşmakta: Budist-Sinhallar, adaya Hindistan'ın güneydoğusundan göç eden Tamiller ve 8. yüzyılda adaya ulaşan Arap tacirlerden artakalan Müslümanlar. Nüfusun kabaca yüzde 75'ini Sinhallar oluştururken, adanın kuzey kesimlerinde yaşayan Tamiller yüzde 15, Müslümanlarsa yüzde 7.5'luk dilimini oluşturmakta.

Sri Lanka'nın "Tamil sorunu" ülkenin bağımsızlığıyla birlikte başlar. Kurucu parti Birleşik Ulusal Parti (UNP) hükümetinin ilk icraatlarından biri, kendilerine oy vermeyen (çoğu plantasyon işçisi) Tamillerin oy haklarını ellerinden almak olur. 1951'de UNP'den ayrılarak Sri Lanka Özgürlük Partisi'ni (SLFP) kuran ve 1956'da iktidara gelen S. W. R. D. Bandranaike bir adım daha atarak Sinhala dilini devletin tek resmi dili ilan eder. Tamillerin tepkileri karşısında geri adım atan Bandranaike Sinhala milliyetçisi Budist keşişler tarafından öldürülür.

Neredeyse kesintisiz süren anti-Tamil politikalar, 1977'de UNP'den J. R. Jayewardene'nin oyların üçte ikisiyle iktidara gelmesiyle zirve yapacaktır. Tamillere karşı pogromlar düzenleyen, Tamil gençlerin keyfi gözaltılarla işkencelere uğratılmasını olanaklı kılan yasal düzenlemeleri yapan Jayewardene rejimi karşısında 1983'de Tamil isyanı patlak verir.

26 yıl süren iç savaş, 60 ila 100 000 kişinin hayatına mal oldu ve Rajapaksa kardeşlerin yönetiminde 2009 yılında sivil halka uygulanan soykırımla sonlandı - dönemin savunma bakanı, hâl-i hazırdaki kaçak ve müstafi devlet başkanı Gotabaya Rajapaksa aleyhine ABD'de işkence suçlamasıyla iki dava açılmasına yol açan bir soykırım. Sivil bölgelerin bombalanması, zorunlu göç ettirme, tecavüzler, keyfi gözaltılar, gözaltında kaybedilenler... Birleşmiş Milletler verilerine göre savaşın sadece son yılında sivil halktan ölenlerin sayısı 40 bini bulurken, Tamil kaynakları kayıp ve faili meçhullerle birlikte bu sayıyı 146 679 olarak veriyor.[3]

Ne ki, Tamillere karşı yürütülen savaşın tek maliyeti, yitirilen yaşamlar değil. Savaş bir yandan ülkenin bütçesinde devasa açıklara ve büyük çaplı borçlanmaya yol açarken (ülkenin 2022 bütçesinin yüzde 12.3'ü askeri harcamalara ayrılmış durumda[4]) bir yandan da etnik milliyetçiliği zirveye tırmandırdı, siyaseti çürütüp militarize etti: Çatışmaların ertesinde ordu yeni bir rol üstlenecekti - Kuzeydoğudaki Tamil yurdundaki işgali sürdürmenin yanısıra, iktisadi faaliyet alanlarındaki rollerini de güçlendirdi: turizm, tarım, ticari faaliyetler gibi sektörlerde ordunun payı ve gözetimi yoğunlaşırken, Gotabaya Rajapaksa gümrüklerin, limanların, kalkınma ajanslarının, yoksullukla baş etmenin, hatta pandemiyle mücadelenin başına generalleri getirdi. 2018'e gelindiğinde Sri Lanka ordusu bir dizi lüks otelin, golf alanının, havayollarının ve doğal rezervlerin işletmecisiydi... İşsizlikten kırılan Sri Lankalıların ise ordunun ülkenin başlıca işvereni konumundaki ordunun bu pozisyonuna itirazları yoktu - tabii yalnızca ordunun istihdam ettiği Sinhalların. Tamiller, Müslümanlar ve diğer azınlıklar askeri ekonomiden tümüyle dışlanmış durumdaydı.[5]

İç savaş ve kırımların bir başka sosyal bedeli ise, ülkenin popülist/faşizan bir etnik milliyetçilikle rehin alınmasıydı: Sinhala Budist milliyetçiliği. Ordunun Budist manastırlarla içiçeliğinden beslenen bu milliyetçilik, Rajapaksa'ların elinde, liberal UNP destekçisi (başkent) Colombo kozmopolitizmi/elitizmine karşı taşra ezikliğinin tepkisine belenerek Bolsonaro-Trump-Mondi-Orban-Erdoğan modeline evrilecekti.

"Bana oy verenlerin çoğunun Sinhal olduğu bir sır değil," diyordu Rajapaksa 19 Kasım 2020'de parlamentoda yaptığı konuşmada. "Sinhala ırkının, dinimizin, ulusal kaynaklarımızın ve mirasın bölücülüğü, aşırılığı, terörizmi destekleyen çeşitli yerli ve yabancı güçler karşısında yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğu yolunda haklı bir korku duydukları için benim etrafımda kenetlendiler."[6]

Malûm, milliyetçilik bir yanıyla kahramanlık destanlarına, hamasete yaslanırsa, bir yanıyla da "tehdit" algılarından, korkudan beslenir. "Tehdit" Tamil sorunu "çözüldükten" sonra da sona ermiş değildi. Bu kez hedefte nüfusun yüzde 7.5'unu oluşturan Müslümanlar vardı. Işid'in 2019 Paskalyası'nda 269 kişinin canına mal olan bombalı saldırısı, Rajapaksa'ya Müslüman sürek avı için aradığı gerekçeyi cömertçe sağlayacaktı.

Aslında Müslümanlar daha seçimler sırasında hedefteydi: Seçim Şiddeti Gözetim Merkezi, seçim günü Müslüman ve Tamil seçmenlere yönelik SLPP kaynaklı 196 şiddet eylemi kaydetmiş - Müslüman seçmenleri sandıklara taşıyan otobüslere yönelik silahlı saldırılar, otobüslerin yollara kurulan barikatlarla durdurulması, seçmenlere yönelik tehditler, sözlü ve fiili saldırılar[7]...

Tamillerin yanısıra, Müslümanlara yönelik şiddet de devletin açık desteğiyle gerçekleşmekte: Rajapaksa'nın partisi, paramiliter Sinhala-Budist Bodu Bala Sena çeteleriyle[8] iç içe, yanyana; ve saldırılardan hemen hiçbiri kovuşturmaya uğramış değil...

Katliam ve soykırımlara belenmiş kanlı bir iç savaşın gündelik politikaya nüfuz eden hayaleti, ülkeyi içten içe çürütürken, (Rusya ve Çin destekli) Rajapaksa popülizminin "alternatif"i ise, ABD ve Batı destekli UNP (neo-)liberalizmi.

 

Sri Lanka Neoliberalizmi

 

Aslında biri başkent Colombo kozmopolizmi ve elitizminden ikincisi taşra milliyetçiliği ve tikelciliğinden beslenen bu iki "düşman" fraksiyon (UNP ve SLPP) arasında çok fazla bir fark yok. İlkinin "demokratlığı" ikincinin taşralı milliyetçiliği karşısında sinerken (örneğin "liberal" başkan Sirisena iktidarı döneminde sivil Tamillere karşı uygulanan şiddet olaylarını soruşturmak üzere kurulan BM destekli mahkemeleri, kendisinin "hain olmadığı", "uluslararası savaş suçları mahkemeleri ya da yabancı yargıçlara izin vermeyeceği" gerekçesiyle işletmiyor[9]), ikincisi ilkinin neoliberal yönelimini gönülden benimsiyor. Böylelikle Kanishka Goonewardena'nın, "etnik milliyetçilik ve neoliberal teknokrasi"[10] dediği karışım çıkıyor ortaya...

Sri Lanka, dünyadaki pek çok ülke gibi 1970'lerin sonlarında "sosyal devlet" politikalarından neoliberalizme geçiş yaptı. 1977 öncesinde ülkede güçlü bir sosyalist hareket ve güçlü işçi sendikaları ağırlıklı bir rol oynamaktaydı. 1970'de sol partiler, Sri Lanka Özgürlük Partisi ile koalisyona katılmış, hükümette önemli görevler üstlenmişlerdi. Sosyalistlerin basıncıyla iktidar ithal ikamesine dayalı sanayilere korunmacı tedbirler uyguladılar. Plantasyonlar millileştirildi, devlet işletmelerinin ekonomideki rolü güçlendirildi.

Ne ki 70'lerin ikinci yarısında dünya borsalarındaki hızlı düşüş, Sri Lanka'nın ihracat (başta çay ve kauçuk olmak üzere) gelirlerini hızla düşürecek, böylelikle sıradan Sri Lankalılar temel gereksinimlerini karşılayamayacak ölçüde yoksullaşacaktı. Neoliberalizmin "bolluk, bereket" çağrısı kitlelere cazip geldi...

Başkan seçilen J. R. Jayewardene (UNP) önce güçlü sendikal hareketi dağıtmak üzere kolları sıvadı. İşçilerin sendikasızlaştırılmasına fiyat kontrolleri ve sübvansiyonların ilgası, özelleştirmeler, kurun serbest bırakılması, sosyal desteklerin birer birer kaldırılması, yabancı yatırımcılara yönelik ballı teşvikler ve istihdamın deregülarizasyonu eşlik edecekti. Böylelikle toplumsal eşitsizlikler zirve yaptı... Eşzamanlı olarak sınıf temelli yaklaşımlar (kanlı iç savaşın da etkisiyle) yerini tedricen insan hakları ve kimlik eksenli taleplere, sendikalar ise yerini STÖ'lere bırakacaktı.[11]

Neoliberalizmin "İthal ikameci" ekonomiden ihracata yönelik sanayileşmeye geçiş çağrısı, Sri Lanka'nın en ucuz kaynağı, kırsal kökenli genç kadınların yoğun sömürüsü üzerine yükselen tekstil sanayiini devreye soktu. Bugün Sri Lanka ekonomisinin en önemli ihraç maddesini tekstil ürünleri oluşturuyor ve ülke bugün 5,1 milyar dolar olan ihracat gelirini 2025 itibariyle 8 milyar dolara çıkartmayı hedefliyor. Sri Lankalı genç giyim işçilerinin ürünlerinin müşterileri arasında H&M, Calvin Klein, Victoria's Secret, Marks & Spencers, Hugo Boss, Levi's ve Uniqlo gibi küresel markalar var.

Zygmunt Bauman'ın, "Pazar ürettiği mutsuzluktan beslenir," vurgusunun altını çizerek soralım: Peki tüm bunlar ne pahasına mı? Sabahları saat 5'te evinden çıkıp o saatlerde otobüs olmadığı için işe yürüyerek giden, akşam 7-8'e kadar fazla mesai yapan, tuvalete gidecek, su içecek zaman bulamadan durmaksızın çalışan ve tüm bunları ayda 116 dolar ücret karşılığında yapan Roshani gibi yüzbinlerce kadın işçi pahasına[12]...

Tamillere karşı "savaş kahramanı" generallere tevdi edilen "Covid-19'a karşı mücadele" uygulamaları bu genç kadınların hayatını daha bir cehenneme çevirmiş. Büyük kısmı bir zamanlar savaşın tarumar ettiği bölgelerden ekmeklerini kazanmak üzere serbest ticaret bölgelerine göç etmek zorunda kalan işçiler, askerler tarafından dayatılan karantina koşullarında, ailelerini görmeden haftalar, aylar geçirmek zorunda kalmışlar. Şirketler "sosyal mesafe" kuralını işçi sayısını azaltıp iş yükünü arttırarak uygulamış, uluslararası müşteriler siparişlerini iptal ettikçe ücretler düştükçe düşmüş[13]...

Sri Lanka'da bugün yıllar sürmüş iç savaşın çürüttüğü bir toplumun çocukları, ekonomik krize, işsizliğe, açlık düzeyinin altındaki ücretlere, yolsuzluğa belenmiş siyasete, halkın sırtına yıkılan dış borç yüküne, temel gıda maddelerine erişememeye, günde 15-16 saatlik elektrik kesintilerine, pandemiye karşı mücadeleden lüks otel işletmeciliğine dek yaşamın her alanına bulaşmış militarizme, gözaltında kaybedilmiş onbinlerce insanın hesabını vermeyen yüzsüzlüğe... karşı ayaklandılar. Yani, kapitalist sistemin sürdürülmezliğine karşı, insanca, saygın, özgür ve açlık çekmedikleri bir yaşam için...

 

18 Temmuz 2022, 11:30:47 Çeşme Köyü

 

N O T L A R

[*] Newroz, Temmuz 2022...

[1] Friedrich Nietzsche, İnsan Çoğul ve Tek Başına, çev: Kenan Sarıalioğlu, Kırmızı Yay., 2006.

[2] Bu arada üçüncü kardeş Basil İktisadi Kalkınma Bakanı, dördüncüsü Chamal ise hükümet sözcüsü olmuştu! (Rohini Hensman, "The Struggle for Democracy in Sri Lanka," Jacobin, 24.11.2019, https://jacobin.com/2019/11/sri-lanka-mahinda-rajapaksa-regime)

[3] Ben Andak, "To Solve its Economic Crisis, Sri Lanka Must Demilitarize", Jacobin, https://jacobin.com/2022/05/sri-lanka-crisis-military-rajapaksas-tamils-repression

[4] Ben Andak, a.y.

[5] Ben Andak, a.y.

[6] Ben Andak, a.y.

[7] Brannavy Jeyasundaram, "In Sri Lanka'sa Ethnocracy, Tamils will Always Lose", Jacobin, 25.11.2019, https://jacobin.com/2019/11/sri-lanka-tamils-gotabaya-rajapaksa-election

[8] Kanishka Goonewardena, "The Crisis in Sri Lanka", Jacobin, 01.02.2019, https://jacobin.com/2019/02/sri-lanka-crisis-wickremesinghe-sirisenaBodu Bala Sena (Budist Gücü), Rajapaksa yönetiminde ortaya çıkan aşırı Budist-Sinhala milliyetçisi militan örgütlerden biri. Başlarında Gnanasara Thero adlı bir Budist keşişin olduğu örgüt, Sri Lanka'yı yabancılar, özellikle de Müslümanlar tarafından istila edilmiş Sinhala-Budist ülkesi olarak görüyor ve "yabancılar"ı ülke dışına çıkarmak amacıyla cinayet ve kundaklama dahil terör eylemleri düzenliyor.  (Rohini Hensman, "The Struggle for Democracy in Sri Lanka," Jacobin, 24.11.2019, https://jacobin.com/2019/11/sri-lanka-mahinda-rajapaksa-regime)

[9] Abarna Selvarajah ve Brannavy Jeyasundaram, "Authoritarianism is on the Rise in Sri Lanka", Jacobin, 16.09.2020, https://jacobin.com/2020/09/authoritarianism-sri-lanka-rajapaksa-international-justice

[10] Kanishka Goonewardena, "The Crisis in Sri Lanka", Jacobin, 01.02.2019, https://jacobin.com/2019/02/sri-lanka-crisis-wickremesinghe-sirisena.

[11] Dewaka Gunawardena, "Sri Lanka's Post-Labor Politics", Jacobin, 24.01.2017. https://jacobin.com/2017/01/sri-lanka-unions-rajapaksa-unp-slfp-trade-democratization

[12] Tansy Hoskins, Juan Mayorga, Dil Afrose Jahan, Nidia Bautista, "Work and Death in Sri Lanka's Garment Industry", Jacobin, 05.07.2021, https://jacobin.com/2021/07/sri-lanka-free-trade-zone-ftz-colombo-garment-industry-clothing-factories-covid-pandemic

[13] Solidarity Center, "Overworked and Undepaid, Sri Lanka'sa Garment Workers Left Hanging by a Thread. Workplace Issues in Sri Lanka Garment Sector", https://www.solidaritycenter.org/wp-content/uploads/2021/11/Workplace-Issues-in-the-Sri-Lanka-Garment-Sector.10.2021.FINAL_.pdf

 

 

  Bu yazı 4579 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 32 28 1 3 73 20 87 +53
2 Fenerbahçe 32 27 1 4 85 28 85 +57
3 Trabzonspor 32 16 12 4 54 42 52 +12
4 Beşiktaş 32 14 12 6 42 38 48 +4
5 Çaykur Rizespor 32 14 12 6 43 47 48 -4
6 Başakşehir FK 32 13 12 7 42 38 46 +4
7 Kasımpaşa 32 13 12 7 55 57 46 -2
8 Sivasspor 32 11 10 11 38 43 44 -5
9 Antalyaspor 32 10 10 12 36 37 42 -1
10 Alanyaspor 32 10 10 12 41 46 42 -5
11 Adana Demirspor 32 9 10 13 48 43 40 +5
12 Samsunspor 32 10 14 8 36 42 38 -6
13 MKE Ankaragücü 32 8 11 13 40 41 37 -1
14 Kayserispor 32 10 12 10 36 45 37 -9
15 Konyaspor 32 8 12 12 34 45 36 -11
16 Hatayspor 32 7 13 12 36 44 33 -8
17 Gaziantep FK 32 8 17 7 35 50 31 -15
18 Fatih Karagümrük 32 7 16 9 35 41 30 -6
19 Pendikspor 32 7 16 9 36 64 30 -28
20 İstanbulspor 32 4 21 7 25 59 16 -34
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 30 22 6 2 70 27 68 +43
2 Göztepe 30 18 6 6 51 19 60 +32
3 Çorum FK 30 15 8 7 50 31 52 +19
4 Kocaelispor 30 15 8 7 45 34 52 +11
5 Sakaryaspor 30 14 7 9 43 30 51 +13
6 Bodrumspor 30 13 7 10 37 20 49 +17
7 Bandırmaspor 30 12 8 10 45 26 46 +19
8 Boluspor 30 13 10 7 28 32 46 -4
9 Gençlerbirliği 30 11 8 11 35 30 44 +5
10 Erzurumspor FK 30 11 8 11 28 25 41 +3
11 Keçiörengücü 30 9 12 9 27 36 36 -9
12 Şanlıurfaspor 30 8 12 10 27 31 34 -4
13 Ümraniyespor 30 9 14 7 33 42 34 -9
14 Manisa FK 30 7 11 12 36 37 33 -1
15 Tuzlaspor 30 8 14 8 31 45 32 -14
16 Adanaspor 30 9 16 5 24 42 32 -18
17 Altay 30 5 22 3 14 68 15 -54
18 Giresunspor 30 2 24 4 13 62 7 -49
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 33 23 5 5 74 28 74 +46
2 Van Spor FK 33 22 5 6 55 33 72 +22
3 Bucaspor 1928 33 20 4 9 50 22 69 +28
4 1461 Trabzon FK 33 19 6 8 62 33 65 +29
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 33 16 7 10 47 27 58 +20
6 Ankaraspor 34 15 8 11 42 32 56 +10
7 Karacabey Belediye Spor 33 12 10 11 37 31 47 +6
8 Beyoğlu Yeniçarşıspor 33 13 13 7 42 34 46 +8
9 Ankara Demirspor 33 13 15 5 35 37 44 -2
10 Kırklarelispor 34 11 13 10 29 35 43 -6
11 Diyarbekir Spor 33 11 13 9 35 35 42 0
12 Altınordu 33 9 13 11 38 34 38 +4
13 Hes İlaç Afyonspor 33 9 13 11 21 34 38 -13
14 Nazilli Belediyespor 34 11 15 8 37 54 38 -17
15 Serik Belediyespor 33 9 14 10 28 37 37 -9
16 Zonguldak Kömürspor 33 9 16 8 35 53 32 -18
17 Kırşehir Futbol SK 33 5 21 7 29 65 22 -36
18 Bursaspor 33 5 20 8 24 59 20 -35
19 Adıyaman FK 33 3 24 6 22 59 15 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 26 21 1 4 61 13 67 +48
2 Aliağa Futbol A.Ş. 27 18 0 9 54 15 63 +39
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 26 13 6 7 36 23 46 +13
4 52 Orduspor FK 26 13 7 6 36 25 45 +11
5 İnegöl Kafkas GK 26 12 6 8 32 25 44 +7
6 Edirnespor 26 13 9 4 44 26 43 +18
7 K.Çekmece Sinopspor 27 10 10 7 38 28 37 +10
8 Mardin 1969 Spor 26 11 11 4 35 31 37 +4
9 Artvin Hopaspor 26 9 10 7 32 26 34 +6
10 Karabük İdmanyurdu Spor 26 10 12 4 24 38 34 -14
11 Talasgücü Belediyespor 26 8 14 4 28 41 28 -13
12 Kırıkkalegücü FK 26 7 14 5 25 35 26 -10
13 Gümüşhanespor 26 4 12 10 22 42 22 -20
14 Malatya Arguvanspor 26 2 20 4 13 51 10 -38
15 Tarsus İdman Yurdu 26 2 21 3 18 79 9 -61
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 19/04/2024 Beşiktaş vs MKE Ankaragücü
 20/04/2024 İstanbulspor vs Fatih Karagümrük
 20/04/2024 Konyaspor vs Alanyaspor
 20/04/2024 Kayserispor vs Trabzonspor
 20/04/2024 Samsunspor vs Adana Demirspor
 21/04/2024 Başakşehir FK vs Çaykur Rizespor
 21/04/2024 Antalyaspor vs Hatayspor
 21/04/2024 Galatasaray vs Pendikspor
 21/04/2024 Gaziantep FK vs Kasımpaşa
 22/04/2024 Sivasspor vs Fenerbahçe
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 20/04/2024 Bandırmaspor vs Tuzlaspor
 20/04/2024 Giresunspor vs Göztepe
 20/04/2024 Eyüpspor vs Boluspor
 21/04/2024 Bodrum FK vs Şanlıurfaspor
 21/04/2024 Çorum FK vs Adanaspor
 21/04/2024 Gençlerbirliği vs Erzurumspor FK
 21/04/2024 Sakaryaspor vs Keçiörengücü
 22/04/2024 Ümraniyespor vs Kocaelispor
 28/04/2024 Adanaspor vs Manisa FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/04/2024 Adıyaman FK vs 1461 Trabzon FK
 21/04/2024 Altınordu vs Yeni Mersin İdman Yurdu
 21/04/2024 Ankara Demirspor vs Diyarbekir Spor
 21/04/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs Van Spor FK
 21/04/2024 Bucaspor 1928 vs Esenler Erokspor
 21/04/2024 Bursaspor vs Hes İlaç Afyonspor
 21/04/2024 Kırşehir Futbol SK vs Kırklarelispor
 21/04/2024 Nazilli Belediyespor vs Karacabey Belediye Spor
 21/04/2024 Serik Belediyespor vs Zonguldak Kömürspor
 21/04/2024 Altınordu - Yeni Mersin İdman Yurdu Altınordu ligde evindeki son 6 maçında hiç kaybetmedi  Altınordu yenilmez
 21/04/2024 Ankara Demirspor - Diyarbekir Spor Ankara Demirspor ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Diyarbekir Spor yenilmez
 21/04/2024 Kırşehir Futbol SK - Kırklarelispor Kırşehir Futbol SK ligdeki son 7 maçında hiç kazanamadı  Kırklarelispor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/04/2024 Edirnespor vs Mardin 1969 Spor
 21/04/2024 İnegöl Kafkas GK vs Tarsus İdman Yurdu
 21/04/2024 Karabük İdmanyurdu Spor vs Malatya Arguvanspor
 21/04/2024 Kepezspor FAŞ vs Ayvalıkgücü Belediyespor
 21/04/2024 Kırıkkalegücü FK vs Gümüşhanespor
 21/04/2024 Talasgücü Belediyespor vs Artvin Hopaspor
 21/04/2024 52 Orduspor FK vs K.Çekmece Sinopspor
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI