Temel DEMİRER
  27-09-2021 11:19:00

"DIEGO, KAFANI BOKUN ÜSTÜNDE TUT OĞLUM!"[*]

 

"Beni ben olduğum için istemiyorlar,

çünkü ben,

hâlâ istemedikleri eski benim."[1]

 

Bana George Best, Sokrates, Eric Cantona, Metin Kurt'u anımsatan Diego Armando Maradona hakkında yazmaya başlamadan önce, yıllar önce belirttiğim bir şeyi, bir kez daha anımsatmalıyım:

"Futbola, bütünselliği ve bağıntılarıyla kayd-ı ihtiyat ile yanaşan birisi olmam; Deniz Gezmiş ve yoldaşlarının idamına karşı çıkan Metin Oktay'a; Türkiye Devrimci Spor Emekçileri Sendikası'nı (Spor Emek-Sen) kurup, 'Endüstriyel futbol, futbolcuları, birbirine düşmanca rekabet eder hâle getirdi,' diyen Metin Kurt'a; Brezilyalı Socrates'e, George Best'e derin saygı ve hayranlık duymamı engellemez... "[2]

Maradona da bunlardan birisidir...

* * * * *

 Eduardo Galeano, 'Gölgede ve Güneşte Futbol'[3] başlıklı yapıtında tarihsel kökenlerini irdelediği futbola tutkuyla yaklaşırken, futbolun küresel şirketlerle hiç de kutsal olmayan ittifakını eleştirmekle yetinmemiş, bu oyunun çekiciliğini ideolojik gerekçelerle yadsıyan kimi solcu aydınlardan da esirgememişti eleştiri oklarını.

Galeano'nun eleştirdiklerinden biri olmamak rağmen, futbola dair eleştiri ve itirazlarımdan bir adım dahi geri atmak yanlısı olmadım ve olmayı da düşünmüyorum.

Galeano yanında Albert Camus de, Cezayir'de futbol oynadığı gençlik günlerinden tutkuyla söz ederken, en iyi ahlâk derslerini üniversite dersliklerinde değil de, futbol sahalarında aldığını söyler. Neden hep kalecilik yaptığı sorulduğunda verdiği yanıt ise, onun 'özyaşamöyküsü'nün çarpıcı bir parçası olarak kalacaktır:

'O zamanlar çok yoksulduk. İleride oynayanların ayakkabıları çok çabuk eskiyordu. O yüzden kaleci olmayı seçmiştim"

Futbol tutkunu yazarlardan birisi de -1982'de İspanya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda bir gazeteye futbol yorumculuğu yapan- Perulu yazar Mario Vargas Llosa'dır.

19 Haziran 1982'de yayımlanan 'Maradona ve Kahramanlar' başlıklı yazısında gencecik yaşında Maradona'yı şöyle yorumluyordu:

"Belçika'yla oynanan açılış maçında silik bir oyun çıkardığı için, birçokları Maradona efsanesinin nereden çıktığını ve neden hâlâ sürdüğünü soruyordu. Oysa küçük yıldızın yeteneğini baştan sona konuşturduğu Arjantin-Macaristan maçından sonra artık kuşkuya yer yok: Maradona, 1980'lerin Pele'si. Bu kadar da değil: İnsanların aslında kendilerine tapınmak için yarattıkları canlı tanrılardan biri Maradona."

Peki, Maradona nasıl oynuyordu ya da Vargas Llosa nasıl bir yorum getiriyor onun oyununa?

"Maradona'nın oyununu tanımlamak kolay değil. O kadar karmaşık bir oyun ki, tanımlarken kullanılan her sıfatın ayrıca anlamlandırılması gerekiyor. Soylu Pele gibi göz alıcı ve dramatik değil, ama en olmadık açılardan kaleye çektiği güçlü şutlarda ya da bir kısa pasla karşı konulmaz bir atağı başlatıverişinde o kadar etkili ki, onun, oyunu bireysel bir deha gösterisine (ya da, bir yorumcunun, Macaristan'a karşı çıkardığı oyundan sonra pek haklı olarak dediği gibi bir 'resital'e) dönüştüren olağandışı bir oyuncu olmadığını söylemek büyük haksızlık olur."

Bir futbolcuya duyulan hayranlığı, saf şiire ya da soyut resme duyulan hayranlığa çok yakın bulan Llosa, 'Futbolun erdemleri -beceri, çeviklik, hız, virtüozite, güç- zararlı toplumsal tutumlarla ya da insanlıkdışı davranışlarla ilişkilendirilemez. O nedenle, madem kahramanlara gereksinim duyuyoruz, yaşasın Maradona,"[4] diyordu.

Evet omuzunda Che, bacağında Fidel'i mezara taşıyacak kadar seven ve dövmelerini yaptıran bu adam, isimsiz milyarların kahramanıydı. 60 yıllık yaşamı, bütünüyle bir başkaldırıydı. Onun için "Tanrıların en insancılı" deniyordu.

Maradona, kimilerine göre "Tanrı", bazılarına göre kusurlu insanın en kusursuzu; belki de en kusurlusuydu! Yoksulların kükreyişi, dünyada milyarlarca ötekinin haykırışıydı...

* * * * *

Her şey 30 Ekim 1960'ta başlamıştı ve Galeano da, o günü şöyle yazmıştı:

"Dona Tota, gün doğarken Lanus Mahallesi'nde bir hastaneye geldi. Karnında bir bebek taşıyordu. Eşikte yere atılmış bir yıldız buldu, toka biçimindeydi.

Yıldız bir yandan parıldıyordu, diğer yanındansa en ufak bir ışık huzmesi bile sızmıyordu. Bu yere düşen bütün yıldızlara olur, yerde yuvarlanırlar: Bir tarafları gümüştür, hep birlikte dünya gecelerini aydınlatırlar; diğer taraflarıysa tenekeden başka bir şey değildir.

Avucunda sıktığı o gümüşten ve tenekeden yıldız doğumda Dona Tota'ya eşlik etti.

Yeni doğana Diego Armando Maradona adı verildi."

Sonrasında Buenos Aires'in berbat bir gecekondu mahallesinde yerin altından küçük bir çocuğun yardım çığlığı yükselir. Karanlıkta yolunu kaybedip açık bırakılmış kanalizasyon çukuruna düşen çocuğu kurtarmak amcasına düşüyor: "Diego, Diego, kafanı bokun üstünde tut oğlum!"

Diego Armando Maradona o akşam amcasının bu kıymetli öğüdünü tutup hayatta kaldı. Ancak on çocuklu evlerinde "Kafayı bokun üstünde tutmak" zordu ve Diego bunu yapabilmek için hep futbol topuna (Aslında portakal, tenis topu vs. onun için fark etmezdi) sarıldı.

9 yaşında ilk kez seçmelere katılmak istediğinde antrenör onun çocuk değil cüce olduğundan şüphelenmişti. Yeteneği bu dünyadan değil gibiydi. Oysa idolleri Brezilyalı Rivelino ve Kuzey İrlandalı George Best gayet de buralıydı.[5]

Varoşta gözlerini dünyaya açan çocuğun kurtuluşu futboldu. Tıpkı milyonlar için olduğu gibi. İlk Argentinos Juniors idmanına çıktığında, altyapı hocasını büyülemişti ufaklık. Boyu minicikti de oyunu çok büyüktü.

İlk lig maçına çıktığında henüz 16'sında bile değildi solak bücür. O kadar iyiydi ki millî takım formasıyla tanışmak için sadece dört ay beklemişti.[6]

Kariyerinde formasını giydiği, çok da ahım şahım olmayan takımları tek başına sırtladı, tek başına takımdı çoğu zaman. Arjantin o olmasa 1986 Dünya Kupasını kazanamazdı, Napoli tarihinin ilk ve ikinci şampiyonluğunu onunla yaşadı.

"Zidane'nın topla yaptığını Maradona portakalla yapar" demişti Onun için Gary Lineker![7]

* * * * *

Biraz gerilere dönüp, sonrasına doğru ilerlersek: Maradona'nın kendisiyle aynı adı taşıyan babası mavnalara sandıklar, balyalar yükleyen bir hamaldı. Tota lakaplı annesi Dalma Salvadora Franco (ki İtalyan asıllıdır) kocası ile kilden, gübreden yapılmış bir kulübede yaşıyordu. "Sanayi öncesi" koşullarda yani. Toprak zemin, sazlardan yapılmış bir "ev". Babasına, bir ara çalıştığı nakliye şirketinin patronları "canları istediği zaman" para veriyorlardı. Böyle bir yaşam... Ama anne ile baba, "yoksulların generali" Juan Peron destekçisidirler.

Peron, aslında yoksulların başkaldırısını bastırmak için olsa da başta spor kulüpleri olmak üzere kimi kurumlara para akıtan bir devlet adamıdır. Ancak yoksullar gerçekten sevmişlerdir onu. Esquina'dan kopup geldikleri başkent Buenos Aires'in gecekondu semti Villa Fiorito'da hurda metallerden, kartonlardan yapılmış evde doğar küçük Diego.

Doğduğu hastanenin adı da Juan Peron'un kendisinden daha da ünlü olmuş eşi Eva Peron'un adını taşır; Polyclinicó Evita de Lanus. Annesi onu doğurduğunda, eşi de amatör futbolcudur, "goool" diye bağırdı derler.

Ekonomisi büyük Amerika'nın yoksulu orduya, toprağı büyük Latin Amerika'nın yoksulu futbola yazılır. Maradona'nın kaderi de öyle oldu. Doğanın ona sunduğu tek yetenek futbol 9 yaşından beri hayatındadır. Uyurken topuna sarılarak uyurdu. Çorak zeminde futbol oynadığı için zorlukla alınan ayakkabısı yıprandığında babasından çok dayak yemiştir. Bu mahallede top oynayarak başladı çocukluğu.

Sonrası malum... Arjantinliler için ne ifade ettiği merak ediliyorsa, Arjantin Milli Takımı'ndan arkadaşı Jorge Valdano'nun sözleri belki yardımcı olur: "Maradona Arjantinlilere kolektif hayal kırıklıklarından kurtulmanın bir yolunu sundu". İdol oluşunun nedeni budur. Ama böyle olmanın acısını da çekti Maradona. 1970'lerde "Las Vegas'ta tatil yaptığı, bir yüzme havuzunda fotoğraf çektirdiği için sevenleri ona uzun süre küstü. Kendilerinden uzaklaşmak gibi anladılar durumu çünkü. İlerledi, büyük topçu oldu. Arjantin faşist cuntası, "bir milli değer" olduğu için İspanya'ya, Barcaleno'ya transferini önledi. Bu da etkili olmuştur ama sağcıları, faşistleri hiç sevmedi. Daha sonra gittiği İspanya'da oynadığı bir maçta rakip taraftar tribünlerinden bir portakal attılar ona. Ayağında dakikalarca top sektirir gibi oynadı onunla. Saha yıkıldı alkıştan.

Kim ne derse desin, politik bir figürdü. Fidel'in, Chávez'in sadece hayranı değil, onların "yoldaşı"ydı da. "Chávez'e inanıyorum, ben Chávista'yım. Fidel'in yaptığı her şey, Chávez'in yaptığı her şey benim için en iyisidir." derken inandığı için söyledi bunu. Kollarında hem Fidel'in hem de Che Guevara'nın dövmeleri vardı. En meşhur cümlesi "ben halkın temsilcisi, sessizlerin sesiyim. Ben El Diego'yum"dur.

"Yalancıydı". Ama durun, bildiğiniz anlamda değil. O coğrafyada Viveza dedikleri bir kavram vardır. Kurallara güvenemediğinizde, her kurum sizi aldatmak, sizi mahvetmek için var olduğunda, kazanmanın tek yolu onları alt etmektir. Önce onları aldatmak için başvurulur "yalan"a. hayatta kalmanın bir yoludur Viveza. Egemenler katında yalnızsan "dürüstlük" seni vuran bir silah olabilir. İngiltere'ye elle attığı golü "Tanrı'nın eli" diye açılaması da hoş bir "yalan"dı.

Yurtseverdi. ABD Başkanı George W. Bush'un Arjantin'i ziyaret etme ihtimali bile delirtmişti onu: "O bir katil. Arjantin toprağına ayak basarsa ona karşı yürüyenlerin arasında olacağım" cümlesini duymayan kalmadı. Bir televizyon röportajında ABD ile ilgili her şeyden nefret ettiğini söylediğini de. Ülkesinde solcu Başkan Cristina Fernandez de Kirchner'in ateşli bir destekçisi oldu.

O coğrafyaya özgü, "kurumlaşmış Hıristiyanlık karşıtı" bir Hıristiyan'dı. "Tanrı benim iyi oynamamı sağlıyor. Bu yüzden sahaya çıktığımda hep haç işareti yapıyorum. Yapmazsam O'na ihanet edeceğimi hissediyorum" deyişi bundandır.

Uyuşturucu içti, alkolik oldu, bedenini hırpaladı. Kendi kendinin mağdurudur. Ama başını yine de hep "dik" tuttu. Ona "futbolun tanrısı" denmesi hoş bir yakıştırmadır ama inandığı tanrının "sol eli" olduğu kesindir.[8]

Özetle "Futbol sadece futbol değildir" gerçeğinin altını bir kez daha çizerek vurgulayayım: dünyanın dört yanında nesillerin gönlünü fetheden sistem karşıtı çıkışlarıyla Maradona, Latin Amerika'da olduğu gibi yerkürede de hepimize Nâzım Hikmet'in, "İçimde mis kokulu kızıl bir gül gibi duruyor zaman" dizelerini anımsatan futbolun "comandante"siydi.

 

12 Temmuz 2021 15:55:33, Çeşme Köyü.

 

N O T L A R

[*] Görüş, Ağustos 2021...

[1] Jack London.

[2] Temel Demirer, "Futbolun Ahvâline Dair Notlar", Kaldıraç, No:159, Eylül 2014; Kaldıraç, No:160, Ekim 2014.

[3] Eduardo Galeano, Güneşte ve Gölgede Futbol, çev: Mehmet Necati Kutlu–Ertuğrul Önalp, Can Yay., 1997.

[4] Celâl Üster, "Yaşasın Maradona!", Cumhuriyet Kitap, No:1066, 22 Temmuz 2010, s.6.

[5] Mithat Fabian Sözmen, "Kalplerde ve Şarkılarda: Diego Armando Maradona", Evrensel, 26 Kasım 2020, s.9.

[6] Ali Murat Hamarat, "Tanrıların En İnsancılı...", Birgün, 27 Kasım 2020, s.15.

[7] Ziya Adnan, "Diego Armando Maradona...", Birgün, 1 Aralık 2020, s.16.

[8] Mustafa K Erdemol, "Diego Armando Maradona: Tanrı'nın Sol Eli", Cumhuriyet, 27 Kasım 2020, s.16.

  

 

  Bu yazı 6335 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 30 26 1 3 68 20 81 +48
2 Fenerbahçe 30 25 1 4 79 25 79 +54
3 Trabzonspor 30 15 11 4 51 40 49 +11
4 Beşiktaş 30 14 12 4 40 36 46 +4
5 Kasımpaşa 30 12 11 7 53 55 43 -2
6 Başakşehir FK 30 12 12 6 38 35 42 +3
7 Çaykur Rizespor 30 12 12 6 36 47 42 -11
8 Antalyaspor 30 10 9 11 35 33 41 +2
9 Adana Demirspor 30 9 9 12 46 39 39 +7
10 Alanyaspor 30 9 9 12 38 42 39 -4
11 Sivasspor 30 9 10 11 36 43 38 -7
12 Samsunspor 30 10 14 6 35 41 36 -6
13 Kayserispor 30 10 11 9 36 43 36 -7
14 MKE Ankaragücü 30 7 11 12 36 39 33 -3
15 Hatayspor 30 7 11 12 36 40 33 -4
16 Konyaspor 30 7 11 12 31 42 33 -11
17 Gaziantep FK 30 8 15 7 34 44 31 -10
18 Fatih Karagümrük 30 7 14 9 34 38 30 -4
19 Pendikspor 30 7 15 8 34 61 29 -27
20 İstanbulspor 30 3 20 7 22 55 13 -33
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 27 21 5 1 64 23 64 +41
2 Göztepe 27 17 5 5 45 15 56 +30
3 Sakaryaspor 27 13 6 8 41 28 47 +13
4 Çorum FK 27 13 8 6 44 28 45 +16
5 Kocaelispor 27 13 8 6 39 31 45 +8
6 Bodrumspor 27 12 7 8 35 19 44 +16
7 Boluspor 27 12 8 7 26 28 43 -2
8 Bandırmaspor 27 11 8 8 37 24 41 +13
9 Gençlerbirliği 27 10 7 10 31 26 40 +5
10 Erzurumspor FK 27 10 7 10 26 21 37 +5
11 Ümraniyespor 27 9 12 6 32 39 33 -7
12 Keçiörengücü 27 8 11 8 24 33 32 -9
13 Manisa FK 27 7 10 10 33 33 31 0
14 Şanlıurfaspor 27 6 12 9 23 30 27 -7
15 Tuzlaspor 27 7 14 6 26 43 27 -17
16 Adanaspor 27 8 16 3 21 40 27 -19
17 Altay 27 5 19 3 12 55 15 -43
18 Giresunspor 27 2 21 4 12 55 7 -43
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 30 21 5 4 67 26 67 +41
2 Bucaspor 1928 30 18 3 9 46 19 63 +27
3 Van Spor FK 30 19 5 6 50 31 63 +19
4 1461 Trabzon FK 30 16 6 8 56 32 56 +24
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 30 15 6 9 42 25 54 +17
6 Ankaraspor 31 14 6 11 39 26 53 +13
7 Ankara Demirspor 30 13 12 5 35 32 44 +3
8 Karacabey Belediye Spor 31 11 10 10 32 29 43 +3
9 Beyoğlu Yeniçarşıspor 30 12 13 5 35 31 41 +4
10 Diyarbekir Spor 30 11 12 7 32 30 40 +2
11 Kırklarelispor 31 9 12 10 24 34 37 -10
12 Hes İlaç Afyonspor 30 8 11 11 18 28 35 -10
13 Nazilli Belediyespor 31 10 13 8 35 49 35 -14
14 Altınordu 30 8 12 10 34 31 34 +3
15 Serik Belediyespor 31 8 13 10 25 34 34 -9
16 Zonguldak Kömürspor 30 7 15 8 29 49 26 -20
17 Kırşehir Futbol SK 31 5 20 6 28 61 21 -33
18 Bursaspor 30 5 17 8 22 50 20 -28
19 Adıyaman FK 30 3 22 5 20 52 14 -32
Takım O G M B A Y P AV
1 Aliağa Futbol A.Ş. 24 17 0 7 50 12 58 +38
2 Kepezspor FAŞ 23 18 1 4 47 11 58 +36
3 52 Orduspor FK 24 12 7 5 30 22 41 +8
4 Ayvalıkgücü Belediyespor 23 11 6 6 28 19 39 +9
5 Edirnespor 23 11 8 4 37 22 37 +15
6 İnegöl Kafkas GK 23 9 6 8 24 23 35 +1
7 Mardin 1969 Spor 23 10 9 4 31 26 34 +5
8 K.Çekmece Sinopspor 24 9 9 6 33 25 33 +8
9 Artvin Hopaspor 23 8 8 7 30 22 31 +8
10 Karabük İdmanyurdu Spor 23 9 10 4 21 31 31 -10
11 Talasgücü Belediyespor 24 8 14 2 24 37 26 -13
12 Kırıkkalegücü FK 23 6 12 5 18 29 23 -11
13 Gümüşhanespor 24 4 11 9 18 37 21 -19
14 Malatya Arguvanspor 23 2 17 4 9 40 10 -31
15 Tarsus İdman Yurdu 23 2 18 3 16 60 9 -44
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2024 İstanbulspor vs Çaykur Rizespor
 02/04/2024 Antalyaspor vs MKE Ankaragücü
 02/04/2024 Galatasaray vs Hatayspor
 02/04/2024 Gaziantep FK vs Alanyaspor
 03/04/2024 Sivasspor vs Fatih Karagümrük
 03/04/2024 Fenerbahçe vs Adana Demirspor
 03/04/2024 Kayserispor vs Kasımpaşa
 03/04/2024 Konyaspor vs Trabzonspor
 04/04/2024 Başakşehir FK vs Beşiktaş
 04/04/2024 Samsunspor vs Pendikspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2024 Keçiörengücü vs Çorum FK
 02/04/2024 Şanlıurfaspor vs Sakaryaspor
 02/04/2024 Boluspor vs Gençlerbirliği
 02/04/2024 Manisa FK vs Bodrum FK
 03/04/2024 Tuzlaspor vs Ümraniyespor
 03/04/2024 Adanaspor vs Eyüpspor
 03/04/2024 Altay vs Bandırmaspor
 03/04/2024 Kocaelispor vs Göztepe
 04/04/2024 Erzurumspor FK vs Giresunspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/04/2024 Diyarbekir Spor vs Nazilli Belediyespor
 03/04/2024 Esenler Erokspor vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
 03/04/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Altınordu
 03/04/2024 Kırklarelispor vs Bucaspor 1928
 03/04/2024 Kırşehir Futbol SK vs Adıyaman FK
 03/04/2024 Van Spor FK vs Ankaraspor
 03/04/2024 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Karacabey Belediye Spor
 03/04/2024 Zonguldak Kömürspor vs Bursaspor
 03/04/2024 1461 Trabzon FK vs Ankara Demirspor
 03/04/2024 Kırklarelispor - Bucaspor 1928 Kırklarelispor ligde evindeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Kırklarelispor yenilmez
 03/04/2024 Diyarbekir Spor - Nazilli Belediyespor Diyarbekir Spor ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Nazilli Belediyespor yenilmez
 03/04/2024 Van Spor FK - Ankaraspor Van Spor FK ligde evindeki son 7 maçını kazandı  Van Spor FK kazanır
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/04/2024 Artvin Hopaspor vs Edirnespor
 03/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor vs Gümüşhanespor
 03/04/2024 K.Çekmece Sinopspor vs İnegöl Kafkas GK
 03/04/2024 Malatya Arguvanspor vs Kepezspor FAŞ
 03/04/2024 Mardin 1969 Spor vs Aliağa Futbol A.Ş.
 03/04/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Kırıkkalegücü FK
 03/04/2024 52 Orduspor FK vs Karabük İdmanyurdu Spor
 03/04/2024 52 Orduspor FK - Karabük İdmanyurdu Spor 52 Orduspor FK ligde evindeki son 5 maçını kazandı  52 Orduspor FK kazanır
 03/04/2024 Tarsus İdman Yurdu - Kırıkkalegücü FK Kırıkkalegücü FK ligde deplasmandaki son 8 maçında hiç kazanamadı  Tarsus İdman Yurdu yenilmez
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI