Aleviler’in ‘Gülbangçı’ Gericilikle İmtihanı

Gülbang kelimesi, etimolojik kökleri itibarıyla Farsça GÜL ve ses anlamına gelen BANG kelimelerinin birleşiminden türetilmiş "GÜL SESİ" anlamında yorumlanabilecek bir kelimedir. Son yüzyılın en önemli İslam asimilatörlerinden biri olan Abdülbaki GÖLPINARLI ise gülün sesi olmayacağını düşünerek, olsa olsa bülbülün sesi olmalıdır düşüncesi ile gülbang kelimesinin Türkçe karşılığını “Bülbülün Sesi” diye çevirmiştir.
 Tarih: 12-08-2021 10:03:54
Aleviler’in ‘Gülbangçı’ Gericilikle İmtihanı

Gülbang, genel olarak bazı İslamî tarikatlara (Halvetilik, Kadirilik, Rufailik gibi) mensup kişiler tarafından yüksek sesle dillendirilen dualardan oluşan sözlü bir ritüeldir ki bu ritüel, süreç içerisinde İslamlaştırılmaya çalışılan Aleviliğin çeşitli süreklerine de nüfuz etmiştir.

Gülbanglar, çeşitli İslamî ayin ve törenlerde genellikle "Allah Allah eyvallah" veya "Bism-i şah Allah Allah" girişiyle başlar ve peşinden de okunduğu yer veya duruma uygun bazı dilek ve temenniler ile devam eder. Yüzyıllara yayılan işgal ve asimilasyona bağlı olarak, Alevi-Bektaşi geleneğine de nüfuz eden Gülbang ritüeli, özellikle çerağ uyandırma, ikrar verme, sofra, evlilik, ölüm, sünnet, aşure, türbe (yatır) ziyareti ve nevruz gibi önemli gün ve olaylar sırasında ve sadece İslam peygamberi Muhammed'in soyundan geldiği iddia edilen seyyidler tarafından okunur olmuştur.

Buraya kadar yazdıklarımda çok da bilinmeyen bir durum yok aslında. Hatta gülbangla ilgili çok daha detaylı bilgilerin, aşağıda kaynaklarını verdiğim birçok yazılı eserde de bulunabileceğini kaydetmek isterim. Lakin yazının başlığında da anlaşılacağı üzere, benim derdim gülbangın ne olduğunu açıklamak değil, aksine tabu haline getirilmiş olan bir giz perdesini aralamak ve kırılan buz kalıbından Yol’a revan olmaktır.

Alevilik, Anadolu ve çevre coğrafyalarda yaşayan kadim halkların en eski sorgu yoludur. Kökleri milattan öncesine dayanan akılcı ve şüpheci bir yaşam kültürü ve aynı zamanda felsefi bir öğretidir. Sadece bu belirleme bile, Aleviliğin coğrafyamızı birbiri ardınca işgale yeltenen ve gücünü Hristiyan ruhban sınıfından alan Roma İmparatorluğu ile gücünü İslam ruhban sınıfından alan Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarının öncesinde de yaşanan bir kültür olduğunu göstermektedir.

Anadolu halklarının binlerce yıllık kadim kültürü olan Alevilik, Hristiyanlık ve İslam’dan da önce hayat bulmuş bir öğreti olarak, nasıl olur da İslam’ın tanrısına yakarış eylemi olan gülbangları kendi öğretisinin içinde uygulanabilir bir ritüel haline getirmiştir ? Aleviler, tarih boyunca hiçbir semavi dinin ritüellerini kendi yaşamlarına dahil etmedikleri halde, gülbanglar bu direnci nasıl kırmıştır ? Gübank okumak gerçekten de Aleviliğin içinde sarsılmaz bir duvar mıdır ? Gülbanglar yoluyla Aleviler’in yaşamlarına dinsel bir müdahale söz konusu mudur ?

Yukarıdaki sorular ve daha bunlar gibi akla gelen belli başlı birçok soru olabilir zihinlerimizi kavurup duran. Bilgi dağarcığımız genişledikçe, okuma ve araştırmalarla edindiğimiz yeni bilgilerle Yol ve Erkanımız’a dair çok daha derinlikli bilgilere ulaştıkça bu hususa dair sorularımız cevap bulmaya ve zihnimiz berraklaşmaya başlamaktadır. Nihayetinde bu yazıda kendimce ulaştığım sonuçları ve kanaatimi sizlere aktarmak istiyorum.

Gülbangların tarihini incelediğimizde, ilk gülbangların “Mir’âtü’l-Mekâsıd fî Def’i’l-Mefâsid” adlı eserde karşımıza çıktığını görürüz. Eser, tanzimat dönemi biyografi yazarlarından biri olan Topal Ahmed Rifat Efendi tarafından 1876 yılında kaleme alınmış ve bizzat Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan tarafından yazdırılmıştır. Hatta kitabın tüm yazım ve basım masrafları da Pertevniyal Valide Sultan tarafından karşılanmıştır. Yani Osmanlı sarayı tarafından finanse edilmiş bir kitaptan bahsediyoruz.

Bu kitaba ilişkin bir diğer dikkat çekici husus da şudur ki kitabın aslında Yeniçeri Ocağı’nın kapatılması, Pir Bektaşî Veli’nin potnişini olan Hamdullah Çelebi ve beraberindeki dede-babaların idama mahkum edildikleri sürecin sonrasında 1873 yılında Harputlu Hoca İshak Efendi tarafından yazılmış olan “Kâşifu’l-esrâr ve dâfiu’l-eşrâr” adlı esere reddiye olarak yazıldığının altı çizilmektedir.

İlgili eserler arası tartışma ve kıyaslamaları bir kenara bırakarak her iki kitap hakkında kısa bir değerlendirme yapmak gerekiyor. İshak Efendi’nin 1873 yılında kaleme aldığı Bektaşilik karşıtlığı içeren kitaba reddiye olarak Ahmed Rifat Efendi tarafından yazılan ve sözde Bektaşiliği savunan kitapta ilk kez karşımıza çıkan gülbanglarla beraber, Bektaşiliğin ve dolayısıyla Alevi-Bektaşi geleneğinin topyekün olarak İslam’ın göbeğinde olduğu iddiasını savunan bir gömlek de biçilmektedir.

Aleviler için biçilen gömleğe biraz göz atalım ;

Ahmet Rifat Efendi, kitabın girişinde, Bektaşiliği de içinde saydığı bütün İslam tarikatlarının aslında aynı olduğunu, tek farkın şeklî olmakla beraber, zikirlerinin hafî (gizli) veya cehrî (açık) oluşlarında bulunduğunu ifade etmektedir. Varlıkların oluşumu, Nûr-u Muhammedî, fıtrat-ı Adem ve âlem başlıklarında insanın yaradılış hikayesine dair aktarımlarda bulunurken “Cemî hakâikden mukaddem hakîkat-ı Muhammediyye vücûd bulup evvel ü âhir isimlerine mazhâr oldu. Ânınçün âna hakîkatü’l-hakâik denilir.” demektedir.

Yazar, kitapta, Kâdiriyye, Rifâiyye, Desûkiyye, Bedeviyye, Sa’diyye, Şâzeliyye, Mevleviyye, Sünbüliyye, Şabaniyye, Cerrâhiyye, Bayrâmiyye, Celvetiyye, Gülşeniyye, Mısriyye, Zeyniyye gibi bazı tarikat ve tarikat kollarına ait silsilelere de yer verir ve tarikat kolları hakkında kısa bir açıklama yaptıktan sonra, ilginç bir şekilde Nakşibendiyye ve bu tarikatın Hâlidiyye kolunun silsilelerini verir ve ardından Bektaşiliğin silsilesini buraya dahil eder.

Kitabın ilerleyen bölümlerinde Ehl-i beyt hakkındaki hadis-i şerifler anlatılır, 12 imamın doğum ve ölüm tarihleriyle birlikte, ehl-i beytle alakalı detaylı bilgiler verdikten sonra Kerbelâ’da bulunanlar isim isim sayılıp, savaş meydanında nasıl şehadet mertebesine erdikleri tasvir edilmektedir. Kitabın nihai bölümünde Bektaşi tarikatına giriş ve akabinde yapılacaklar anlatılarak, sırasıyla biat, ikrar, kadınların biatı, tiğ-bend, post... mihmân; bazı tarcemân ve gülbanglar detaylı olarak kayda geçirilmiştir.

İslam Ansiklopedisi’nde ilgili kitaba ve yazarına dair aşağıdaki alıntıyı da yapmadan geçmek olmaz ;

“Kendisi de Bektaşî olan müellif mukaddimede bütün tarikatların aynı asıldan çıktığını, aralarındaki tek farkın zikirlerinin hafî veya cehrî oluşunda bulunduğunu, tarikatlar arasında bir üstünlük kıyaslaması yapmak istemediğini söyler. Nûr-ı Muhammedî konusuyla esere başlayan müellif ilk dört halife hakkında bilgi vererek Ferîdüddin Attâr’ın onlarla ilgili methiyelerini iktibas etmiş, on iki imamın isimlerini zikrettikten sonra silsileleri Hz. Ali’ye ulaşan Kādiriyye, Rifâiyye, Desûkıyye, Bedeviyye, Şâzeliyye, Nakşibendiyye ve Bektaşiyye gibi tarikatların silsilelerini vermiştir. Kitapta Nakşibendiyye ve Bektaşiyye’nin Hz. Ebû Bekir’e de ulaşan bir silsilesi olduğu belirtilerek cehrî ve hafî zikir meselesine temas edilmiş, ardından her biri “der beyân-ı ...” ifadesiyle başlayan başlıklar altında itikadî, fıkhî ve tasavvufî konular ele alınmıştır. Eserin yarıdan fazlasını oluşturan bu bölümde müellifin tamamen Sünnî bir çerçeve içinde kaldığı dikkat çekmektedir.”

“Mir’âtü’l-makāsıd’ın Bektaşî tarikatına ayrılan bölümü tarikatın pîri Hacı Bektâş-ı Velî, ayrıca Bektaşîliğin âyin, âdâb ve erkânı hakkında ayrıntılı bilgi içerir. Bu bölümde ele alınan konulardan bazıları şunlardır: Tevellî (tevellâ) ve teberrînin (teberrâ) hakikati, derviş ve fakr kavramları, mürşid-i kâmilin özellikleri, “Nâdi Ali”nin şerhi, zikir telkini ve hırka giyme, tâc-ı şerif, Bektaşî âyini, Ehl-i beyt hakkında hadisler, on iki imam, on dört mâsum, on yedi kemer-bestenin isimleri. Eserin sonunda Bektaşî tarikatı mensuplarının çeşitli vesilelerle okudukları evrâd, dua, tercüman ve gülbang metinlerine yer verilmiştir.” denilmektedir.

Bir kitabı neden bu kadar diline doladın diye düşüneniniz vardır mutlaka. Lakin şunu unutmamak gerekiyor ki gülbangların yazılı olarak tarihte kayıt altına alındığı ilk kitap özelliğini taşıyan arşiv belgesi niteliğinde bir kitaptan bahsediyoruz.

Tarihte 150 yıllık bir köprü kurarak günümüze gelecek olursak, gülbanglara tüm gücü ile sarılan ve sanki gülbanglar Aleviliğin kadim bir ritüeliymiş gibi düşünen her bir Alevi’nin bilmesi gereken temel şey, gülbangların yazım tarihinin sadece son 150 yıllık bir geçmişi olduğu ve yukarıdaki örneklerden de anlayacağınız üzere, İslam asimilasyonunun en önde tutulan aracı olduğudur.

O halde günümüzde Aleviliğin gülbangsız olamayacağını, hatta her eylemin gülbangsız yapılamayacağını iddia edenlerin, aynı zamanda Aleviliğin hiçbir semavi dinle ilişkisi olmadığını iddia ediyor olmalarını neyle açıklayabiliriz ?

Zannımca bu sorunun her halde iki ayrı cevabı olabilir ;

1) İddia sahipleri cahildirler ve tarihsel gerçeklerden bihaberdirler.

2) Sözde Alevilik üzerindeki İslamî asimilasyona karşı görünüp, gizliden gizliye asimilasyona çanak tutmaktadırlar.

Cevap tercihleri siz okurların olsun. Benim asıl gayem, Aleviliğin kendi yaşam coğrafyamızda ürettiğimiz en ilerici, aydınlanmacı ve direngen öğretisi olduğuna inanan biri olarak, günümüz yaşam formunda toplumsal çelişkilerden payımıza düşenleri bir bir parçalamak ve yazımın girişinde de ifade ettiğim gibi kırılan buz kalıbından Yol’a revan olmaktır.

Yeri gelmişken Harputlu Hoca İshak Efendi’in 1873 yılında kaleme aldığı eserine de değinmek gerekiyor. Yukarıda özellikle irdelediğimiz Topal Ahmed Rifat Efendi’nin yazdığı ve sarayın desteğiyle yayımlanan kitabında yazar, Harputlu Hoca İshak Efendi’nin yazdığı kitaba reddiyelerde bulunmuştur. Reddiyelerde bulunduğu doğrudur da neleri reddetmiştir bunları öğrenmek için İshak Efendi’nin kitabına da biraz göz atalım.

Ne diyor İshak Efendi “Kâşifü’l-esrâr ve dâfiu’l-eşrâr” isimli eserinde ?

Daha kitabın girişinde Alevi-Bektaşi tebaası için ; “Mâlûm ola ki, ehl-i İslâm’ı idlâl ile meşgûl olan taifenin en başlıcası tâife-i Bektâşiyân olup, halbuki bunların akvâl ü ef’âllerinden ehl-i İslam’dan olmadıkları mâlûm ise de bin iki yüz seksen sekiz tarihinde bütün bütün izhâr eylediler.”

… ifadelerine yer vermektedir. Yani İshak Efendi, Alevi-Bektaşi toplumunun İSLAM OLMADIKLARINI alenen kitabında zikretmiştir. Topal Ahmed Efendi ise saraydan ve bizzat da Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan tarafından finanse edilen ve bastırılan kitapla İshak Efendi’nin iddiasını reddetmiş ve Alevi-Bektaşi toplumunun İslam’ın peygamberine kadar uzanan bir soy şeceresine sahip şeyhleri olan ve diğer İslam tarikatları ile bir olduğunu iddia etmiş, Alevi-Bektaşi inanışının İslam’ın özü olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır. Bu iddiasını da kitabın son bölümünde kaleme aldığı gülbanglarla pekiştirmeye çalışmıştır.

Her şeyden önce yukarıda değindiğimiz ama detaylandırmadığımız bir hususu açıklayarak devam edelim. Nedir o husus ? Gülbangların, İslam peygamberi Muhammed’in soyundan geldiği iddia edilen ve kendilerine seyyid denilen kişiler tarafından okunabileceği ve her türlü ritüelin ancak bu kişilerin okuyacakları gülbanglarla icra edilebileceğini belirtmiştik. Günümüzde de bu kişiler, uydurma soy secereleri ile kendilerini seyyid olarak göstermekte veya öyle anlaşılmasını istemektedirler. İşte bu kişiler aslen tüm dinlerdeki ruhban sınıfını oluşturan bir sömürü zincirinin de halkalarını oluşturmaktadırlar. Bu yöntemle de Alevilik-Bektaşilik için İslam’ın bir tarikatı olduğu yanılsaması yerleşiklik kazanmaktadır.

Hem kendinizi, seyyidlik iddiası ile soyca İslam peygamberine bağlayacaksınız, hem de son 150 yılda uydurulmuş bir asimilasyon unsuru olan gülbanglara sarılacaksınız, bu eylemleriniz ile babadan oğula geçen tümüyle eril bir ruhban sınıfı oluşturup, bir taraftan Alevi inanışında Yol ve Erkan’ın yürütücüsü biziz derken, bir taraftan da bu pozisyonun her türlü toplumsal ayrıcalığını sonuna kadar kullanmaktan çekinmeyeceksiniz. Bunun adı düpedüz gericiliktir, sömürücülüktür, benmerkezciliktir. Tarihin tekerleğini ileri doğru iten, “Bilimden gidilmeyen yolun sonunu karanlık kabul eden” Alevi-Bektaşi öğretisinin içini boşaltmaktır. Açık ya da gizli Alevi-Bektaşi inanışını öğütmeye kilitlenmiş gerici İslam asimilasyonunun değirmenine kovayla su taşımaktır.

Günümüzde bizler, Aleviliğin her hangi bir semavi dinle uzaktan yakından ilişkili olmadığını, Aleviliğin yaşam coğrafyamızı işgal eden Hristiyanlık ve İslam dinlerinden de önce kadim bir inanış ve felsefi bir öğreti olarak yaşanır olduğunu iddia ediyorsak, daha cesur davranarak, daha fazla bilimsel veri içeren araştırmalarla zihinlerimizde bilince çıkarılması gereken tarihin gizil bahçesini kazmaktan bir an olsun imtina etmemeliyiz. Yol cümleden uludur diyenlerin gerçeğe olan aşkı hiçbir zaman bitmemiştir, bitirilememiştir.

Gülbanglar, Alevi inanç ve öğretisinin içine sinsice sokulmuş en önemli asimilasyon faaliyetlerinden biridir. Gülbanglardan arındırılmış bir Alevi-Bektaşi Yol’unun sürülmesine katkı sunan tüm canlara aşk olsun…

Sağlıcakla ve aşk ile…

Murat KILIÇ

11.08.2021

KAYNAKÇA :

1) Ahmed Rifat, Mir’âtü’l-makāsıd, İstanbul, 1876

2) Harputlu İshak Efendi, Kâşifü’l-esrâr ve dâfiu’l-eşrâr, İstanbul 1873

3) J. K. Birge, The Bektashi Order of Dervishes, London, 1965, s. 81; a.e.: Bektaşilik Tarihi (trc. Reha Çamuroğlu), İstanbul 1991, s. 94;

4) Salih Çift, “1826 Sonrasında Bektâşilik ve Bu Alanla İlgili Yayın Faaliyetleri”, UÜ İlâhiyat Fakültesi Dergisi, XII/1, Bursa 2003, s. 259-267

5) Mustafa Kara, “İshak Efendi, Harputlu”, DİA, XXII, 531.

6) TVD İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 2005, 30.cilt 147-148 s.

 

  Bu haber 1301 defa okunmuştur.   Editör: welg medya   Kaynak: Welg medya haber
  YORUMLAR 0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER ANALİZ Haberleri
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 35 31 1 3 86 22 96 +64
2 Fenerbahçe 35 28 1 6 89 31 90 +58
3 Trabzonspor 35 18 13 4 61 48 58 +13
4 Başakşehir FK 35 16 12 7 50 40 55 +10
5 Beşiktaş 35 16 13 6 48 42 54 +6
6 Alanyaspor 35 12 10 13 50 47 49 +3
7 Kasımpaşa 35 14 14 7 57 63 49 -6
8 Çaykur Rizespor 35 14 14 7 47 54 49 -7
9 Sivasspor 35 12 11 12 42 51 48 -9
10 Antalyaspor 35 11 12 12 40 44 45 -4
11 Adana Demirspor 35 10 11 14 50 47 44 +3
12 Samsunspor 35 11 15 9 40 45 42 -5
13 Kayserispor 35 11 13 11 41 50 41 -9
14 MKE Ankaragücü 35 8 12 15 43 46 39 -3
15 Fatih Karagümrük 35 9 16 10 43 45 37 -2
16 Konyaspor 35 8 14 13 34 48 37 -14
17 Gaziantep FK 35 9 18 8 40 55 35 -15
18 Hatayspor 35 7 15 13 39 49 34 -10
19 Pendikspor 35 8 18 9 40 71 33 -31
20 İstanbulspor 35 4 24 7 26 68 16 -42
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 34 24 7 3 77 31 75 +46
2 Göztepe 34 21 6 7 60 20 70 +40
3 Sakaryaspor 34 17 8 9 50 35 60 +15
4 Bodrumspor 34 15 7 12 43 22 57 +21
5 Çorum FK 34 16 10 8 55 36 56 +19
6 Kocaelispor 34 16 11 7 48 41 55 +7
7 Boluspor 34 15 11 8 33 35 53 -2
8 Gençlerbirliği 34 13 9 12 39 33 51 +6
9 Bandırmaspor 34 13 10 11 49 32 50 +17
10 Erzurumspor FK 34 12 11 11 30 34 44 -4
11 Ümraniyespor 34 12 15 7 40 47 43 -7
12 Manisa FK 34 9 12 13 40 40 40 0
13 Keçiörengücü 34 10 14 10 34 43 40 -9
14 Adanaspor 34 11 17 6 28 45 39 -17
15 Şanlıurfaspor 34 9 14 11 32 37 38 -5
16 Tuzlaspor 34 9 14 11 35 47 38 -12
17 Altay 34 5 25 4 16 76 10 -60
18 Giresunspor 34 2 28 4 16 71 7 -55
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 36 26 5 5 83 29 83 +54
2 Van Spor FK 36 24 6 6 63 37 75 +26
3 Bucaspor 1928 36 21 5 10 54 25 73 +29
4 1461 Trabzon FK 36 21 6 9 71 39 72 +32
5 Ankaraspor 36 15 8 13 45 35 58 +10
6 Yeni Mersin İdman Yurdu 36 16 10 10 50 36 58 +14
7 Beyoğlu Yeniçarşıspor 36 15 14 7 47 38 52 +9
8 Karacabey Belediye Spor 36 13 11 12 43 37 51 +6
9 Ankara Demirspor 36 15 16 5 43 46 50 -3
10 Diyarbekir Spor 36 12 15 9 39 41 45 -2
11 Kırklarelispor 36 11 14 11 33 41 44 -8
12 Altınordu 36 10 13 13 45 39 43 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 36 10 14 12 25 38 42 -13
14 Serik Belediyespor 36 10 16 10 29 45 40 -16
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 36 11 17 8 41 57 38 -16
17 Bursaspor 36 6 22 8 28 64 23 -36
18 Kırşehir Futbol SK 36 5 23 8 38 76 23 -38
19 Adıyaman FK 36 4 25 7 28 63 19 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 12/05/2024 Adana Demirspor vs Gaziantep FK
 12/05/2024 Alanyaspor vs Beşiktaş
 12/05/2024 Fatih Karagümrük vs Galatasaray
 12/05/2024 Fenerbahçe vs Kayserispor
 12/05/2024 Hatayspor vs MKE Ankaragücü
 12/05/2024 Kasımpaşa vs Antalyaspor
 12/05/2024 Konyaspor vs Samsunspor
 12/05/2024 Pendikspor vs Çaykur Rizespor
 12/05/2024 Sivasspor vs Başakşehir FK
 12/05/2024 Trabzonspor vs İstanbulspor (H:1)
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/05/2024 Kocaelispor 0 - 2 Sakaryaspor
 11/05/2024 Erzurumspor FK 0 - 4 Eyüpspor
 11/05/2024 Boluspor 2 - 1 Çorum FK
 11/05/2024 Göztepe 1 - 1 Bodrum FK
 11/05/2024 Adanaspor 1 - 0 Bandırmaspor
 11/05/2024 Tuzlaspor 1 - 1 Gençlerbirliği
 11/05/2024 Şanlıurfaspor 2 - 0 Manisa FK
 10/05/2024 Giresunspor 1 - 2 Ümraniyespor
 10/05/2024 Keçiörengücü 1 - 1 Altay
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 Hük. Bursaspor 3 - 0 Van Spor FK
 04/05/2024 Altınordu 3 - 3 Ankaraspor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 3 - 1 Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Serik Belediyespor 0 - 6 Esenler Erokspor
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor 3 - 1 Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Adıyaman FK 4 - 1 Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor 5 - 2 Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Kırklarelispor 1 - 3 Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK 4 - 5 1461 Trabzon FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI