Almanya’ya ve Avusturya’da Fettulah gülen yapılanması

Almanya’ya ve Avusturya’da Fettulah gülen yapılanması
 Tarih: 15-07-2018 09:39:20   Güncelleme: 25-07-2018 11:15:20
   Almanya’ya ve Avusturya’da Fettulah gülen yapılanması

 

Avusturyalı öğretim üyesi Thomas Schmidinger, 2010 yazığı bir yazıda,  Fethullah Gülen etrafında oluşan Türkiye kökenli Nurculuk hareketi de Viyana'da 2007'de Phönix Lisesi'ni açtı. Milli Görüş ve Süleymancılar gibi diğer siyasi İslam hareketleri de ek ders ve eğitim alanında faaliyet gösteriyor" diye yazdı.

 

27 Şubat 2017 tarihinde Friede Diyalog Enstitüsü ve Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Katolik Kilisesi'nin Din ve Barış Enstitüsü partnerliğinde, Avusturya Harp Akademisinde “Ekstremiz mi Önlemede Dinin Rolü“başlıklı bir konferans düzenlediler.

 

17 ülkenin diplomatik temsilcisinin bulunduğu, içlerinde Almanya ve Avusturya Dış İşleri Bakanlıklarının “Dinler arası Diyalog” ile ,“Dinlerin Barış Sorumlulukları” ünitelerinin başkanlarının da bulunduğu 100'ü aşkın katılımcının bulunduğu konferansta, Katolik Askeri-Psikopos Sn. Dr. Werner Freistetter hoşgeldiniz konuşmasını yaptı.

 

Friede Diyalog Enstitüsünün Başkanı ve Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Birleşmiş Milletler Viyana Temsilcisi Yasemin Aydın, açılış konuşmasında günümüzde Terörle Mücadelenin her ferdin sorumluluğu haline geldiğini ve ancak güçlü bir sivil toplumla etkin bir mücadelenin mümkün olacağını vurguladı:

 

"Özellikle Müslümanlar, terörle olan mücadelede önemli bir rol oynamaktalar. Onursal Başkanımız Sn. Fethullah Gülen'in de ifade ettiği gibi, Müslümanların en önemli sorumluluklarından biri, hem içe dönük, hem de dışa yönelik olarak gerçek Müslümanların terörist olamayacağı konusunda aydınlanmayı sağlamaktır. İçinde bulunduğumuz zamanda, Sn. Gülen gibi İslami otoritelerin buna benzer net söylemleri barışçıl İslam ile İslam adına yapılan Terörü ayırt etmede  oldukça önem arzetmektedir."dedi buda gösteriyor ki Avusturya devlet politikası, Türkiye devleti gibi gülen hareketine bir terör yapılanması gözüyle bakmıyor.

 

2013 tarihinde  Avrupa’ya ziyaretlerde bulunan dönemin Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış`ın Yeşil Gladyo Ötüken ile bilinen Wonder'ın (Uluslararası Öğrenci Aktivitelerini Destekleme Derneği) davetlisi olarak Viyana'ya geldiği, burada çeşitli toplantılar düzenlediği, En son Wonder’le yapılan görüşmeden sonra Avusturya’da cemaate yakın olan kadro düzeyinde çalışma yürüten esnaflarla bir araya gelip toplantılar düzenlendiği bilinmekte.

 

 

Viyana’da gerçeklesen toplantıya. Viyana Başkonsolosu İbrahim Mete Yağlı ve Avusturya’nın çeşitli şehirlerinde Fettulahcı olarak bilinen iş adamları katılıyor.

Burada Avusturya ve çevresi, Avrupa ülkelerindeki faaliyetlerin ele alındığı çeşitli okul ve iş alanındaki yeni yapılacaklar konusunda stratejik kararlar verildiği bilinmekte.

 

 

Diğer yanıyla Almanya'da ve Avusturya’da "Hizmet" hareketi olarak bilinen, Gülen yapılanması faaliyetlerini sürdürüyor.

 

Türkiye, Gülen yapılanmasını 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sorumlu tutuyor. Gülenci subayların darbe girişimine katıldığına dair çok sayıda ipucu olsa da Ankara şimdiye kadar darbe girişimi süreciyle ilgili kesin kanıtlar sunamadı.

 

Gülen yapılanmasının Türk devleti içinde büyük nüfuza ulaştığı ve konumunu kendi çıkarları için kullandığı tartışmasız. Ancak tüm bu süreç iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleşti. Ta ki Erdoğan ve ABD'de yaşayan Fethullah Gülen köprüleri atıp açık bir iktidar savaşına girişene dek.

 

Darbe girişiminden bu yana Türkiye'de eşi görülmemiş bir "temizlik" kampanyası yürütülüyor. Yaklaşık 100 bin kişi kamudaki görevlerinden tasfiye edilirken 40 bin kişi tutuklandı. Çoğu, Gülen yapılanması üyesi ya da sadece sempatizanı olmakla suçlanıyor. On binlercesi yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Türkiye'dekilerin yanı sıra 150 ülkede Gülen'e yakın yaklaşık 800 okuldan birçoğu kapatıldı. Özellikle de Kosova ve Malezya gibi Müslüman nüfuslu ülkelerde Ankara'nın baskısıyla Gülen şebekesine ait öğretim kuruluşlarının kapısına kilit vuruldu, Türk öğretmenler sınır dışı edildi.

 

"Erdoğan rejiminin kurbanları"

 

Böyle bir ortamda Gülen yapılanması için Almanya Avusturya gibi ülkeleri can simidi oldu. Gülenciler Almanya'da, medyada olsun siyaset, hatta kiliselerde olsun hala büyük sempatiye sahip. Gülenciler büyük çoğunlukla Erdoğan rejiminin kurbanı olarak görülüyor, işbirliği ve diyaloğa açık tutumları Alman toplumunda takdirle karşılanıyor. Gülen'in "İslam'a başarılı bir şekilde hizmet edebilmenin sadece tüm kurumlarıyla birlikte yaşamın her alanının İslamileşmesiyle mümkün olabileceği" görüşü ve Gülencilerin kayıtsız şartsız muhafazakar bir Müslüman din adamına tabi oldukları dikkate alınmıyor.

 

Alman dış istihbarat teşkilatı Federal Haberalma Servisi'nin (BND) Başkanı Bruno Kahl, Mart 2017'de yaptığı bir açıklamada Gülen yapılanmasının darbe girişiminden sorumlu olduğuna dair "Türkiye'nin kendilerini ikna etmeyi başaramadığını" belirtmiş ve "Gülen hareketi dini ve laik eğitim hedefi güden sivil bir oluşumdur" ifadesini kullanmıştı. Almanya'nın Ankara Büyükelçiliğinin bir raporunda Türk kaynaklarından alıntıyla "Gülen hareketinin katı hiyerarşik yapısıyla dikkat çektiği ve organize suç örgütlerini hatırlattığı" belirtilse de Alman federal hükümetinin bu bakış açısını benimseyip benimsemediği belirsizliğini koruyor.

 

 

 Alman Federal Meclisi İçişleri Komisyonu üyesi Jelpke, hükümetin Gülen yapılanmasına yönelik tutumuyla ilgili mecliste çeşitli soru önergeleri de vermiş bir isim. Jelpke, zanlıların hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda yargılanacağını beklemediği için Türkiye'ye iadelerine karşı. Ancak suçlular için yargı sürecinin Almanya'da işletilebileceğini düşünüyor.

 

Adil Öksüz Berlin'de yaşadı mı?

 

Türk hükümeti de darbe girişiminden sorumlu pek çok kişinin Almanya'ya kaçtığını iddia ediyor. Türkiye'de "FETÖ'nün hava kuvvetleri imamı" olarak nitelendirilen ve darbe girişiminin baş zanlılarından biri olarak aranan Adil Öksüz'ün oturduğu iddia edilen Berlin'in Neukölln semtindeki bir evin fotoğrafları Haziran ayında Türk medyasında yayınlanmıştı.

 

Türkiye Öksüz'ün iadesini talep ederken Alman hükümeti, "Öksüz'in Almanya'da olup olmadığını bilmediği, ancak ikamet durumunun tespiti için soruşturma yürütüldüğü" şeklindeki resmi tutumunu sürdürüyor. Öksüz'ün yaşadığı iddia edilen evin bir sakini Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada "Öksüz'e çok benzeyen bir adamla karşılaştığını" teyit etti. Frankfurter Rundschau gazetesinin haberine göre, Öksüz bu haberlerin yayınlanmasının ardından Berlin eyalet polisine bağlı, devlete yönelik siyasi ve terör suçlarına bakan birim tarafından güvenliğe alındı.

 

NOT: Gelecekte Avusturya ve Almanya’daki Gülen hareketi sermayesi, okulları ve diğer faaliyetleri hakkındaki geniş çalışmalarımızı yayınlayacağız.  

welg medya haber

  Bu haber 2676 defa okunmuştur.
  YORUMLAR 0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER ALMANYA Haberleri
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI