Sibel ÖZBUDUN
  23-04-2023 09:18:00

TÜRKİYE'DE KADIN MÜCADELESİNİN "GAYRIRESMÎ TARİH"İ- OSMAN TİFTİKÇİ'NİN KİTABI ÜZERİNE[*]

"Kim dayanabilir zamanın kırbacına?

Zorbanın kahrına, gurunun çiğnenmesine,

Sevginin kepaze edilmesine,

Kanunların bu kadar yavaş

Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.

Kötülere kul olmasına iyi insanın?"[1]

 

Bu coğrafyanın Marksist söyleminde "Kadın sorunu" olarak kodlanan görüngüye ilgim, Friedrich Engels'in Ailenin, Özel Mülkiyetin, Devletin Kökeni'yle tanıştığım lise yıllarıma denk düşer; demek ki 1970'lerin başları... Hatta lise son sınıfta, okul yöneticilerini fazlaca ürküten bir piyes yazıp sahnelemiştik, 12 Mart bakıcı rejiminin çatlakları arasından sızan isyancı, özgürlükçü havanın etkisi altındaki bir grup kafadarla birlikte, ismi "Adım Kadın" gibi bir şeydi...

Bu ilgi lise yıllarıyla sınırlı kalmadı. Ve eninde sonunda, "Türkiye'de kadın" mevzuuna ulaştı. Bu coğrafyada kadın olmak ne anlama geliyordu? Kadınlığın serüveni neydi? Aytunç Altındal'ın kitabı iyi bir kaynak, sağlam bir başlangıç noktasıydı. Ama o kadar... Gerisi yoktu... 1970'lerin başlarında, bu coğrafyada kadınlık durumu üzerine çalışma yapmak isteyenlerin başvurabileceği kaynaklar son derece sınırlıydı:

B. Akarsu'nun Modern Toplumda Kadın'ı; Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan'ın Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması, Tezer Taşkıran'ın Cumhuriyet'in 50. Yılında Türk Kadın Hakları, Zehra Celasin'in Tarih Boyunca Kadın, Beria Onger'in Atatürk Devrimi ve Kadınlarımız, Kemal Savcı'nın Cumhuriyet'in Ellinci Yılında Türk Kadını, vb...[2]

Bu bir avuç yayının çoğunun anlatısı ise, standarttı: Türk kadını İslâm öncesinde özgür ve erkekle eşit statüdeydi. Eski Türklerde Hakan ile hatun birlikte yönetirlerdi. İslâm'ın benimsenmesiyle birlikte bu eşitlik bozulmuş ve kadın Osmanlı'da "kafes ardına / harem dairesine mahkûm olmuştu. II. Meşrutiyet'le birlikte kadınlar bu konumlarına itirazlarını yükseltmeye başlayacak, dernekler kurup dergiler çıkartacaktır. Türk kadınının Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği fedakârlıklar, "muasır medeniyet seviyesi"ne ulaşmayı hedefleyen Cumhuriyet rejiminde onun İslâm'la birlikte yitirdiği eşitliği yeniden kazanmaya layık olduğunu kanıtlayacak, Atatürk'ün iradesiyle girişilen bir dizi "devrim" (Tevhid-i tedrisat, Medeni Kanun ve nihayet önce belediye, ardından da genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkının tanınması...) ile birlikte Türk kadını tam eşitliğe kavuşacaktır. Türk kadını seçme ve seçilme hakkına "birçok medeni Avrupa ülkesinden bile önce kavuşmuş, böylece eşitlik süreci tamamlanmıştı... Bundan böyle yapılması gereken, Cumhuriyet'in "Kadın devrimi"nin eğitim yoluyla köylere yayılması ve "irtica"ya karşı savunulmasıydı...

1970'lerin devrimci/sosyalist hareketliliği "kadın sorunu"nu da kapsadığı ölçüde, bu anlatıya sınıfsal temelli itirazlar yükselecekti: Kemalizm bir burjuva hareketi olarak üst sınıf kadınlarına belli ölçülerde serbestiyet sağlarken, getirdiği haklar manzumesinden işçi-köylü kadınların yararlanmasına olanak verecek araçları baskılamıştı. Bu coğrafyada işçi-emekçi kadınlar "eğitimsiz oldukları" için değil, feodal ve/veya kapitalist sömürüye maruz kaldıkları için baskı altındaydı. Kadının kurtuluşu ise ancak özel mülkiyetin ilgası, sınıfsal sömürü ve tahakkümün sonlandırılması ile gerçekleşebilecekti.

1980'li yıllarda bu coğrafyada başgösteren feminizm, akademiye sirayet ettikçe, bu anlatı 1990'lı yıllardan itibaren feminist bir sorgulamaya tabi tutulacaktı: Şirin Tekeli, Deniz Kandiyoti, Yeşim Arat, Fatmagül Berktay, Serpil Çakır, Ayşe Durakbaşa, Yaprak Zihnioğlu... Bu sorgulama, kadınların II. Meşrutiyet'le birlikte yoğunlaşan itiraz ve etkinlikleri üzerinde duracak, bir "Osmanlı feminizmi"ne işaret edecek ve vurguyu bu "feminizm"in Kemalist cumhuriyet tarafından temellük edilip bastırılma tarzına yöneltecektir. 1970'li yılların ortalarına dek süregiden hegemonik Kemalist anlatı, 1990'lardan itibaren böylelikle tersine çevrilmişti. Türkiye'de kadın hakları Mustafa Kemal ve çevresi tarafından Türk kadınına "armağan edilmemiş", tersine Osmanlı'nın son döneminden itibaren toplum içerisinde eşit bir konum edinmek isteyen kadınların uzun ve zorlu mücadelesi sonunda kazanılmış ve/fakat Kemalist rejim tarafından temellük edilerek rejimin denetimine tabi kılınmıştır...

Ancak 1980-90'ların feminist anlatısının öznesi de "Türk kadını"dır... Bu coğrafyanın "öteki kadınları"nın (Kürt, Ermeni, Yahudi, Alevî vb. ...) seslerinin duyulur hâle gelmesi için 90'ların sonları, 2000'li yıllardaki etnik/kültürel canlanmayı beklemek gerekecekti. Önce kendi tarihini anlatan Kürt kadın hareketi, ardından da diğerleri...

Bir başka deyişle, bu coğrafyada kadına değgin Kemalist söylem, kaba bir kronolojik dizin üzerine yerleştirilebilecek üç kırılmayla karşılaşmıştır: sosyalist-komünist hareketlerin kadınlara yönelik önerileri ve işçi-emekçi kadınların durumuna vurgu yapan 1970'lerin Marksist itirazı, 1980-90'lı yılların feminist itirazı ve 1990'ların sonlarına doğru biçimlenen Kemalist monolitizme yönelik, farklı etnik kimliklerin deneyim ve taleplerine kulak veren itiraz...

Osman Tiftikçi'nin 2023 Mart'ında yayınlanan Türkiye'de Kadınların Seçim Hakkı Mücadelesi - Hakk-ı İntihab (1908-1935) başlıklı kitabı[3] ilginç bir biçimde, bu üç kırılma noktasını kaynaştırıyor ve Cumhuriyet'in kadın anlatısının köklü bir eleştirisi niteliğini taşıyor.

Tiftikçi'nin çalışması II. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet rejiminin kadınlara seçme-seçilme hakkını tanıdığı 1935 yılına uzanan dönemi kapsıyor ve kadınların siyasal haklarını kazanma sürecini iki bölümde inceliyor: II. Meşrutiyet ve Mütareke dönemi ile Cumhuriyet yılları.

Kitabın II. Meşrutiyet yıllarına değgin en ilginç katkısı, Türkiye'deki ilişkin çalışmalarda marjinal bir yer verilen, Ulviye Mevlan Hanım'ın Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti ile Kadınlar Dünyası dergisine yaptığı vurgu. Bu dernek ve dergi, kadınların seçme-seçilme talebini sistemli ve istikrarlı biçimde gündeme getirmekle kalmamış, Osmanlı'nın çokulusluluğu çerçevesinde, kapılarını ve sayfalarını Türk ve/veya Müslüman olmayan kadınlara ve bunların oluşturduğu örgütlenmelere açmıştı. Ulviye Mevlan Kürt kadın yazarlara dergide yer veriyor, Ermeni ya da Çerkes kadınlarla ilişki kuruyordu (ss.37-38). Sosyalist işçi şair Yaşar Nezihe'nin de yazarları arasında yer aldığı Kadınlar Dünyası dergisinde, sosyalizm ile feminizm arasındaki ilişkileri ve koşutlukları vurgulayan yazılar da yer almaktaydı (s.16)... Olasılıkla sosyalist fikirlere açıklığı ve yekpare bir ulus tasarımına uzaklığı Cemiyet'in sonunu getiren etkenler olmuştu. Örgüt 1923 sonrasında kapanacak, Ulviye Mevlan ise derin bir suskunluğa gömülecekti.

Tiftikçi kitabının bu bölümünde Kürt, Ermeni ve Çerkes kadınların Cumhuriyet rejimiyle birlikte sönümlenecek olan hak mücadelelerine ve örgütlenmelerine de yer veriyor. Komünist kadınların seçme-seçilme hakkı talepleri, komünistlerin "kadın sorunu"na bakış açıları ve feminizme yönelik tutumlarına bir bölüm ayrılmış (ss.61-80).

Kitabın ikinci bölümü, ağırlıklı olarak CHF'nın genel olarak kadın hakları, özel olarak da kadınlara seçme-seçilme hakkının verilmesi karşısında nasıl "ayak dirediği" üzerine... Örneğin, Fırka'nın ilk biçimi olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu'nun tüzüğünde, Halk Fırkası'nın Nisan 1923'te ilan edile 9 ilkesi içinde, Fırka'nın 1923 tüzük ve programlarında, 1927 tüzüğünde ya da M. Kemal'in 2. Kurultay'da okuduğu Nutuk'da kadınlara değgin tek bir söz edilmediği, kadınların seçme ve seçilme haklarının ancak 1931 programında gündeme gelebildiği ("fırkamız kadınlarımızın, belediye intihabında olduğu gibi, mebus intihabında da siyasi haklarını kullanmaları için lazım gelen müsait zemini hazırlamayı bir vazife bilecektir") vurgulanır. (ss.83-84) Oysa kadınlar, üstelik de çoğu (kadınların seçme seçilme hakkı konusunda 1922'den bu yana ısrarlı bir mücadele yürüten Nezihe Muhiddin ve onun Türk Kadın Birliği gibi) yeni rejime yürekten bağlı kadınlar, oy hakkı için çok uzun süredir uğraşmaktadırlar...

Yeni rejimin, ateşli savunuculuğunu da yapsa, kendisinden bağımsız hareket eden herhangi bir inisiyatife tahammülü yoktur, hele ki kadınlara. Sıkı bir rejim yandaşı olan Nezihe Muhittin'in öncülüğünde tüm ülkeden kadın örgütlerinin temsilcilerinin oluşturduğu Kadınlar Halk Fırkası (KHF)'nın kuruluşu, Ankara hükümeti tarafından engellenir. Bunun yerine kurulan Türk Kadın Birliği ise, tüm çabalarına karşın kadınlarla ilgili hiçbir karar sürecine dâhil edilmez. Birlik varolduğu sürece Kemalist rejimden "olağan şüpheli" muamelesi görecek, çelmelenecek, alay edilecek, zaman zaman da inzibatî uygulamalara maruz kalacaktır. TKB'nin "makbul" sayıldığı tek dönem, Nezihe Muhiddin'in ayak oyunlarıyla dernek başkanlığından tasfiye ve unutuluşa terk edilip yerine bir "kayyım" gayretkeşliğiyle kendisine söylenenlerin dışına çıkmayacak bir yönetimin getirilmesinin ardından olur. TKB böylelikle bir yardım derneğine dönüştürülecektir. Ancak bu hâliyle bile fazla dayanamaz. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği 1934'den sonra, birlikten kendisini feshetmesi istenir. Çünkü artık kadınların talep edebileceği hiçbir şey kalmamıştır! Osman Tiftikçi bu ibretlik olayı şöyle aktarıyor:

"1934'ün Aralık ayında İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ'ın Latife Bekir'i vilayete çağırarak Atatürk'ün "Söyleyin Latife Hanım'a Türk Kadın Birliği'ni kapatsın. Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkını veren yasa çıktı ve artık bu derneğe gerek kalmadı" dediği söylenir. Latife Hanım ise TKB'nin çok emek verdiği İstanbul Kongresi'nin yakında toplanacak olması dolayısıyla kararın kongre sonrasına ertelenmesini talep etmiştir...

CHP, 'hakkınızı verdik hadi derneği kapatın' biçimindeki isteğinde o kadar aceleciydi ki, TKB'ye, 'siz derneği kapatın, kadın kongresini biz yaparız' şeklinde bir teklif bile götürmüştü. Memleket için ne lazımsa biz yaparız mantığının bir tezahürüydü bu.

"Latife Bekir, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 'Türk Kadın Birliği lağvedilince konferansı biz tertip ederiz' söylemine karşılık olarak, düzenlenecek olan uluslararası konferansın Alliance'a (Birliğe O.T) kaydedilmiş birlikler tarafından gerçekleştirileceğini, eğer Türk Kadın Birliği ortadan kalkarsa, konferansın yapılmasına imkân olmayacağını söylediğini, dolayısıyla Hükümetin Türk Kadın Birliği'ni lağvetmek için konferansın sonunu beklemeye razı olduğunu belirtiyordu.

Emir yüksek yerden gelmişti, CHP, Türk Kadınlar Birliği'nin kendini fesh etmesini istiyordu." (ss.174-175)

Kaldı ki, seçilen (??? - aslında kadınların oy kullandığı ilk seçimlerde -ki seçimler iki dereceliydi; seçmenler yalnızca CHF tarafından belirlenmiş, hemen tümü parti üyesi ikinci seçmenleri seçiyorlardı. Onlar ise her biri M. Kemal tarafından münasip görülmüş, çoğu kendi haberi olmadan aday gösterilmiş kadınları "seçmişlerdi". Bir başka deyişle, Meclis'e kaç kadın gireceği ve bunların kimler olduğu, seçimlerden çok önce belliydi!) kadın "saylavlar" dahi "artık kazanılacak bir hak kalmadı" diye TKB'nin kapatılmasını talep ediyorlardı!

Böylelikle TKB Mayıs 1935'de olağanüstü kongresini toplayacak, 500 üyeden 17'sinin katılımıyla gerçekleşen kongrede oybirliğiyle "fesih" kararı alınacaktı... (s.175)

Türkiye'de feminizm, "resmen" sonlanmıştı...

Osman Tiftikçi'nin yapıtı bu "ibretlik" tarihi çarpıcı bir anlatımla gözler önüne sererken, "Cumhuriyet efsaneleri"nden birini, Türkiye'de kadınların haklarına ileri Avrupa ülkelerinden bile önce kavuştuğu söylencesini yapıbozumuna uğratıyor... 100. yılını eda ettiğimiz Cumhuriyet'in kendine dair anlattıklarına kulak verirken, daha temkinli, daha eleştirel olmamız gerektiği hususunda uyarıyor bizleri. "Resmi tarih"in duymamız, bilmemiz istenmeyen, bastırılmış bir "gayrıresmî tarih"in üzerine inşa edildiğini bir kez daha gösteriyor.

Velhasıl, altı çizile çizile, döne döne okunması gereken bir kitap, Türkiye'de Kadınların Seçim Hakkı Mücadelesi - Hakk-ı İntihab (1908-1935)...

 

25 Mart 2023 13:12:41, İstanbul.

 

N O T L A R

[*] Newroz, Nisan 2023...

[1] William Shakespeare.

[2] Daha kapsamlı bir döküm için bkz. Şefika Kurnaz, "Türk Kadın Hakları, Bir Bibliyografya Denemesi",  https://www.atam.gov.tr/wp-content/uploads/%C5%9Eefika-KURNAZ-T%C3%BCrk-Kad%C4%B1n-Haklar%C4%B1-Bir-Bibliyografya-Denemesi-.pdf

[3] Osman Tiftikçi, Türkiye'de Kadınların Seçim Hakkı Mücadelesi-Hakk-ı İntihab (1908-1935), Nota Bene Yayınları, 2023, 206 sahife.

 

  Bu yazı 2876 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 34 30 1 3 80 21 93 +59
2 Fenerbahçe 34 28 1 5 89 31 89 +58
3 Trabzonspor 34 18 12 4 60 45 58 +15
4 Başakşehir FK 34 15 12 7 46 39 52 +7
5 Beşiktaş 34 15 13 6 45 40 51 +5
6 Kasımpaşa 34 14 13 7 56 59 49 -3
7 Çaykur Rizespor 34 14 13 7 45 51 49 -6
8 Alanyaspor 34 12 10 12 49 46 48 +3
9 Sivasspor 34 12 10 12 41 45 48 -4
10 Antalyaspor 34 11 11 12 39 42 45 -3
11 Adana Demirspor 34 9 11 14 49 47 41 +2
12 Kayserispor 34 11 13 10 39 48 40 -9
13 Samsunspor 34 10 15 9 37 44 39 -7
14 MKE Ankaragücü 34 8 12 14 42 45 38 -3
15 Fatih Karagümrük 34 9 16 9 41 43 36 -2
16 Konyaspor 34 8 14 12 34 48 36 -14
17 Gaziantep FK 34 9 18 7 39 54 34 -15
18 Hatayspor 34 7 15 12 38 48 33 -10
19 Pendikspor 34 7 18 9 38 70 30 -32
20 İstanbulspor 34 4 23 7 26 67 16 -41
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 32 23 6 3 73 28 72 +45
2 Göztepe 32 20 6 6 56 19 66 +37
3 Sakaryaspor 32 16 7 9 48 33 57 +15
4 Çorum FK 32 16 9 7 53 33 55 +20
5 Kocaelispor 32 16 9 7 48 36 55 +12
6 Bodrumspor 32 14 7 11 39 21 53 +18
7 Boluspor 32 14 10 8 31 33 50 -2
8 Bandırmaspor 32 12 9 11 47 30 47 +17
9 Gençlerbirliği 32 12 9 11 37 32 47 +5
10 Erzurumspor FK 32 12 9 11 30 28 44 +2
11 Keçiörengücü 32 10 13 9 32 40 39 -8
12 Manisa FK 32 8 11 13 39 38 37 +1
13 Ümraniyespor 32 10 15 7 36 46 37 -10
14 Şanlıurfaspor 32 8 14 10 29 36 34 -7
15 Tuzlaspor 32 8 14 10 32 46 34 -14
16 Adanaspor 32 9 17 6 25 45 33 -20
17 Altay 32 5 24 3 15 73 15 -58
18 Giresunspor 32 2 26 4 15 68 7 -53
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 35 25 5 5 77 29 80 +48
2 Van Spor FK 35 24 5 6 63 34 78 +29
3 Bucaspor 1928 35 20 5 10 51 24 70 +27
4 1461 Trabzon FK 35 20 6 9 66 35 69 +31
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 35 16 9 10 48 31 58 +17
6 Ankaraspor 35 15 8 12 42 32 57 +10
7 Karacabey Belediye Spor 35 13 10 12 42 34 51 +8
8 Beyoğlu Yeniçarşıspor 35 14 14 7 44 37 49 +7
9 Ankara Demirspor 35 14 16 5 38 44 47 -6
10 Diyarbekir Spor 35 12 14 9 38 38 45 0
11 Kırklarelispor 35 11 13 11 32 38 44 -6
12 Altınordu 35 10 13 12 42 36 42 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 35 10 13 12 24 34 42 -10
14 Serik Belediyespor 35 10 15 10 29 39 40 -10
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 35 10 17 8 38 56 35 -18
17 Kırşehir Futbol SK 35 5 22 8 34 71 23 -37
18 Bursaspor 35 5 22 8 25 64 20 -39
19 Adıyaman FK 35 3 25 7 24 62 16 -38
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/05/2024 Beşiktaş vs Çaykur Rizespor
 03/05/2024 MKE Ankaragücü vs Alanyaspor
 04/05/2024 İstanbulspor vs Adana Demirspor
 04/05/2024 Kayserispor vs Fatih Karagümrük
 04/05/2024 Samsunspor vs Trabzonspor
 05/05/2024 Başakşehir FK vs Kasımpaşa
 05/05/2024 Galatasaray vs Sivasspor
 05/05/2024 Gaziantep FK vs Hatayspor
 06/05/2024 Antalyaspor vs Pendikspor
 06/05/2024 Konyaspor vs Fenerbahçe
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 04/05/2024 Eyüpspor vs Göztepe
 05/05/2024 Altay vs Adanaspor
 05/05/2024 Bandırmaspor vs Keçiörengücü
 05/05/2024 Bodrum FK vs Kocaelispor
 05/05/2024 Çorum FK vs Şanlıurfaspor
 05/05/2024 Gençlerbirliği vs Giresunspor
 05/05/2024 Manisa FK vs Boluspor
 05/05/2024 Sakaryaspor vs Tuzlaspor
 05/05/2024 Ümraniyespor vs Erzurumspor FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 04/05/2024 Adıyaman FK vs Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Altınordu vs Ankaraspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor vs Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 vs Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Bursaspor vs Van Spor FK
 04/05/2024 Kırklarelispor vs Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK vs 1461 Trabzon FK
 04/05/2024 Serik Belediyespor vs Esenler Erokspor
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor - Karacabey Belediye Spor Karacabey Belediye Spor ligdeki son 7 maçında hiç kaybetmedi  Karacabey Belediye Spor yenilmez
 04/05/2024 Bucaspor 1928 - Diyarbekir Spor Diyarbekir Spor ligde deplasmandaki son 8 maçında hiç kazanamadı  Bucaspor 1928 yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI