Tamer UYSAL
  Güncelleme: 15-09-2020 19:56:00   15-09-2020 19:48:00

ŞİLİ'YE DUYARLIK

Ne kadar sıksa saflar, ne kadar hacimliyse 

Zulmün karşısında o kadar amansız durur! (Seyyit Nezir)

300 yıl süren Şili halkının bağımsızlık mücadelesinde kara bir isim Pinochet. Avrupalılardan sonra ABD emperyalizmine karşı Şili halkının sempati ve oyunu da kazanmış Salvador Allende'yle 4 bin'e yakın Şililinin katili. Allende ise sömürge ve borç batağına saplanmış politik çalkantılar içindeki Şili'de çok kısa bir zamanda üretimi arttırarak, enflasyonu düşürebilen, işsizliği yokederek ekonomik başarılara ulaştırmış ve emperyalizme karşı geleneksel demokrasinin oluşumunda rol oynamış bir liderdi. 

1970'li yılların başında dünya gerçekten ilginç bir deneye tanık olmuştu. Allende önderliğinde seçimle işbaşına gelen Halk Birliği iktidarı tekellere karşı ardarda reformlara girişmiş, emekçi halktan yana başarılı adımlar atmıştı. Buna karşılık ITT olmak üzere bundan rahatsız olan çokuluslu şirketler ise Allende hükümetini düşürmek için üstüste darbe girişimleri tezgahlamıştı. 11 Eylül 1973 sabahı işbirlikçi diktatör yandaşlarıyla birlikte gerçekleştirdiği ABD parmağı açık darbeyle binlerce ilericinin ve Başkan Allende'nin katledilmesinden sorumlu olacaktır. Şili deneyimi bütün dünya sınıflar tarihi için emekçilerin çıkartacağı derslerle doludur. Uluslar arası burjuva tekellerinin tezgahladığı darbe insanlık adına kara bir leke ve bir örnektir...

Güney Amerika'ya Avrupalıların ilgisi daha yy'lar önce başlamıştı. Şili de 16.yy'dan itibaren ilgi odağı haline gelmişti. Şili başkenti bile zengin yer altı kaynakları yüzünden iştahı kabarmış sömürgeciler tarafından kurulmuştu. Avrupalı işgalci güçler 1540 yılında bu ülkenin topraklarına da ayak basmışlar bakır, altın, nitrat gibi değerli madenlerine el koymak için özellikle verimli orta kesimleri seçmişlerdi. İspanyolların kurduğu Şili'nin bugünkü başkenti Santiago'nun da bulunduğu bu bölgelerden ülkenin gerçek sahipleri olan yerliler daha güneye sürülmüşlerdi. 

İspanyolların Şili'de hakimiyeti 1810'a kadar devam eder. Bu tarihten sonra İspanyollara başkaldıran Şili halkı 1818'de bağımsızlık kazanmayı başarır, bir yanı Ant Dağları bir yanı Büyük Okyanus'la çevrilen Şili ülkesi kurulur. Beyazlarla yerli kadınlar arasındaki evliliklerden melez bir ırk doğmuş olmakla birlikte Şili halkı Araukanya'daki yerli kültüre de bağlı kalmıştır.

Şili'deki bağımsızlıktan sonra kiliseyle milliyetçi kesim arasındaki uyuşmazlıktan liberal yeni bir yönetici sınıf ortaya çıkar. 1860 sonrası ülkede Manuel Montt'un daha katı yönetimine karşı gelişen bu liberal-muhafazakar kanat egemen olur. Laik radikallerin de bu ittifaka katılmalarıyla Şili dünyaya açılır, başkanlığa José Joaquín Pérez getirilir. Ortaya çıkan oligarşi yolculuklar yapıyor daha sonra yeni kültürel, siyasi, edebi bilgilerle ülkeye geri dönüyordu. Bu tür gezilerde daha sonra geniş ekonomik imtiyazlara kavuşan İngilizlerle yakın ticari ilişkiler de kuruluyordu. Gümüş, kömür gibi madenlere karşılık demiryolları, limanların yapımı vs. için yardım alınıyordu...

1860 ve 70 arası dünyanın en büyük bakır üreticisi olan Şili ödemeler dengesinde açık vermekten kurtulamıyordu. Üstelik bu açık Bolivya ile Peru sınırındaki nitrat madenleriyle kapatılmak istenince iki ülkeyle de savaşa girilmişti. 1879'da başlayan savaş tam 5 yıl sürdü. Sözde savaşı kazanmasına rağmen bundan Şili ekonomisi zayıf düşmüştü. 

1891'de José Manuel Balmaceda hükümeti bütün nitrat madenlerini devlet yönetime sokmayı denedi. Oligarşi buna istekli olmadığından daha zayıf bir merkezi yönetim için ülkede kısa süren bir savaş çıktı. Bu iç savaş Balmaceda'nın kendi sarayında intiharıyla son bulmuştu. 1891'den itibaren Şili'de parlamenter demokrasiye geçildi ve böylece oligarşi ekonomik ve politik açıdan ayrıcalıklı konumunu sağlamlaştırdı. Bu tarihten sonra 1920'lere kadar alt-orta sınıflar büyüyerek bu oluşumu temsil edecek yeni siyasal partiler ortaya çıkmaya başlayacaktı... 

1888'den itibaren bu oluşumlara yeniler eklendi, Liberal kanattan kopanlar Radikal Partiyi kurdular ve Radikal Parti kısa sürede güçlenip orta sınıfı temsil eder hale geldi. İdeolojik olarak evrimci bir sosyalizme dayanıyordu. Nitrat ocaklarında çalışan madencilerle kamu kuruluşlarında çalışan emekçilerin ücret artışlarına dönük yaptıkları ilk grevler de bu döneme rastlamıştı. 1900'den itibaren artan grevler ve maden işçilerinin hoşnutsuzluğu yeni bir partinin doğuşuna zemin hazırladı, 1912 'de de Sosyalist Parti kuruldu ve özellikle maden bölgelerinde tabanı hızla gelişti. 

Hiç kuşkusuz biraz daha radikalleşmiş sol partilerin ortaya çıkışında tek etkili sebep yalnız toplumsal tabandaki orta ve alt katmanlardaki gelişim değildi, yönetici sınıflar ülkenin sosyal ve ekonomik sorunlarını geçiştiriyor çözmekte yetersiz kalıyordu. Böylece kentli proletarya ile sanatkarları temsil eden Demokratik Parti orta sınıf ve maden emekçilerini temsil eden Sosyalist Parti karşı karşıya gelmiş bulunuyordu. 

Öte yandan Şili'nin büyük miktarlarda borçlandığı ülkeler arasına ABD'de katılmıştı. Bu ülkelerden alınan borçlar üretime dönük gerekli yatırımlara değil eski borçları kapatmak için kullanılınca Şili ekonomisi daha büyük krize girmişti. Ekonomi gittikçe bozuluyordu. 1920-1938 arasında orta sınıftaki hoşnutsuzluk kendileri de birer orta sınıf üyesi olan askerlere de sıçradı. Bu dönem boyunca "sol" cuntacılık ve faşist hareketler Şili siyasetinde kendini ağırlıklı olarak hissettirdi. Meclisten reform istenirken senatör ücretlerindeki artışların tartışılmaya başlanması ordunun hükümete ültimatom vermesine yol açmıştır. Meclis reforma zorlanmış ve 16 sosyal reform yasası 3 gün içerisinde çıkartılmıştı. 

Sivil iktidara 1 yıl sonra yönetim yeniden geri verildi ve 1925'te tekrar parlamenter sistemden başkanlık sistemine dönüş oldu. Bu yıllar Şili'de bunalım yıllarıydı, reformlara rağmen oligarşinin politik gücü ve etkinliği kırılamamıştı. 1929'daki dünyadaki büyük ekonomik kriz Şili'yi de vurdu. Nitrat ve bakır ihracatı düştü. Buna karşılık egemen sınıf eski gücüne kavuştu. 

1938'de işçilerin de desteğinde orta sınıfı temsil eden Sosyalist Parti, Komünist Parti ve Radikal Parti'den oluşan sol koalisyon (Halk Cephesi) başkanlık seçiminden zaferle çıktı. Seçimlere büyük bir katılım olmuştu ve halkın katılım oranındaki yükseklik politize oluşundaki en açık göstergeydi. Latin Amerika'da böylesi bir örnek ilk kez gerçekleşiyordu ve Şili demokratik seçimlere ilk örnek oluşturuyordu...

Karşılıklı uzlaşma ile devlet yönetimindeki konumu ve son çare olarak askerleri çağırmama konusunda anlaşan sivil güçler 1973'teki kanlı darbeye kadar ülkede ordu etkisinden yalıtılmış bir parlamenter sistemin kurulmasını da sağladılar. Sol koalisyonun başarısı üzerine İkinci Dünya Savaşı'nın etkilerine rağmen ülkede ekonomik, siyasal istikrar sürdü: Üretim artışı oldu, borçlar düştü, eğitim ve toprak reformu başarıyla sonuçlandı.

Ancak savaş ve iç sorunlar ülkeyi sağ kesimin etkisi altına sokmuştu. 1948'de yürürlüğe giren "demokrasiyi savunma" adı altındaki kanun Şili Komünist Partisi'ni yasadışı ilan etti. Parti liderleri tutuklandı. 1950'lerden itibaren ABD ile ilişkiler sıklaştırıldı ve Şili'deki yatırımları artmaya başladı. Teknik ve akademik elemanların ABD'ye gönderilmesiyle iki ülke bağı güçlendirildi. 

Ekonomik gelişme ve kentleşme orta kesimin biraz daha durumunu düzeltmesine nazaran alt sınıfa yaramadı. Yoksullar daha da yoksullaştı. 1952 seçimlerinde birçok kesim tarafından desteklenen Carlos Ibáñez del Campo yönetime geldi, ancak onun reformları da yeterli başarıyı sağlayamadı. Aşırı ve merkez sağ partilerin yetersizliği ve oy kayıpları sosyalistlerin popülerliğini arttırdı. KP'ye yeniden yasallık kazandırıldı ve 1958'de toplam oyun yüzde 11.7'sini elde etti. 

1964'te sol tehlikesine karşı birleşen sağcı partiler Küba'ya bir alternatif yaratmayı deneyen ABD'nin de desteğini aldı ve Hristiyan Demokrat Parti adayı Eduardo Frei Montalva yüzde 56'lık bir oyla başkan seçildi. Frei "özgürlük içinde devrim" sloganıyla reformlara girişerek ithal ikameci sanayi modeline bir son vermeyi denedi ve özellikle toprak reformu sırasında sol partilerden büyük destek gördü ancak sanayinin gelişmesi için dış yatırımlara açılma politikası La Piranas (Pirana Balıkçıları) adı verilen güçlü bir sanayi ve finans burjuvazisinin meydana çıkmasına yol açtı. 

Bu yeni zümrenin bir yandan tarım reformuna karşı olan oligarşiyle mücadelesi diğer yandan yönetimle ilişkilerindeki belirsizlik Unidad Popular'a iktidar kapısını araladı ve sol gelenek Şili'de kendi rönesansını yaşamaya başladı. 1964-70 arası dönemde daha da kronikleşen ülkedeki ekonomik buhran Frei karşısında daha tutarlı yeni bir seçenek güç ve program ortaya çıkarmıştı; Salvador Allende Gossens'in yeni Halk Birliği programı "Unidad Popular". 

Ve 1970 seçimleri sonunda Sosyalist, Komünist ve Radikal partilerden oluşan ve partilerinden ayrılan Hristiyan Demokratların da destek verdiği Allende başkanlığa geldi...

Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak Şili'nin ilk Marksist başkanı olan Salvador Allende 20 Haziran 1908'de liman kenti Valparaiso'da dünyaya gelmişti. Annesi koyu bir Katolik babası ise özgürlük yanlısı bir avukattı. Dedesi ise daha o zaman Kızıl Allende lakabıyla biliniyordu. General Bernardo O'Higgins Riquelme yanında bağımsızlık mücadelesine katılmış laik bir doktordu ve parlamento üyeliği de yapmıştı. 

Allende de dedesinin yolundan giderek ilk olarak doktorluk mesleğini seçti. Yüksek öğretime başlamadan önce askerlik yapmış bu sırada bir eleştiri nedeniyle hapis cezası almıştı. 1926'da dedesinin yolunu izleyerek hem tıp eğitimine başladı hem de aktif olarak politikaya atıldı. Başkent Santiago'da Şili Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrenci Derneği Başkanlığına seçildi. Ardından Üniversite Konseyi Üyesi ve Öğrenci Federasyonu İkinci Başkanı oldu. Bir süre sonra siyasal faaliyetlerinden dolayı okuldan uzaklaştırıldı.Hayatını kazanmak için bir yandan da çalışmaya koyulmuştu. Ünlü şair Pablo Neruda ile arkadaşlık kurdu: 

Bir solukta mümkün değil 
anlatmak sana istediklerimi 
anla beni dostum 
duymasan da sözlerimi
ne ağlayıp duruyorum, ne uykudayım
seninleyim seni görmeden 
ne zamandır ve sonuna kadar.

Biliyorum, düşünen vardır 
Pablo ne yapıyor diye. İşte buradayım.
ararsan beni bu sokakta 
bulacaksın kemanımla 
hazırlanırken şarkıma
ve ölüme.

diyen ünlü şair Pablo Neruda ile arkadaşlığı işte bu yıllara dayanır Salvador Allende Gossens'in... 

1932 yılında üniversiteden mezun olan Allende ailesinin politik ünü dolayısıyla sık sık iş değiştirmek zorunda kalır. Sonunda bir morgta çalışması Şili'nin toplumsal durumu üzerine radikal görüşler edinmesine yol açar. Başarılı bir sosyal tıp uzmanı olan Allende Şili Tıplılar Birliği adını alan meslek örgütünü kurar, ancak aklı politikadadır. 1933 yılında kuruluş çalışmalarına katıldığı Sosyalist Parti'den 1938'de milletvekili olup henüz 29 yaşında parlamentoya girer. 

Şili Komünist Partisi 1921'de Luıs Emılıo Recabarren'in kurduğu Sosyalist İşçi Partisi'nin devamıydı. Özellikle sendikal faaliyetlerde bulunan KP 20'li yıllarda sonra birçok defa yasadışı ilan edilmesine rağmen işçiler arasına kök salmayı, örgütlemeyi başarabilmişti. 1933'te birçok sosyalist ve devrimci parti, eğilim ve grubun birleşmesiyle oluşan Sosyalist Parti ise 1959'dan itibaren Castroculuktan esinlenmeye başlamıştı. İçinde kısa adı MİR olan Devrimci Sol harekete sempati duyan hatırı sayılır bir grup vardı... 

1959'daki Küba devriminden etkilenmiş radikal öğrenci hareketinin sözcüsü olan ve silahlı mücadeleyi benimseyen devrimci ve tutarlı yapısıyla MİR hem öteki silahlı gruplardan hem de diğer Castrocu hareketlerden farklılıklar taşıyordu. Birçok kesimin içinde varolduğu MİR Unidad Popular'a dahil değildi. !970 seçimlerinden önce Salvador Allende lehine eylemlerini durdurmuştu çünkü UP'nin programı Hristiyan Demokratların başlayıp ta bitiremediği bütün reformların yerine gelmesini özellikle toprak reformuyla başta bakır madenleriyle sanayinin millileştirilmesini ve eğitimle sağlık alanında halkçı düzenlemeleri öngörüyordu . Şili siyasal hayatında 1938'de başlayan ve askeri müdahalelere son veren halk cepheleri döneminden bu yana hep umutla beklenen fakat birtürlü gerçekleştirilemeyen hedeflere erişmeyi vaat ediyordu. 

Program yeni bir geçiş ekonomisini yani karma ekonomiyi içeriyordu. İşçilere, köylülere, kamu çalışanlarına, meslek gruplarına ve işadamlarına kadar geniş bir kesimi hedefliyordu. Ancak doğal olarak seçimle gelen zafer ve alınan anayasal yetkiyle elde edilen taviz Allende'nin sosyalist partisinin hedeflere ulaşılmasını ve sürecin sosyalist perspektifinin güvence altına alınmasını sağlayacak, geçmiştekinden daha yüksek kapasiteli, devrimci bir sınıf ideolojisi ve politikasına karşılık gelebilecek hareket alanını da daraltıyordu.

UP'nin programı 1971 boyunca öngörüldüğü şekilde gerçekleştirildi. 1972 ortalarına gelindiğinde devletleştirmeler ve tarım reformunun hızlandırılması sonucunda işsizlik büyük ölçüde yokedilmiş sanayideki kapasite kullanım oranı yüzde 75'ten 90-100'lere kadar yükselmiştir. Asgari ücret arttırılmıştı, başta işçiler olmak üzere halkın alım gücü yükseliyordu, enflasyon ise yüzde 8'e indirilmişti. 

Bütün bu gelişmeler aynı zamanda küçük üreticinin orta çaplı tüccarın ve sanayicinin karında hızla bir artış sağladı. UP ittifakı öyle güçlenmişti ki Nisan 1971'deki yerel seçimlerinde oyların yüzde 49.75'ini alarak büyük bir zaferle çıkmıştır. Sol oylar ise yarıyı aşmaktaydı...

1970 başkanlık seçiminde yüzde 36.3'lük oyla seçilen Allende 1,5 yıllık iktidar dönemi boyunca gelir dağılımının düzeltilmesi ve reformlar konusundaki parlak başarısına rağmen ABD'nin alışılmış ambargosu ve tertiplediği sağ terör yüzünden tırmanan olaylar bahane edilerek ordunun kanlı darbesiyle sona erdirildi.

General Augusto Pinochet'nin dikta dönemi başlamıştı. 11 Eylül sabahı eğitim tatbikatını paravan olarak kullanan Pinochet'nin komuta ettiği ordu sivil iktidara el koymuştur. Söz verildiği gibi anayasal sınırlar içinde kalınmamıştı ve Şili Ordusu ABD ile Yahudi tröstlerin çıkarları için, askeri-polisiye ve istihbarat kuruluşlarınca desteklenip örgütlenen bir darbeyle kendi geleneğine de ihanet etmişti (cunta darbeden sonra 40 Amerikan holdingine bağlı 300 şirkete maden ve diğer iş kollarındaki şirketleri geri verdi)...

Kısa sürede binlerce insan öldürülmüştü. Binlercesi de stadyumlara dolduruldu. Bir milyondan fazla insan başka ülkelere irtica etmek zorunda kalıyordu. 11 Eylül sabahı Şili Halkı Salvador Allende'nin sesini son kez radyolardan duydu:

"Size seslenmek için bir daha elime fırsat geçeceğini sanmıyorum. Acı konuşmayacağım ama sözlerimin Şili askeri olarak and içenlere bu andı tutmadıkları için ahlaki bir ceza olmasını dilerim. Bana gösterdiğiniz bağlılık ve duyduğunuz güven için hepinize teşekkür ederim. Her zaman yanınızda olacağım, en azından anılarım yanınızda olacak. Şili'ye ve onun geleneğine inanıyorum. Bizden sonrakiler bu karanlık ve acı günü yenmesini bileceklerdir. Sizler çok geçmeden özgür insanların daha iyi bir toplum kurmak için yürüyeceği yolları açacağına inanın. Yaşasın Şili."

Seçimle açılan yol ve barışçıl geçiş çıkmaza girmişti. 11 Eylül sabahı hükümetin elinde kalan 2 radyodan yayın kesilene kadar Şili Halkına hitaben konuşma yapan devlet başkanı Allende başkanlık sarayına yapılan saldırıda silahı elinde ölecekti. Salvador Allende Modena Sarayı'nda elinde silah intihar etti dediği darbecilere karşı savaşarak can vermiş ve Şili deneyi acımasızca ezilmişti. 

Pinochet rejimi 11 Eylül'deki yy'ın en kanlı darbesinden sonra tam anlamıyla bir insan avına çıkmıştı, başlarda 3 bin olduğu söylenen ölü sayısı 30 bini bulmuştu. Sözde Marksist kanseri kazımak için savaş veriliyordu halka karşı. Mahalle baskınları oluyor, toplu tutuklamalar katliamlar yaşanıyor, insanlar işkence merkezlerine dolduruluyordu. Allende'yi destekleyen sanatçılar sürgüne uğruyor, halk başka yerlere sığınıyordu.

1970'lerde UP ve Allende'nin yanında yeralan Şili'deki geleneksel Latin kültürden doğan müzik toplulukları ABD emperyalizmine karşı mücadelenin simgesi haline gelmişlerdi. La Segunda Independencia (İkinci Bağımsızlık)'da adını Che'nin savaştığı Bolivya'daki dağlardan alan İnti-İllimani "Bir Amerikalıyım ben ülkem önemli değil" diyor ve tüm Orta ve Güney Amerika'yı kuzeyin gölgesine karşı tek bir ulus olarak birleşmeye çağırıyordu. Victor Jara ise Allende'nin seçim kampanyalarında aktif bir rol oynamıştı. Quilapayún'ın Şarkısında "El Pueblo Unido Jamas Sera Vencido" yani "Birleşen Halk Ölümsüzdür" sözleriyle Unidad Popular'ın adeta marşı dile geliyordu. 

Darbeden sonra tutuklanan Victor Jara onbinler gibi Santiago Ulusal Stadyumuna kapatıldı. Her zamanki arkadaşı gitarıyla şarkılarını söylemeye başladı. Nöbetçilerin ateş tehdidine rağmen, tutuklular da şarkıya katıldılar. Jara'nın direnci karşısında öfkeli faşistler ellerini ezip kırdılar. Gitar çalamıyordu artık, ama zayıflayan bir sesle şarkı söylemeye devam ediyordu. Katiller Bir dipçik darbesiyle de kafatasını parçalayıp tutuklulara ibret olsun diye tribünlerin önüne astılar.
 Victor Jara, Şili Stadyumu'nda katledilmeden önce bestelediği son şarkısında, ölümün yanıbaşında stadyumda yazıp bestelediği ve daha sonra serbest bırakılan bir tutuklu tarafından dışarıya ulaştırılan "Şili Stadyumu" adlı şarkısında gelecek için dayanışmanın ve umudun dizelerini haykırıyordu:

Beş bin kişiyiz burada 
Şehrin bu ufak kıyısında 
Beş bin kişiyiz
Kimbilir kaç kişidir
Bütün şehirlerde ve bütün ülkede
Tohum eken ve fabrika işleten 
Yalnız burada on bin el
...
Ne zor şarkı söylemek
Şarkı dehşetinki olunca 
Yaşadığım dehşet
Öldüğüm dehşet
Kendimi böylesi bir kalabalık
Ve bu şarkımı çığlıkların ve 
Sessizliğin noktaladığı böyle çok
Sonsuzluk anı içinde bulmak
Gördüğümü hiç görmemiştim
Hissetmiş ve hissetmekte olduğum
Yeni bir anın doğumu olacak

Şili'de olup biten ve yaşanan kanlı darbeden sonrası tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tepki gördü. Şili duyarlılığı tüm dünyayı sardı. Birçok şair-yazar Şili'yle ilgili düşünceleri kaleme aldı. Bunlardan biri de şair Seyyit Nezir idi. 70'lerin başında dünyanın tanık olduğu bu olay karşısında kendi kurduğu Broy yayınlarında ilk şiir kitabı "Şili Duyarlılığı"nı yayınladı. Dört bölümden oluşan tek ve uzun bir şiirdir Şili Duyarlılığı, tıpkı Şili'deki acılardan, kayıplardan, yaşananlardan doğan ve yeniden doğumu bekleyen bir destan gibiydi:

Şili'de hayat
Gebe
Ve halk
Olduruyor umudunu durmadan
Böyle giderse
Doğurtacak
Bu iktidar
Mutlak
...

Bu kitap şairin çağına karşı sorumluluğunun gereğini yerine getirmek amacıyla şiirleştirdiği yaşananları insancıl-evrensel yönleriyle işleyen iyi bir örnek ve Şili halkının acılarını ülkemize taşıyarak onlarla paylaşmamızı sağlayan sosyal-politik bir misyon yüklendi. Kitabın arka kapağında bulunan yazı Şili Duyarlılığı ile ilgili olarak "Şili gerçeğinden yola çıkıyorsa da faşizmin saldırısıyla yüzyüze gelinen her yerde, insani değerleri savunma direnişinin destansı öyküsü olmayı başarıyor" deniyordu. 

Allende önderliğinde Halkçı UP iktidarı tekellere karşı başarılı adımlar attı. 70'ler sadece Şili için değil bütün dünyaya ilginç bir örnekti. Başta ITT, Anaconda ve Kennecott gibi ABD ve Yahudi tekelleri Allende hükümetini düşürmek için türlü dolaplar çevirmişlerdi. Onbinlerce Şililinin ölümünden sorumlu işbirlikçi darbeciler Şili Komünist Partisi Genel Sekreteri Korvalan'ı da tutuklayıp ülke dışına sürgün ettiler. 

Friedman modeline can yeleği gibi sarılan askeri yönetim ülkeyi borç batağına sapladı. Şili ekonomisi 1973'ten itibaren başlayan monetarist uygulamalar yüzünden 1980'lerin başında iflasın eşiğine getirildi. Tekellere ve IMF'ye bağımlılık arttı. Buna karşılık politik gücünü yitirmiş dikta önce düzmece bir referandumla 1978'e kadar sahte halk iradesiyle sonra da sandıktan hayır oyları çıkınca 1988'e kadar kendi rızasıyla varlığını sürdürdü. Yeniden bir darbe ve sıkıyönetim denemesine girişmeye cesaret edemeyen yüzsüzlerin başı 10 Mart 1998'de yani tam 10 yıl sonra ordu komutanlığı görevini bırakmak zorunda kalmıştır. 

18 Temmuz 1998'de Roma'da imzalanan ve insanlık ve savaş suçu işleyenlerin yargılanması için uluslar arası mahkeme kurulmasını öngören sözleşme çerçevesine göre Şili diktatörü de İspanyolların isteği üzerine yargılanmak üzere bulunduğu Londra'dayken 16 Ekim 1998'de İngilizlerden iade edilmesi istenmiştir. 25 Kasım 1998'de ise savunulacak tarafıyla artık dokunulmazlık hakları da kalmayan diktatör için serbest bırakılma talebine rağmen soykırım, adam kaçırma ve işkence suçlarından dolayı yargı yolu açılmıştır. 

10 milyonluk bir ülkede onbinlerce insanın katline neden olan ve binlerce kişiye de işkence yaptırdığı bilinen bu kişi elbette yargılanmalıydı. Augusto Pinochet Ugarte döneminde öldürülen bir generalin kızı babasının Pınochet'nin 1974 Eylül ayında yaptığı bir toplantıya katıldığını ve bu toplantıda Pinochet'e diğer generallerle birlikte gizli polis teşkilatı DİNA hakkında kaygıları olduğunu belirttiğini söylüyordu. Öldürülen generalin kızı bu uyarılar üzerine Pinochet'nin çok kızdığı ve "Ben DİNA'lıyım" diyerek konuştuğunu ifade ediyordu. 

90 yaşını aşmış Pinochet 1973'te yaptığı kanlı darbeyle 1990'a kadar süren diktatörlüğü döneminde binlerce solcu muhalifin ölümünden binlerce kişinin ağır işkencelere uğramasından sorumludur. Bugün Şili'de cumhurbaşkanlığına seçilen sosyalist Michelle Bachelet 11 Eylül 1973'te düzenlenen darbeyle öldürülen sosyalist Allende'yi destekleyen General Alberto Bachelet'in kızıdır. 

32 yıl sonra Şili'de çok şey değişti, köprünün altından çok sular aktı. Bugün darbeci general evinde göz hapsindeyken sosyalistler gene Şili'nin geleceği için mücadeleye devam ediyor. Başka yerlerde ABD ve işbirlikçileri yaptıklarıyla böbürlenedursun Bolivya, Venezuella, Peru, Arjantin, Brezilya ve Uruguay'da sıcak rüzgarlar esiyor. 

Ve Neruda'lar, Jara'lar, Allende'ler yeniden görev başında... 


TAMER UYSAL    

  Bu yazı 3129 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 32 28 1 3 73 20 87 +53
2 Fenerbahçe 32 27 1 4 85 28 85 +57
3 Trabzonspor 32 16 12 4 54 42 52 +12
4 Beşiktaş 33 15 12 6 44 38 51 +6
5 Çaykur Rizespor 32 14 12 6 43 47 48 -4
6 Başakşehir FK 32 13 12 7 42 38 46 +4
7 Kasımpaşa 32 13 12 7 55 57 46 -2
8 Sivasspor 32 11 10 11 38 43 44 -5
9 Antalyaspor 32 10 10 12 36 37 42 -1
10 Alanyaspor 32 10 10 12 41 46 42 -5
11 Adana Demirspor 32 9 10 13 48 43 40 +5
12 Samsunspor 32 10 14 8 36 42 38 -6
13 MKE Ankaragücü 33 8 12 13 40 43 37 -3
14 Kayserispor 32 10 12 10 36 45 37 -9
15 Konyaspor 32 8 12 12 34 45 36 -11
16 Hatayspor 32 7 13 12 36 44 33 -8
17 Gaziantep FK 32 8 17 7 35 50 31 -15
18 Fatih Karagümrük 32 7 16 9 35 41 30 -6
19 Pendikspor 32 7 16 9 36 64 30 -28
20 İstanbulspor 32 4 21 7 25 59 16 -34
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 30 22 6 2 70 27 68 +43
2 Göztepe 30 18 6 6 51 19 60 +32
3 Çorum FK 30 15 8 7 50 31 52 +19
4 Kocaelispor 30 15 8 7 45 34 52 +11
5 Sakaryaspor 30 14 7 9 43 30 51 +13
6 Bodrumspor 30 13 7 10 37 20 49 +17
7 Bandırmaspor 30 12 8 10 45 26 46 +19
8 Boluspor 30 13 10 7 28 32 46 -4
9 Gençlerbirliği 30 11 8 11 35 30 44 +5
10 Erzurumspor FK 30 11 8 11 28 25 41 +3
11 Manisa FK 31 8 11 12 38 37 36 +1
12 Keçiörengücü 30 9 12 9 27 36 36 -9
13 Şanlıurfaspor 30 8 12 10 27 31 34 -4
14 Ümraniyespor 30 9 14 7 33 42 34 -9
15 Tuzlaspor 30 8 14 8 31 45 32 -14
16 Adanaspor 30 9 16 5 24 42 32 -18
17 Altay 31 5 23 3 14 70 15 -56
18 Giresunspor 30 2 24 4 13 62 7 -49
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 33 23 5 5 74 28 74 +46
2 Van Spor FK 33 22 5 6 55 33 72 +22
3 Bucaspor 1928 33 20 4 9 50 22 69 +28
4 1461 Trabzon FK 33 19 6 8 62 33 65 +29
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 33 16 7 10 47 27 58 +20
6 Ankaraspor 34 15 8 11 42 32 56 +10
7 Karacabey Belediye Spor 33 12 10 11 37 31 47 +6
8 Beyoğlu Yeniçarşıspor 33 13 13 7 42 34 46 +8
9 Ankara Demirspor 33 13 15 5 35 37 44 -2
10 Kırklarelispor 34 11 13 10 29 35 43 -6
11 Diyarbekir Spor 33 11 13 9 35 35 42 0
12 Altınordu 33 9 13 11 38 34 38 +4
13 Hes İlaç Afyonspor 33 9 13 11 21 34 38 -13
14 Nazilli Belediyespor 34 11 15 8 37 54 38 -17
15 Serik Belediyespor 33 9 14 10 28 37 37 -9
16 Zonguldak Kömürspor 33 9 16 8 35 53 32 -18
17 Kırşehir Futbol SK 33 5 21 7 29 65 22 -36
18 Bursaspor 33 5 20 8 24 59 20 -35
19 Adıyaman FK 33 3 24 6 22 59 15 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 26 21 1 4 61 13 67 +48
2 Aliağa Futbol A.Ş. 27 18 0 9 54 15 63 +39
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 26 13 6 7 36 23 46 +13
4 52 Orduspor FK 26 13 7 6 36 25 45 +11
5 İnegöl Kafkas GK 26 12 6 8 32 25 44 +7
6 Edirnespor 26 13 9 4 44 26 43 +18
7 K.Çekmece Sinopspor 27 10 10 7 38 28 37 +10
8 Mardin 1969 Spor 26 11 11 4 35 31 37 +4
9 Artvin Hopaspor 26 9 10 7 32 26 34 +6
10 Karabük İdmanyurdu Spor 26 10 12 4 24 38 34 -14
11 Talasgücü Belediyespor 26 8 14 4 28 41 28 -13
12 Kırıkkalegücü FK 26 7 14 5 25 35 26 -10
13 Gümüşhanespor 26 4 12 10 22 42 22 -20
14 Malatya Arguvanspor 26 2 20 4 13 51 10 -38
15 Tarsus İdman Yurdu 26 2 21 3 18 79 9 -61
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 20/04/2024 İstanbulspor vs Fatih Karagümrük
 20/04/2024 Konyaspor vs Alanyaspor
 20/04/2024 Kayserispor vs Trabzonspor
 20/04/2024 Samsunspor vs Adana Demirspor
 21/04/2024 Başakşehir FK vs Çaykur Rizespor
 21/04/2024 Antalyaspor vs Hatayspor
 21/04/2024 Galatasaray vs Pendikspor
 21/04/2024 Gaziantep FK vs Kasımpaşa
 22/04/2024 Sivasspor vs Fenerbahçe
 26/04/2024 Adana Demirspor vs Galatasaray
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 20/04/2024 Bandırmaspor vs Tuzlaspor
 20/04/2024 Giresunspor vs Göztepe
 20/04/2024 Eyüpspor vs Boluspor
 21/04/2024 Bodrum FK vs Şanlıurfaspor
 21/04/2024 Çorum FK vs Adanaspor
 21/04/2024 Gençlerbirliği vs Erzurumspor FK
 21/04/2024 Sakaryaspor vs Keçiörengücü
 22/04/2024 Ümraniyespor vs Kocaelispor
 28/04/2024 Adanaspor vs Manisa FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/04/2024 Adıyaman FK vs 1461 Trabzon FK
 21/04/2024 Altınordu vs Yeni Mersin İdman Yurdu
 21/04/2024 Ankara Demirspor vs Diyarbekir Spor
 21/04/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs Van Spor FK
 21/04/2024 Bucaspor 1928 vs Esenler Erokspor
 21/04/2024 Bursaspor vs Hes İlaç Afyonspor
 21/04/2024 Kırşehir Futbol SK vs Kırklarelispor
 21/04/2024 Nazilli Belediyespor vs Karacabey Belediye Spor
 21/04/2024 Serik Belediyespor vs Zonguldak Kömürspor
 21/04/2024 Altınordu - Yeni Mersin İdman Yurdu Altınordu ligde evindeki son 6 maçında hiç kaybetmedi  Altınordu yenilmez
 21/04/2024 Ankara Demirspor - Diyarbekir Spor Ankara Demirspor ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Diyarbekir Spor yenilmez
 21/04/2024 Kırşehir Futbol SK - Kırklarelispor Kırşehir Futbol SK ligdeki son 7 maçında hiç kazanamadı  Kırklarelispor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/04/2024 Edirnespor vs Mardin 1969 Spor
 21/04/2024 İnegöl Kafkas GK vs Tarsus İdman Yurdu
 21/04/2024 Karabük İdmanyurdu Spor vs Malatya Arguvanspor
 21/04/2024 Kepezspor FAŞ vs Ayvalıkgücü Belediyespor
 21/04/2024 Kırıkkalegücü FK vs Gümüşhanespor
 21/04/2024 Talasgücü Belediyespor vs Artvin Hopaspor
 21/04/2024 52 Orduspor FK vs K.Çekmece Sinopspor
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI