Temel DEMİRER
  Güncelleme: 17-10-2020 18:27:00   17-10-2020 17:52:00

AYDIN DURUŞU VE SORUMLULUĞU[*]

 

TEMEL DEMİRER

 

"Düşünmek,

bir yıkıma

hazırlanmaktır."[1]

 

Bir zamanlar, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Türkiye'de siyasetten kaçmanın imkânsız olduğunu ve bazen "ağzını kapalı tutmayı" başaramadığı vurgusuyla; "Aslında benim siyasi sorunlarım kitaplarımın birçok dile çevrilmesiyle başladı. Çoğu zaman olmasa da bazen ağzımı nasıl kapatacağımı bilmiyorum. Sinirleniyorsunuz ve sorunun etrafından dönmek yerine gerçekleri anlatmak istiyorsunuz. Türkiye'de sadece güller ve kelebekler üzerine yazan ünlü bir yazar olsanız bile siyasetten uzak durmanız imkânsız,"Bağlantı[2] demişti.

St. Petersburg Devlet Üniversitesi'nin verdiği fahri doktor unvanını kabul ettiği törende, "Günümüzde gazeteler kapatılıyor, siyasi baskı çok yoğun. Susmak istemiyorum. Sorun da birilerinin İslâmlaştırılması değil, birilerinin olmaması. Sorun özgür olamamak" ifadelerini kullanmıştı.Bağlantı[3]

'Kara Kitap'ı yazarken kendisine, "Daha gençsin önce hayatı tanı," diyenlere kızdığını ama şimdi onlara hak verdiğini söyleyenBağlantı[4] Orhan Pamuk (OP) bunları dillendirdiğinde yıl 2015'di ve "Özetle, çok mutluyum,"Bağlantı[5] diyordu.

Tam da o günlerde OP, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasını eleştirip, "Muhalif gazetecilerin dövüldüğü, hapse atıldığı, haklarında dava üzerine dava açıldığı, tehdit edildiği ve gazetelerine el konduğu bir ülkede iktidar olmaktan da gurur duyabiliyorlar mı diye sormak isterim sayın milletvekillerine,"Bağlantı[6] diye haykırıyordu.

AFP'ye röportajında, "Otoriter askerler gönderildi, onların yerini otoriter ve İslâmcı hükümet aldı" vurgusuyla, "Türkiye, sadece seçimlerin yapıldığı fakat insan haklarına saygının, ifade özgürlüğünün her gün ihlâl edildiği bir demokrasi,"Bağlantı[7] saptamasının altını çiziyordu.

Yine, 'La Repubblica'ya açıklamasında, Türkiye'yi yöneten duygunun "korku" olduğunu ve kendisinin de bir içsavaştan korktuğunu dile getirip; Erdoğan'a kızgın olan liberal ve demokratların yanında olduğunu açıklıyordu.Bağlantı[8]

Türkiye'de giderek artan istikrarsızlığı, Erdoğan'ın AKP'sinin 2015 Haziran'ındaki seçimlerde çoğunluğu sağlayamamasıyla ilişkilendirip, "Türkiye için endişeleniyorum çünkü biliyorum ki sonunda Erdoğan ne pahasına olursa olsun tek başına yönetmek istiyor,"Bağlantı[9] diyordu.

AKP'ye eleştiriler yöneltip, "İşte seçimi kazanıyorsun, yüzde 50 aldın, daha ne istiyorsun, daha kimi döveceksin!"Bağlantı[10] "Zaten başkanlık sistemi gibi bir şey yaşıyoruz artık. Cumhurbaşkanı 'Can Dündar'dan hesabını sorarım' diyor, hâkimler gereğini yapıyor. Bürokrasi, hukuk sistemi Cumhurbaşkanı'ndan fazlasıyla korkuyor. Sesini çıkaran yok. Bundan başka ne isteniyor, farkında değilim açıkçası,"Bağlantı[11] biçiminde konuşuyordu.

"Teröristmiş gibi sabahın 7'sinde bir profesörün evine girmeye hakkınız yok" vurgusuyla 'The Times'a 'Barış İçin Akademisyenler' bildirisini imzalayan öğretim üyelerine yapılan gözaltı operasyonlarını 'kabul edilemez' olarak değerlendirip;Bağlantı[12] İtalyan 'La Repubblica'ya şunları söylüyordu: "Bir seçim demokrasimiz hiç şüphesiz var. Ama düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü, üniversite özerkliği ve kuvvetler ayrımına dayanan demokrasi artık yavaş yavaş sona eriyor diye korkuyorum."Bağlantı[13]

* * * * *

Bunların tümü ilk bakışta "olumlu" gibi görünüyordu; ama OP'un tüm itirazlarının temelini Avrupa Birliği (AB) eksenli "değerler" ile "liberal sol" düşünceler oluşturuyordu...Bağlantı[14]

Kolay mı? 'Ta Nea' ve 'Efimerida ton Sintakton'da AB konusunda değerlendirme yaparken, "Benim için AB hâlâ bir hayal (ufuk). Bugün için bile AB, 'özgürlük, eşitlik ve kardeşlik' sloganıdır,"Bağlantı[15] diye konuşuyordu.

İtalyan İl Mattino gazetesine, "Benim ülkem; Türkiye, düşündüğünüzden daha çok Avrupa'ya entegre ve yakındır,"Bağlantı[16] diyen OP, Ayrıca Hollanda Televizyonu'ndaki 'Nieuwsuur/ Haber Saati' programında, Avrupa ülkelerine, "insan hakları ihlâlleri konusunda Türkiye'ye karşı daha sert tavır almaları" çağrısında bulunuyordu.Bağlantı[17]

"Büyük hayal kırıklığı yaşıyorum. 2002 ile 2009 yılları arasında iyimserdim. Türkiye Avrupa Birliği'ne girmeyi başardığında 'harikalar diyarındaki Alice' gibi her konuda konuşabileceğimize inanmıştım," diyen OP, 'Die Zeit'e Türkiye'nin AB üyeliği meselesinin artık geçmişte kaldığını ve kendinin de büyük hayal kırıklığı yaşadığını söyledi.Bağlantı[18]

Liberallerin çoğu gibi o da, Erdoğan AKP'sini başlangıçta umutla, coşkuyla karşılamıştı. Sonuç, hüsrandı!

* * * * *

"Yazmak bana berbat dünyadan kaçma olanağı veriyor,"Bağlantı[19] diyen Nobel ödüllü yazar OP, 'Masumiyet Müzesi' romanının kahramanı Kemal'le, kendi hayatı arasındaki benzerliği karşılaştırırken, şöyle bir değerlendirmede bulunur:

"Kemal, gülünç aşk hikâyesi yüzünden Nişantaşlı burjuva sınıfının dışına itiliyor. Çok alay ediyorlar. Aşk hikâyesini de biraz ayıp buluyorlar. Ben de aynı sınıftan uzaklaştım; bundan şikâyetçi değilim ama Füsun'a olan aşkımdan değil, edebiyat sevgimden değil, içine düştüğüm siyasi durumlardan ötürü."Bağlantı[20]

Devamla nasıl soru(n)lar yaşadığını anlatırken, ülkenin yakın tarihine de ışık tutan durumları paylaşıyor:

"2004-2010 arasında hiç de istemediğim hâlde siyasete çekildim. Öldürülmekten de korkuyordum o dönemde. Kaçtım ve hiç kimseye çaktırmadan buraya gelip müzeyle uğraştım. Ama gazetelerde Orhan Pamuk Türkiye'den gitti, artık Amerika'da diye yazıldığı için bu benim işime geliyordu. Kimseye gözükmeden buraya gelip, korumayla gider müzede işlerimi yapardım... Biraz hayalet gibi olmuştum."Bağlantı[21]

Bunlar; "... '70'lerde, ben teknik üniversitedeyken öğrenciler olaylara çatapat atarmış gibi dinamit atarlardı,"Bağlantı[22] diyen OP'un, satır arası itirafları değil mi?

Sonrasını Ayşenur Arslan'ın satırlarına bırakıyorum:

"Şaka, kinaye falan değil. Girin arama motoruna. Haber karşınıza çıkıyor.

Haber, (elbette) 'Nobel ödüllü yazar' diye başlıyor. Ne yapmış o Nobel ödüllü yazar diye okuyorsunuz. Meğer son kitabı 'Kırmızı Saçlı Kadın'ın imza günü için Adana'ya gitmiş. Orada 'hayranları' ve gazetecilerle konuşmuş. Daha doğrusu konuşmamış da, Zaman'a kayyum atanmasına ve son gelişmelere dair sorular gelince,

'Yeterince siyaset konuştum. Gazetelerde var. Ne düşündüğümü biliyorsunuz zaten. Her gelişmeye maydanoz olmayacağımı söylemiştim'

Demiş! Hangi gelişmeye maydanoz olacak, hangisine olmayacak pek anlayamadım doğrusu.

Öyle ya! Daha birkaç hafta önce 'düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü, üniversite özerkliği ve kuvvetler ayrımına dayanan demokrasi artık yavaş yavaş sona eriyor diye korkuyorum' dememiş miydi!"Bağlantı[23]

Akif Beki'den bir şey daha: "2015 Aydın Doğan Roman Ödülü'nü almak için kürsüye gelen Orhan Pamuk, teşekkür konuşmasıyla kafamdaki kurguyu büsbütün bozmasın mı! Hiç ummazdım, sürpriz bir 'yeni Türkiye' güzellemesi yaptı. Açıktan açığa. Tabii güzelleme yapmak kastıyla değil ve bir kez bile 'yeni Türkiye' demeden"!Bağlantı[24]

* * * * *

OP'un "liberal sol"cu tutum(suzluğ)una ilişkin olarak, Ahmet Hakan, "... 'Derin bir hayal kırıklığı yaşıyorum' diyen Orhan Pamuk'u, 'Hayallere o kadar fazla dalmasaydın yaşadığın hayal kırıklığı bu kadar derin olmazdı' diye terslemek istiyorum,"Bağlantı[25] notunu düşerken "Pamuk'un Siyasi Kodları"nı en iyi Murat Erdin'in şu satırları özetler:

"Ona göre 'siyasetin aşırısında yapmacıklı bir şey vardır... Kafasındaki siyasi kodları tıpkı öncekilerde olduğu gibi bu romanına da tek tek işlemiş. Pamuk'un dünyasında özgürlük, bireycilik, ifade özgürlüğü ve demokrasi var. Belki de 'siyaset yapıyor' diye eleştirilmesinin temelinde bu vardır."Bağlantı[26]

O hâlde OP'un, yazınında da yaptığı siyaset bunun ötesinde değildir. Çünkü...

'Rossiyskaya Gazeta' gazetesine, 1917 Bolşevik Devrimi lideri ve SSCB kurucusu Vladimir Lenin'e saygı duyduğunu, fakat Onun insanları öldürmeye gönderdiğini, bu yüzden de eleştirdiğini söyleyen OP, "Kendisini Avrupalı olarak gördüğünü" de vurgulamadanBağlantı[27] geçmezken; ufkunun "liberal sol"culukla sınırlı olduğunun da altını çiziyordu.

"O da ne" mi?

Siyasal liberalizmi temel dayanaklarından biri yapan "sol"a, "liberal sol" denir. Çoğunlukla "post-modernist"tirler; "demokratikleşme" gibi konuları ve AB penceresinden irdelerler. Bu nedenle de, "liberal" ve "sol" sözcüklerinde dengenin "liberal" tarafındadırlar.

İnsan, kadın, cinsel tercih, azınlık hakları vb. her türlü konuda laf edip, sınıf mücadelesi konusunda suya sabuna dokunmamanın adıdır "sol liberalizm".

Marksizmin "sınıf" gerçeği yerine "yurttaşlık"ı ikame ederler. Sosyo-ekonomik bağlama aldırmazlar. Bu nedenle "demokratikleşme", AB gibi gündemler de "liberal solu" dar bir çerçeveye hapseder. "Devrim", "alternatif", vb'leri "es" geçilen konulardır; "Büyük Anlatı" itirazıyla...

Burjuva ideolojisi olan liberalizm, kitlelere uyarlanabilmek için sol söylemler giyinir. "Sol liberalizm" de diyebileceğimiz bu anlayış, kitlelerin demokrasi özlemini düzen içi sınırlara hapsederler. "Ulusal Mesele"yi, basit bir otonomi ya da özerklik sorununa indirgenir. Kadın sorunu feminizmle daraltılır. Vs...

Sağcılığa solculuk süsü verilendir. Nihai kertede bilinen sağın "sanal solu" (veya "ılık sol"u)dur

Teorik kökleri Ernesto Laclau, Chantal Mouffe metinlerinde bulunabilir. Sınıf mücadelesini ve devrimi rafa kaldıran, toplumdaki farklı kimliklerin tanınması ve birlikteliği temelinde derinleştirilen bir radikal demokrasi (liberal demokrasiden ne farkı var anlayabilmiş değilim) anlayışını benimseyen post-modern tandanslı bir tarz-ı siyasettir.

Kapitalist sisteme tepkilerin küçük vanalar açılarak, ortadan kaldırılmasına dayanan statükocu akımdır. Bir zamanlar "statükoyu zayıflatacak bir güç unsuru olarak gördükleri AKP'ye yedeklenme siyaset(sizliğ)i uygulayandırlar."

Kapitalizmin solculara sunduğu ürün "seçenek"lerinden olup; deniz anası gibi bir hissiyat uyandırır insanda, fazla yumuşak, yapış yapış...

Varlıklarıyla, "Ya burjuva ideolojisi ya da sosyalist ideoloji. İkisi arasında bir orta yol yoktur. Öyleyse herhangi bir biçimde sosyalist ideolojiyi küçümsemek, ona birazcık olsun yan çizmek, burjuva ideolojisini güçlendirmek demektir,"Bağlantı[28] vurgusuyla, "Liberalizm ve demokrasi arasındaki boşanma sorunu, tüm kurtuluş hareketinin temel sorunlarından biridir... Eğer liberalizmi demokrasiden ayıran derin sınıf kökenlerinin bilincine varmazsa, eğer bu bilinci yığınlar içinde yaymazsa, eğer liberalizmin "halkın özgürlüğü" davası karşısındaki ihanet ve yalpalamalarını böylece etkisizleştirmeyi öğrenemezse, Rus demokrasisi bir adım bile ilerleyemez,"Bağlantı[29] diyen V. İ. Lenin'i doğrularlar...

Bir de Bill Livant'ın, "Bir liberal bir dilenci gördüğünde sistemin işlemediğini söyler. Bir Marksist gördüğünde ise işlediğini"; yine V. İ. Lenin'in, "Bir liberal kendisine kötü muamele edildiği zaman, tanrıya şükür dayak atmadılar diye düşünür. Dayak yediği zaman ise, öldürülmediği için tanrıya şükreder. Ve iş ölüme gelecek olursa, bu defa ölümsüz ruhu fani vücudundan kurtarıldığı için tanrıya şükredecektir,"Bağlantı[30] uyarısını!Bağlantı[31]

OP'da bunlardan birisidir; aydın/entelektüel duruşunu hepimize bir kez daha tartıştıran...

* * * * *

Hatırlayın!

Noam Chomsky, "Gerçeği söylemek ve yalanları gözler önüne sermek, aydınların sorumluluğudur"...

Theodor Adorno, "Kendi vatanında kendini yabancı hissetmek entelektüel için ahlâki bir sorumluluktur"...

Jean Paul Sartre, "Aydın insanın görevi, düşünmek, hiçbir engel tanımadan, tehlike karşısında bile kendine bir sınır koymadan, koydurtmadan düşünen insandır"...

Edward Said, "Entelektüel, toplumda bir uzlaşma oluşturacak genel simgeleri yaratan biri değil, bu simgeleri sorgulayan, kutsal sayılan gelenek ve değerlerin ikiyüzlülüğünü, ırkçılığını, cinsiyetçiliğini teşhir eden hiç bir fikir ayrılığına tahammülleri olmayan kutsal metin gardiyanlarıyla mücadeleden çekinmeyen kişidir, bir entelektüel hiç bir kahraman ve siyasi tanrıya inanmaz," diye haykırmazlar mıydı?

"Sinmiş Aydınlar"ınBağlantı[32] bugününde, bu haykırışları hatırla(t)makla mükellefiz...

Çünkü "Yaşanılan gerçeklik sanatın ve sanatçının yüzyıllardır süren muhalif olma özelliğini hızla yok ederken gerçek sanatçılara, sanata düşen görev, geleneğine, yaşama, insana sahip çıkmaktır... Diyebiliriz ki sanat kendisini, gerçeğini, sahibini, sanatçıyı; sanatçı sanatı arıyor."Bağlantı[33]

OP da, muadili "sol liberaller" de aradığımız şey değil!

"İyi de aradığımız ne" mi?

Fransız sosyolog Pierre Bourdieu şöyle sorar 'Karşı Ateşler'de: "Entelektüeller, özellikle de araştırmacılar, bilhassa toplumbilim alanındaki uzmanlar, politik dünyaya müdahale edebilir mi ve etmeli midirler? Hangi koşullarda bunu etkin olarak yapabilirler? (...) Politika yapmanın yeni bir tarzının yaratılmasına nasıl katkıda bulunabilirler?"Bağlantı[34]

Emile Zola'nın Dreyfus olayı sonrası kaleme aldığı ve 'L'Aurore'da yayınlanan 'Suçluyorum!' başlıklı mektubundan beri bu soru daima gündemde kalmıştır. Tahsin Yücel'in "Benzerine az rastlanır bir aydın başkaldırısı" olarak adlandırdığı Zola'nın Dreyfus olayı karşısındaki duruşu, entelektüelin iktidara göre hangi konumda olması gerektiğini gösterir.

Entelektüel; bilgisini, uzmanlığını ve hakikâtle ilişkisini siyasi mücadele alanında kullanan kişidir. Bu anlamda, entelektüel "hakikât etrafında kavga verir." "Hakikâti görmemiş olanlara, hakikâti söyleyemeyenler adına, hakikâti söyler."Bağlantı[35]

Kolay mı? Emile Zola'nın "Benim görevim konuşmak, suç ortağı olmak istemiyorum,"Bağlantı[36] der.

Entelektüeller, "Tahakkümün aldığı yepyeni biçimler de dikkate alındığında, özellikle günümüzde toplumsal mücadelelerin parçası"Bağlantı[37] olmalıdır.

"Entelektüel, yeni politik eylem biçimlerinin, insanları seferber etmenin ve seferber olmuş insanları bir arada faaliyete geçirmenin yeni biçimlerinin, projeler oluşturmanın ve bunları ortak olarak gerçekleştirmenin yeni biçimlerinin kolektif arayışını örgütleyebilir ya da düzenleyebilir. Grupların ne olduğunu, ne olabileceklerini ya da ne olmaları gerektiğini ifade etme ve aynı zamanda keşfetme çabası içindeki grup dinamiğine yardımcı olarak, keza toplumsal dünyayı dolduran engin toplumsal bilginin toplanmasına ve birikmesine katkıda bulunarak ebelik görevini yerine getirebilir."Bağlantı[38]

Ve nihayet bizim indimizde aydın/ entelektüel duruşu ve sorumluluğu dik durup, daim diklenişiyle budur; böyledir...

Konuya dair son sözüm de, "Bir oportünist her formüle kolayca imzasını atar, ve onu aynı kolaylıkla terk eder, çünkü oportünizm demek, kesin ve sağlam ilkelere sahip olmamak demektir," vurgusuyla; "Yalancılar ve iki yüzlüler, beyinsizler ve körler, burjuvazi ve yandaşları, genellikle özgürlük, genellikle eşitlik ve demokrasi konusundaki boş sözleri ile halkı aldatmak isterler. İnsanlara şunu söylüyoruz: Yalancıların maskelerini kaldırın, körlerin gözlerini açın!" diye haykıran V. İ. Lenin'in uyarısı olacaktır...

 

18 Ekim 2019 08:20:49, İstanbul.

  Bu yazı 8650 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 30 26 1 3 68 20 81 +48
2 Fenerbahçe 30 25 1 4 79 25 79 +54
3 Trabzonspor 30 15 11 4 51 40 49 +11
4 Beşiktaş 30 14 12 4 40 36 46 +4
5 Kasımpaşa 30 12 11 7 53 55 43 -2
6 Başakşehir FK 30 12 12 6 38 35 42 +3
7 Çaykur Rizespor 30 12 12 6 36 47 42 -11
8 Antalyaspor 30 10 9 11 35 33 41 +2
9 Adana Demirspor 30 9 9 12 46 39 39 +7
10 Alanyaspor 30 9 9 12 38 42 39 -4
11 Sivasspor 30 9 10 11 36 43 38 -7
12 Samsunspor 30 10 14 6 35 41 36 -6
13 Kayserispor 30 10 11 9 36 43 36 -7
14 MKE Ankaragücü 30 7 11 12 36 39 33 -3
15 Hatayspor 30 7 11 12 36 40 33 -4
16 Konyaspor 30 7 11 12 31 42 33 -11
17 Gaziantep FK 30 8 15 7 34 44 31 -10
18 Fatih Karagümrük 30 7 14 9 34 38 30 -4
19 Pendikspor 30 7 15 8 34 61 29 -27
20 İstanbulspor 30 3 20 7 22 55 13 -33
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 27 21 5 1 64 23 64 +41
2 Göztepe 27 17 5 5 45 15 56 +30
3 Sakaryaspor 27 13 6 8 41 28 47 +13
4 Çorum FK 27 13 8 6 44 28 45 +16
5 Kocaelispor 27 13 8 6 39 31 45 +8
6 Bodrumspor 27 12 7 8 35 19 44 +16
7 Boluspor 27 12 8 7 26 28 43 -2
8 Bandırmaspor 27 11 8 8 37 24 41 +13
9 Gençlerbirliği 27 10 7 10 31 26 40 +5
10 Erzurumspor FK 27 10 7 10 26 21 37 +5
11 Ümraniyespor 27 9 12 6 32 39 33 -7
12 Keçiörengücü 27 8 11 8 24 33 32 -9
13 Manisa FK 27 7 10 10 33 33 31 0
14 Şanlıurfaspor 27 6 12 9 23 30 27 -7
15 Tuzlaspor 27 7 14 6 26 43 27 -17
16 Adanaspor 27 8 16 3 21 40 27 -19
17 Altay 27 5 19 3 12 55 15 -43
18 Giresunspor 27 2 21 4 12 55 7 -43
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 30 21 5 4 67 26 67 +41
2 Bucaspor 1928 30 18 3 9 46 19 63 +27
3 Van Spor FK 30 19 5 6 50 31 63 +19
4 1461 Trabzon FK 30 16 6 8 56 32 56 +24
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 30 15 6 9 42 25 54 +17
6 Ankaraspor 31 14 6 11 39 26 53 +13
7 Ankara Demirspor 30 13 12 5 35 32 44 +3
8 Karacabey Belediye Spor 31 11 10 10 32 29 43 +3
9 Beyoğlu Yeniçarşıspor 30 12 13 5 35 31 41 +4
10 Diyarbekir Spor 30 11 12 7 32 30 40 +2
11 Kırklarelispor 31 9 12 10 24 34 37 -10
12 Hes İlaç Afyonspor 30 8 11 11 18 28 35 -10
13 Nazilli Belediyespor 31 10 13 8 35 49 35 -14
14 Altınordu 30 8 12 10 34 31 34 +3
15 Serik Belediyespor 31 8 13 10 25 34 34 -9
16 Zonguldak Kömürspor 30 7 15 8 29 49 26 -20
17 Kırşehir Futbol SK 31 5 20 6 28 61 21 -33
18 Bursaspor 30 5 17 8 22 50 20 -28
19 Adıyaman FK 30 3 22 5 20 52 14 -32
Takım O G M B A Y P AV
1 Aliağa Futbol A.Ş. 24 17 0 7 50 12 58 +38
2 Kepezspor FAŞ 23 18 1 4 47 11 58 +36
3 52 Orduspor FK 24 12 7 5 30 22 41 +8
4 Ayvalıkgücü Belediyespor 23 11 6 6 28 19 39 +9
5 Edirnespor 23 11 8 4 37 22 37 +15
6 İnegöl Kafkas GK 23 9 6 8 24 23 35 +1
7 Mardin 1969 Spor 23 10 9 4 31 26 34 +5
8 K.Çekmece Sinopspor 24 9 9 6 33 25 33 +8
9 Artvin Hopaspor 23 8 8 7 30 22 31 +8
10 Karabük İdmanyurdu Spor 23 9 10 4 21 31 31 -10
11 Talasgücü Belediyespor 24 8 14 2 24 37 26 -13
12 Kırıkkalegücü FK 23 6 12 5 18 29 23 -11
13 Gümüşhanespor 24 4 11 9 18 37 21 -19
14 Malatya Arguvanspor 23 2 17 4 9 40 10 -31
15 Tarsus İdman Yurdu 23 2 18 3 16 60 9 -44
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2024 İstanbulspor vs Çaykur Rizespor
 02/04/2024 Antalyaspor vs MKE Ankaragücü
 02/04/2024 Galatasaray vs Hatayspor
 02/04/2024 Gaziantep FK vs Alanyaspor
 03/04/2024 Sivasspor vs Fatih Karagümrük
 03/04/2024 Fenerbahçe vs Adana Demirspor
 03/04/2024 Kayserispor vs Kasımpaşa
 03/04/2024 Konyaspor vs Trabzonspor
 04/04/2024 Başakşehir FK vs Beşiktaş
 04/04/2024 Samsunspor vs Pendikspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2024 Keçiörengücü vs Çorum FK
 02/04/2024 Şanlıurfaspor vs Sakaryaspor
 02/04/2024 Boluspor vs Gençlerbirliği
 02/04/2024 Manisa FK vs Bodrum FK
 03/04/2024 Tuzlaspor vs Ümraniyespor
 03/04/2024 Adanaspor vs Eyüpspor
 03/04/2024 Altay vs Bandırmaspor
 03/04/2024 Kocaelispor vs Göztepe
 04/04/2024 Erzurumspor FK vs Giresunspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/04/2024 Diyarbekir Spor vs Nazilli Belediyespor
 03/04/2024 Esenler Erokspor vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
 03/04/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Altınordu
 03/04/2024 Kırklarelispor vs Bucaspor 1928
 03/04/2024 Kırşehir Futbol SK vs Adıyaman FK
 03/04/2024 Van Spor FK vs Ankaraspor
 03/04/2024 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Karacabey Belediye Spor
 03/04/2024 Zonguldak Kömürspor vs Bursaspor
 03/04/2024 1461 Trabzon FK vs Ankara Demirspor
 03/04/2024 Kırklarelispor - Bucaspor 1928 Kırklarelispor ligde evindeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Kırklarelispor yenilmez
 03/04/2024 Diyarbekir Spor - Nazilli Belediyespor Diyarbekir Spor ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Nazilli Belediyespor yenilmez
 03/04/2024 Van Spor FK - Ankaraspor Van Spor FK ligde evindeki son 7 maçını kazandı  Van Spor FK kazanır
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/04/2024 Artvin Hopaspor vs Edirnespor
 03/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor vs Gümüşhanespor
 03/04/2024 K.Çekmece Sinopspor vs İnegöl Kafkas GK
 03/04/2024 Malatya Arguvanspor vs Kepezspor FAŞ
 03/04/2024 Mardin 1969 Spor vs Aliağa Futbol A.Ş.
 03/04/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Kırıkkalegücü FK
 03/04/2024 52 Orduspor FK vs Karabük İdmanyurdu Spor
 03/04/2024 52 Orduspor FK - Karabük İdmanyurdu Spor 52 Orduspor FK ligde evindeki son 5 maçını kazandı  52 Orduspor FK kazanır
 03/04/2024 Tarsus İdman Yurdu - Kırıkkalegücü FK Kırıkkalegücü FK ligde deplasmandaki son 8 maçında hiç kazanamadı  Tarsus İdman Yurdu yenilmez
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI